3. Olaf: "Halaydı Gerçek oldu"

40 0 0
                                    

BÖLÜMLER DÜZENLENMEYE ALINMIŞTIR! BAZI REPLİKLER DEĞİŞTİRİLMİŞTİR. Ve şu şort olayıda acayip ergence kaçtı o kısımda da değişiklik yaptım. Yine ergence oldu ama eskisine göre daha az. Değil mi? Değil mi yaaa.

"Pırıl uyansana lan!"

Üzerimde kaç ton ağırlık vardı böyle?!

"Nevresimlerimi bırakın ulan!" diye mırıldandım. Bi adam rüyamda nevresimlerimi çalıyordu! BENİM NEVRESİMLERİMİ!!

Ben hala uyku ayılığındaydım.

"Pırıl nevresimlerin yanıyor!" dedi bir erkek sesi.

Sıçrayarak doğruldum. Ne demek nevresimlerim yanıyor!!

Ama şimdi anlaşılıyorki bu üç öküz gülmek için beni keklemişti.

Dün o kıza yaptığımız şakadan dolayı erkeklerin odasında kalmıştık. Tamam sakin olun ciddi bir şey değil! Sadece Meltem, eğer odamızda olsaydık Gülfem'in bizi basabileceğini düşünmüştü. Bu yüzden ben ve Meltem Ege'nin yatağında, Ege ve Anıl'ın yatağında yatmıştı.

BİTCH LÜTFEN. TABİKİDE NEVRESİMLERİM OLMADAN UYUYAMADIĞIM İÇİN YANIMDA GETİRMİŞTİM.

Tabi yangın söndürücüden filan kurtulmuştuk. Ve Meltem haklıydı gerçekten bizim odaya o kız girmişti. Nihahahaha işte hepimiz şirret karılardık.

"Ya bi uyutmadınız be!" dedim doğrulurken.

Hepsi bana ayı görmüş gibi bakarken Meltem ikisinin gözünü kapattı.
"Pırıl... Kanka sütyenin rengi turuncuymuş. HAHAHAHAHAHAHAHA!" dedi Ege gözleri kapalıyken.

Hay ben içimdeki uyurgezer ayıyı Boğaz İçi köprüsünün ortasında becerip, doğan çocuğunun Asya'lı mı Avrupalı'mı olduğunu bildirtmeyeyim!

Üzerimde sütyenim vardı ulan! Turuncu fosforlu sütyen!

"Dönsenize lan arkanızı!" dedim ve tşörtümü geri giydim.

Allah'ım neden ben ya? Neden ben? Hayır yani neden fosforlu turuncu? Neden beyaz değil? Neden siyah değil?
Neden ulan neden? Açıklayın lan!

Onlar hala hönkürerek gülerlerken ben kendi odama atladım. Yani ben hayatımda ilk kez üç tane gerizekalıyı bir arada görüyordum.

Ben dolabımdan kıyafet seçerken içeri Meltem girdi. Şuan Haziran'ın 1'ydi. Yani ne kadar sıcak olduğunu siz düşünün! Ve biz bu sıcakta hızlandırma olsun diye okula gidiyorduk! Hava o kadar sıcaktı ki güneşe 2 mermi ateş edesim geliyodu ya!

"Sen hızlandırmaya gidecek misin?" diye sordum Meltem'e.
"Ha ha. Anıl'larda geliyor." dedi.

Bu güzel olmuştu. Çünkü hızlandırmalarda yalnız takılmak istemiyordum. Hayır yani arkadaşım olmadığını zannetmeyin. Onlar hızlandırmalara kalmıyorlardı.

Dolabımdan kırmızı mini bir etek ve siyah bir bluz çıkarıp giydim. Kahverengi, uzun, kıvırcık saçlarımı balık sırtı yapıp makyaj malzemelerimi alıp banyoya girdim. Gözüme çok ince bir eyeliner çektim. Hah sol gözüm çok güzel olmuştu. Ayyy! Ama şimdi sağı kesin eşit çekemiyecektim! Ve tam da tahmin ettiğim gibi olmuştu! Resmen öyle bir çekmiştim ki gözüme kaçtı.

"Ahh!" diye inledim. Hayır yani inlemek derken boru gibi bir sesle anırmaktan bahsediyorum.

Zorda olsa ikisini eşitleyip odadan çıktım. Meltem'in üzerinde kot bir şort ve salaş bir tşört vardı. Saçlarını yine iki yanından örmüştü.

"Kanka şeyi gördün mü- OHA TAŞ!" dedi kafasını bana çevirdiğinde.
"Ya ne zannettin gülüm." dedim Kerem Sayer pozumu verip. Tabi muhtemelen bir iguanaya benzemiştim.
"Kanka sende de bacaklar yani..." bi ıslık öttürdü.
"Yha utandırmasana lan!" dedim keko bir poz verip.
"Uthandirmem ğülüm sin mherah etmhe." dedi ellerini ovuşturup. Bi dakika! Az önce Meltem hayatımda duyduğum en komik şiveyi yapmıştı! Meltem yapmıştı! Ve Meltem aslında Ege'nin yanında o kadar hanımhanımcak konuşuyordu ki! Bu aynı youtube'daki 'Annesine ayrı sevgilisine ayrı konuşan kız' videosu gibi olmuştu. Ve Meltem'in sesi resmen o kızın aynısı olarak çıkmıştı!!

YAZIN KRALLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin