Bu da ne böyle...?

204 8 2
                                    

Uçaktan indim ve bavullarımı aldım zaten ne amaçla apar topar beni İstanbula yolluyorlarsa. Elimi kaldırdım ve taksiye el salladım bagaja bavullarımı koydum ve arka koltuğa yerleştim.

Ha ben size kendimi tanıtmadım. Ben Melek ailem ile Ankara'da yaşıyorduk bir anda bana kredi kartı ve ev aldılar sonra apar topar İstanbul'a yolladılar. Sebebini bilmiyorum ama annem gitmeden önce bana: 'kızım biz seni çok seviyoruz ve herşeyi senin için yaptık bunu unutma yine de özür dileriz kimseye kolay kolay güvenme' dedikten sonra ağlayarak gitti, uçaktan beri düşünüyorum ne demeye çalışıyordu acaba.

O sırada taksi durdu parasını ödedim ve evime baktım. Ben bu evde tek başıma ne yapıcam. Tek katlı -ama çatı katıda var- geniş bahçeli bir evdi karşımdaki, muhtemelen havuzuda vardı. Anahtarı çıkarttım ve içeri girdim eve turkuaz ve siyah tonları hakimdi.Salonla mutfak birleşikti.

Yukarıya çıktım çatı katı dahada güzel gözüküyordu burada sonsuza kadar kalabilirim. Okula bir hafta sonra başlayacaktım ama bir sorun vardı benim okula başlamam gerekirken ben okula yazılmadım bu nasıl olabilir ah aptal kafam hemende unuttum ya hemen babamı aradım üçüncü çalışta açtı.

-Alo babacım nasılsın.

-İyiyim birtanem sen nasılsın yerleştin mi,keyfin yerinde mi?

-İyiyim baba yerleştim nerak etme, sana birşey soracağım.

-Sor bakalım.

-Baba ben okula yazılm...

Cümlemi tamamlayamadan ses kesildi birkaç kere baba diye seslendim ama ses yoktu sonra kapattım ve tekrar aradım telesekreter cevap verince şaşırdım. Annemi de aradım ama oda bir anda kapandı tekrar aradım ve telesekreter cevap verdi.

Birşey anlamamıştım. Sonra düşündümde önemli işleri olabilirdi mutlaka ararlar beni yarın. Hazır İstanbul'daylen sahili gezmeyi düşündüm.

Hazırlandım ve aynanın karşısına geçtim yaz ayının sonlarındaydık hava sıcak olduğundan etek bluz kombini yapmıştım. (Medyada var) Siyah etek beyaz ince bluz beyaz konverse ve siyah askılı çantamla hazırdım. Çantamada gözlüklerimi telefonumu kulaklığımı ve birkaç şey daha koydum aynaya baktım sadece parlatıcı sürdüm sonrada aşağı indim.

Babam bana araba almıştı. Kapının yanında ki çekmeceyi açınca ferrari'nin anahtarını kaptım. Evin garajına girince arabayı gördüm lacivert rengindeki araba resmen ışıldıyordu. Arabaları çok severdim. Hatta 10'a yakın arabamda vardı. En son bir köpeğe çarptıktan sonra araba sürmemeye karar vermiştim yani en azından bir süre.

Arabaya atladım sonra ceddeye çıktım neyseki cps var yoksa kaybolurdum. Sahile gelince durdum ve arabayı park ettmek için yanaştım o sırada çocuğun biri aniden benim yerime giriş yaptı. Kornaya bastım ama çocuk arabayı park edip indi bilene. Kumral saçları ve yeşil gözleri vardı. Arabadan indim ve yanına ilerledim.

"Hey çek arabanı ben buraya park edecektim" diye çemkirdim. O ise omuz silkti sonra konuştu.

"Ne yapabilirim?" diyerek tek kaşını kaldırdı.

"Ne mi yapacaksın arabanı çekeceksin."

"Kim demiş?"

"Ben dedim çek yoksa..." tek kaşını kaldırdı ve beni süzdükten sonra gözlerini gözlerime dikti.

"Çekmezsem ne olur." diye sorunca afalladım cidden ne yapabilirim.

"Arabanı çizerim." diyerek saçma bir cevap attım ortaya.

"Durma çiz." kendinden çok emindi. Sinirlerim iyice taşınca etrafta kafasına fırlatmak için birşey aradım. Sonra yumruk büyüklüğündeki taşı farkettim fakat arka çaprazındaydı.

İnşallah o taş kafanda parçalanır diyerek içimden geçirdim ama bir anda havalanınca neye uğradığımı şaşırdım taş bir anda çocuğun kafasına doğru uçtu ve çarptı. Ben ağzımı şaşkınlıktan açarken çocuk üzerime doğru geldi bende korkudan ve kocaman bir şaşkınlıktan hemen arbama koştum ve hemen bindim.

"Dur bir şey yapmayacağım dur bir." diyerek arkamdan bağırsada umursamadım ve hızla uzaklaştım. Eve dar sokaklardan ilerledim çünkü takip ediliyorsam atlatırdım en azından.

Ben hala ne olduğunu anlamış değildim. Nasıl olduda taş havalanıp kafasına uçtu nasıl olabilir.

En sonunda eve varınca hızla kapıyı açtım ve koltuğa kendimi attım. Bildiğin taş uçtu şaka gibi ya! Etrafıma göz gezdirdim masanın üzerindeki su dolu bardağın uçup elime geldiğini hayal ettim bardak havalınca ağzım yine açıldı bardak elime geldi. Bu durum tuhaftı ama garibime gitmiyordu.

O sırada kolumdaki işaretin ışıldadığını gördüm. Bu işaret ben doğduğumdan beri vardı. Şuan ise beyaz bir ışık saçıyordu. Ne demek oluyor ya. Yok ben kesin koltuğa kendimi atarak uykuya daldım kesin, evet evet başka açıklaması yok çünkü.

Bardağı sehpaya koydum. Kumandanında uçtuğunu hayal ettim o sırada kumanda uçtu ve dizlerimin üzerine kondu cidden ama ne oluyor böyle. Etrafıma bakındım şaşkınlıkla.

Daha fazla düşünmek istemiyordum o yüzden etrafı toparlayarak odama çıktım güzel bir duş aldım çıkınca saçlarımı 6 parçaya bölerek ördüm sabah açınca tost dalgası olmasını istiyordum. Sonra pijamalarımı giyinerek kendimi sıcak ve yumuşak yatağıma attım daha fazla düşünmeden uykuya daldım.

İlk bölüm hakkında yorumlarımızı ve votelerinizi bekliyorum yb yakında gelicek. :)

İŞARETLİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin