I SEE FIRE

Kimsin Sen?

(Y/N) Ummm 10 yorumu geçti ama bu kezde hiç yorum yok... Görüşlerinizi paylaşırsanız çookkk mutlu olurumm... Yani sıkıcı buluyorsanız bunu bile söylemeniz sevindirecek. Önerileriniz varsa önerilerinizide paylaşabilirsiniz :) Lüüütfenn beğeni ve yorumları esirgemeyinn şimdiden teşekkkür ederim okuduğunuz için....

Medya Sehun ve Soo'nun beraber dinlediği şarkı. Sehun'un terapi şarkısı.

SeSoo yu, beni ve fic imi seviiin *-*

4. Bölüm

Kyungsoo alarmın sesi kulaklarında çınladığında ona koala gibi sarılmış ve nerdeyse üzerine yatmış Jongin'den kurtulmaya çalıştı. Lanet çok ağırdı ve bir bacağını üzerine atarak bacaklarının arasına sıkıştırmış ve üzerine doğru uzanmıştı. Tuhaf olan ikisi de bu pozisyondan rahatsızlık duymadan bebekler gibi uyumuşlardı bütün gece. Kris ve Jongin bir süre Kyungsoo' da kalacaktı. Bunun birkaç sebebi vardı. Jongin ve Kris'e en önemli konu şuanda en büyük rakipleri Siwonun takımı Kyungsoo'yu hedef almıştı. Bunun sebebi ise belliydi eskiden onların elinde olan Red Night Club son kavgalarından sonra Jongin'nin Siwon'u alt etmesi sayesinde onların eline geçmişti. Böylece Seul'de haracı onlara bağlı olmayan sadece birkaç küçük mekân kalmıştı ki zaten buralarda hiç birinin ilgisini çekmiyordu. Siwon şimdi Kyungsoo'nun peşindeydi ona göre en kolay hedef bu ufaklıktı ve sağır sultan bile Kyungsoo'nun Jongin'in zayıf noktası olduğunu biliyordu.

Kyungsoo nihayet esmer bedeni sırt üstü yatırdıktan sonra yataktan çıkıp saçlarını karıştırdı sinirle. Kris çoktan kalkmış kahvesini içerek her zamanki cool ifadesiyle yanlarına gelmişti. Kyungsoo iç çekti.

"Hyung Jongin benimle gelmek zorunda mı?"

Kris gülümsedi ve bu Tanrıları bile kıskandıracak derecede çarpıcı bir gülümsemeydi. İşte Wu Yi Fan'ın silahı buydu. Cool görüntüsü çarpık gülümsemesiyle aşık edemeyeceği tek varlık yok gibiydi. Ah Kyungsoo ve Jong'in bu kadronun dışındaydı tabiki.

"Kyung bu konuya dün gece bir açıklık getirdiğimizi düşünüyorum. Ki beni ikna etsen bile o sana yapışık yaşamaya devam edecektir biliyorsun."

Kyungsoo çocuk gibi tepindi.

"Hyung asıl sorunda bu zaten bana yapışık yaşayacak. Derslere bile benimle girmek isteyecek ve Tanrı aşkına söyler misin ben ondan daha iyi dövüşüyorum. Bu işin sonunda Jongin'in kıçını benim korumam gerekecek."

Kyungsoo heyecanlı heyecanlı konuşurken ona doğru uçuşa geçen yastığı fark etmemişti. Yastık kafasına çarpıp yerle buluştuğunda;

"Kyungiee kalbimi kırıyorsun. Seni düşünüyorum ben burda."

Satansoo bakışlarıyla yerdeki yastığı alıp üzerine doğru yürüdü yatağa çıkıp esmer çocuğun üzerine oturdu ve yastıkla vurmaya başladı. Bu Jongin'in daha çok gülmesine sebep olmaktan başka bir işe yaramamıştı. Kris başını iki yana salladı.

"Siz ergenlerle nasıl ayakta duruyor bu takım anlayamıyorum. İkinizde hemen şunu kesin ve hazırlanın. Sen Kyungsoo okul çıkışı bizim mekana geleceksin. Zaten Jongin alacak seni. Sen Jongin, Kyungsoo'yu okula bırak yeter onu orada koruyacak birileri olacak zaten. Okulun etrafından uzaklaşmazsın çıkışta da beraber gelirsiniz."

Kris her zamanki gibi liderliğini yapmış herkese görevlerini bildirmiş ve odadan çıkmıştı. Jongin ve Kyungsoo hala yatakta Kyungsoo Jongin'in kucağında öylece bekliyorlardı. İkisi de aldıkları emirlerle toparlanıp hazırlanmaya başladılar. Kyungsoo okul üniformasının ceketini üzerine geçirdiğinde yan gözle yanında saçlarını düzelten Jongin'i süzdü. Sıradan bir kot gömlek ve ceket bir insanı ne kadar seksi ve havalı gösterebilir cümlesinin cevabı yanı başında kanlı canlı duruyordu işte. Gülümsemesine engel olamayınca parlak gülüşüyle Jongin ona döndü.