4. Olaf: "ACAYİP HAYVANLARA BENZİYİRSEN"

42 0 0
                                    

"Tövbe de lan! Bak bi de dehşetül vahşet diyor! Çok ayıp!" dedim ne diyeceğimi şaşırıp. Allah'ım şuana kadar işlediğim bütün günahlar için senden özür diliyorum. Ama beni bu tecavüzcü Coşkun'dan kurtar Yarabbim.

"O eteği çıkart." dedi sakin bir sesle.
Yoh yeeeaaa.
"Yok ya?" dedim kaşlarımı havaya kaldırıp.
"Sen çıkartmazsan ben çıkartırım." dedi ciddi bir ifadeyle. Yapar mıydı? Yapardı ya. Aynen ben hiç kendimi riske atmıyım. Dehşetül vahşet falan diyor ben hiç bulaşmıyım bu çocuğa. Bulaşman için bulaşık olman lazım cnm. İç sesimin esprisine gülür müsünüz? O bunu hakk etti.
"Off. Bekle bir şort giyip geliyorum." dedim ve kollarının arasından sıyrıldım. Ya resmen kollarının arasından ayrılır ayrılmaz yere yapışmıştım bu nasıl bir şanstı? Ayı gibi yere yapışıyorum sürekli ya!

"Sen kesinlikle hayatımda gördüğüm en ayıya benzeyen insansın. Ve... siyah külotlusun."

Allahım şimdi ben bunun kafasını duvarlara vurup "o kültomu meseneden silcesin!" demiyim mi ama??!! Demiyim. Aynen demiyim.

"Bu yüzden o eteği çıkar diyorum. Ben iyiğilini düşünüyorum yani. Herkesin siyah külodunun olduğunu bilmesine gerek değil mi canım? Herkes senin üzerinde dehşetül vahşet şeyler düşünücek."

Sinirle ayağa kalktım. Dolabımdan kırmızı bir şort çıkarıp banyoya girdim. Bu sefer şorta niye bir şey dememişti, hepimiz için bir gizemdi.
Neyse. En azından çok fazla bir fark yapmamıştı etekle şort. Ama o dediği şeyler. Kulağıma sadece şu sesler gelmişti, "AAİİĞĞAİİĞĞAAİİĞĞ."
Yani bir öküzün haykırışları.

Dışarı çıktığımda beni 'oha bacaklara bak lan' der gibi baktı. Böyle düşündüm çünkü bacaklarıma öküz gibi bakıyordu. Şimdi düşünüyorumda, bu şortu giymek büyük hataydı.

"Gidelim mi?" dedim kızarırken. Allah aşkına şimdi kızarmanın sırasımıydı ya?

Malsın çünkü

Evet iç sesim olaya bodoslama atlamıştı. Ve iç sesim bazen benden 10 kat daha haklı oluyordu.

"Ne? Ha? He aynen gidelim." dedi ve odadan dışarı çıktı. Telefonumu ve odanın anahtarını alıp odadan çıktım.

Öküz ya insan iki saniye bekliyemez mi? Pardon insan demiştim değil mi? Ama öküz bile beklerdi be! Yok bu artık öküzlüktende çıkmıştı! İşte Acayip Hayvanlara Benziyür Sen diyesim gelmişti ama bu duygumu bastırmıştım. Artık dünyada yeni bir canlı türü vardı, adıda 'Anıküz'.

Ona yetiştiğimde ona tip tip baktım. Yurdun yemekhanesine inmek için asansörüne bindiğimzde ikimizde sebepsiz yere sırıtıyorduk.

Ne? Salakusların doğal yaşamlarında 7/25 gereksiz yere sırıtırlar bu oldukça normal bir şey.

Yemekhaneye geldiğimde birlikte sıraya girdik. "Bana yimek alsana uşkum . Oyş çık romantiiiiik" demedim tabiki. Hayır neden diyecektim ki? Neden böyle saçma sapan şeyler yazma gereği hissediyordum? Because you are lisanlı mal.

İç sesimi Milletce Alkışlıyoruz.

Bu ne lan? Sabah kahvaltıda yayla çorbası mı içilir lan? Neyse açım. Açken ben, ben değilim. Ve ben, ben olmadığım için iki tabak yayla çorbası, üç porsiyon pilav, dört porsiyon kuru fasulye almıştım. Ne var lan? Açım diyorum? Hangiriyim diyorum. Neden mi zayıfım? Çünkü burda bir Pırıl Uykulu duruyor. Ve bir Pırıl günün 25 saatinde tam 12'den fazla helaya gider. Understand?

PUHAHAHAHAHAHA.

Anıl'ın tipini görmeniz gerekiyor arkadaşlar. Gözleri bi aldığım yemeğe bir bana bakarken tipi aynı 'abooo fış aneyy :O' diyordu.

YAZIN KRALLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin