I SEE FIRE

KRİZ

(Y/N) Medya da Sehun'un yağmuru duymamak için ve her an dinlediği favori şarkısı varr daha önce ekleyememiştim şimdi ekledim okurken dinleyebilirsiniz <3

Bölümler ilerleyip hikaye ortaya çıktıkça daha çok seveceğinize inandığım için yorum ve vote sınırı koymadan yüklüyorum. Ama tabi yorumlar beni hem yazmaya hemde yayınlamaya daha çok teşvik ediyor bilin ^-^ Lütfen görüşlerinizi benimle paylaşın ve beğenileri esirgemeyin.

SeSoo yu beni ve ficimi seviiiin <3 <3

3. Bölüm

Sonunda ince dudaklarını ayırarak konuşmaya başladığında yüzü ifadesizlikten Kurtulmuş alaycılığa doğru yol almıştı.

"Ne oldu? Söylemek istediğin bir şey mi var Do Kyungsoo?"

Kyungsoo kaşlarını kaldırdı.

"Adımı nerden biliyorsun?"

Alaycı bakışını sürdürerek ;

"Kiminle oynadığımı bilmek isterim. Ve farkındaysan aynı sınıftayız."

"Adın ne?"

Garip bir şekilde bakışmaya devam ederlerken gözlerini ilk kaçıran Sehun oldu. Umursamaz bir edayla başını masadan kaldırdı ve sınıfa giren hocaya odaklandı. Belli belirsiz ses tonu ile fısıldadı.

"Sehun Oh Sehun."

Kyungsoo delici bakışlarının odağını değiştirmezken eli yeniden kalemine gitti. Bir sebepten ne zaman bu çocuğu görse parmakları içgüdüsel olarak kalemle buluşmak ve sayfalarca resmetmek istiyordu. Zil çaldığında önündeki kâğıtta Sehunun kusursuz bir yan portresi yerini almıştı. Kâğıdına baktığında nefes verip başını iki yana salladı. Bu iyi değildi. Hiç ama hiç iyi değildi. Yani evet bir bakıma iyiydi çünkü Kyungsoo bir süredir portre çizim yeteneğini kaybettiğini düşünmüştü ama şimdi yeniden çizmeye başlamıştı. İyi değildi çünkü sürekli resmini çizip durduğu kişi okulda ki ilk düşmanı sayılırdı. Aslında nedense onunla düşmanlarmış gibi hissetmiyordu. Resmi masasının altına koyup hala sıranın üzerinde saçma bir şekilde duran vibratöre baktı bunu çöpe atarsa hocaların okulda çıkaracağı yaygarayı hayal edince güldü. Garip bakışlara aldırmadan yeniden çantasına koydu şakası elinde patlamıştı ve Kyungsoo Sehun'un söylediklerine yeni bir şakayla karşılık verme konusunda pekte istekli değildi. Günün kalanı sıkıcı dersler sınıfın aptal şakaları ve Kyungsoo ile arasındaki garip hava eşliğinde geçip gittiğinde son zil hepsi için kaçın çağrısı gibi olmuştu. Büyük bir gürültüyle sınıf boşaldığında geriye sadece Sehun kalmıştı. İsteksizce yerinden kalkıp çantasını aldı. Bir adım atmıştı ki gözüne çarpan bir kâğıt parçası onu durdurdu. Kaşlarını kaldırarak uzanıp yerdeki kâğıdı aldı. Birkaç saniye boş boş baktı kâğıttaki kusursuz kopyasına. Şaşkın bakışları kâğıdın köşesindeki imzayı gördüğünde yerini daha da şaşkın bakışlara bırakırken ağzı yarım karış açılmıştı. İmza da Kyung yazıyordu. Ne yani baykuş gözlü penis meraklısı çocuk onun resmini mi çizmişti. İyi ama neden? Kâğıdı buruşturmamaya dikkat ederek yavaş adımlarla sınıftan ve okuldan çıkıp arabasına doğru yürürken aklında 2 soru vardı. Birincisi bu çocuk böyle mükemmel resim çizmeyi nerden öğrenmişti, ikincisi neden onun resmini çizmişti, üçüncüsü kimdi ve neden dönemin ortasında bir anda onun okuluna ve sınıfına transfer olmuştu, dördüncüsü neden sürekli kendisine penis iması yapıyordu, beş- tamam sadece bu kadarcık sorusu vardı. Yani henüz gün yüzüne çıkmayan onlarca soruyu saymazsak. Arabasına bindiğinde çantasına koyduğu resmi çıkartıp yan koltuğa koydu. Arabayı çalıştırıp okuldan çıkarken bastıran sağnak Sehun'un sinirle direksiyona vurmasına sebep oldu.