YAZIN KRALLARI

8. Olaf: "Sinema Günü"

BÖLÜMLER DÜZENLENMEYE ALINMIŞTIR! BAZI REPLİKLER DEĞİŞTİRİLMİŞTİR.

Allah'ım multideki fotoğraf harika değil miiiiiiiiiiiiii??? Resmen gördüğümde vahhhhhqqq dedim yane. Notebook aşkum. ❤️

Lan düşünüyorumda helvamın içinde neler olurdu? Annem helvayı geceden hazırlardı ama babam bir gece öncesinden o helvayı götürürdü. Abim (Salak) kesin helvanın içine acı sos filan koyar, son şakasını da yapardı amına koyıyım. Oysa herkes arkamdan şöyle konuşacktı; "Öldü de, helvası pek bi güzeldi be."

Neden mi şuan böyle saçma salak şeyler düşünüyorum?

İçimdeki Mahmut Tuncer ve halay ekibinin Gari'de Gari şarkısıyla dağları inletmesi, evet bi etken buydu. Ama diğer ve ana etken Anıl'ın arabanın vitesini köklemesiydi!

"Yavaş gitsene!" diye bağırdım. Allah'ım kemer! Daha çok kemer lazım!

"N'oldu? Seni yeterince adrenelinyelebildim?" diye sordu pişkin pişkin sırıtıp.

Ha evet adrenelinlenme. Şimdi ben bu gerizekalıyla iddaya girdim. İşte yok o beni adreneleyebilmişmiş. Bende koca bir "NAH" dedim. Sonra iddalaştık. Ama tabikide cinsellik olmadan yapıcaktık bunu. Öküz böyle yapmayı seçmiş!

"Tamam yeter! Yavaşla biraz!" dedim bir yerlere tutunmaya çalışıp.
"Aaaaahhhhh! Nereye koyuyon lan elini!" diye inlediğinde hızla elimi çektim.

Gazamız mübarek olsun mübarekler.

Allah'ım ben gerçekten gerizekalıydım! Elimi koyduğum yeri daha bilmiyorum, bi de iddaya giricekmiş. Puhahahha!

"Ya ay çok pardon! Valla yanlışıkla oldu! Birden öyle-"

Lafımı bitiremeden arabayı biraz daha kökledi!

"Anıl duuuuur!! Radar filan vardır! Gece gece polisle uğraşmayalım!" diye onu durdurmaya çalıştım.
"Kazandığımı söylemeden durmıyacağım." dedi ve gazı büraz daha kökledi.
"Ya manyak mısın-"
"SÖYLE!" diye bağırınca dayanamadım.
"TAMAM! SEN KAZANDIN! BEN KAYBETTİM! YETER! DURDUR ŞU ARABAYI!!" diye çığlık atınca ani bir fren yaptı ve ikimizde öne yapıştık.

"Allah belanı vermesin! Kulağımı siktin mal!" diye kulağını ovuşturdu. Amına koyıyım kasap et derdinde, koyun can derdinde!

"Oh olsun! Manyak! Ya kaza geçirseydik! Gerizekalı! Ölebilirdik!" diye bağırmaya başladım.
"Sen temas yok dedin. Ölmek yok demedin." dedi pişkin pişkin sırıtıp. Tekrar arabayı çalıştırıp bu sefer normal hızda sürmeye başladı.

"Sen tam bir öküzsün! Kesinlikle hayatımda gördüğüm en öküze benzeyen insansın!" dedim kollarımı birleştirip.
"Sende hayatımda gördüğüm en ayıya benzeyen insansın." dedi ve yapmaması gereken bir hareket yaptı ve kasıklarıma baskı uygylumak zorunda kaldım. Gözlerini devirirken kafasını birlikte devirdi ve bana yana düşmüş kafasıyla hayatımda gördüğüm en seksi bakışı attı. Allah'ım yapma şöyle şeyler ya!

"Geldik." deyip arabayı durdurunca alışveriş merkezine geldiğimizi gördüm. Güzel. Kalabalık mekan. Halay çekemiyeceğim bir mekan...
Ahsjıdmekfıe ne kadar felsefetiğim.

Ben arabadan inerken o yanında getirdiği sırt çantasıyla indi.
"O çanta niye?" diye sordum yürümeye başlayınca. Ama sinema salonlarının olduğu yere değilde Kipa'nın olduğu yere doğru yürüdüğümüzde şaşırmıştım.

"İçeri yemek aşıracağız." dedi sırıtıp.
"Yukarda satıyolar ya." dedim zekamı konuşturup.
"Yani Pırıl, bu yaşta bu zeka. Gerçekten gözlerim yaşardı." dedi markete girerken.
"Of dalga geçme. Neyse. Madem pintiliğini konuşturucaksın, ben cips ve ice-tea almak istiyorum." dedim kaşlarımı çatıp.
"İyi. Ama ayı gibi davranıp marketi sömürme. Daha yiyecek insanlar var canım." dedi benden ayrılıp.