Ağaç ev

116 7 4
                                    


Çalar saat çalmıyor kimse beni dürtmedi yataktanda düşmedim ee nasıl uyandım. Elimle komidinin üstünü yokladım elime çalar saat gelince saate baktım. Nee! Saat 7:50 inanılmaz ben hayatta uyanmam bu saatte. Gerçi son dün ki olaylarda inananılmazdı.

Ayağa kalktım ve aynada yüzüme baktım saçlarım birbirine girmiş kuş yuvası gibi darma dağınıktı.

Üstümdekilerden kurtuldum sonra uzunca bir süre açtığım dolaptaki kıyafetlerle bakışmaya başladım. En sonunda buz mavisi bluz ve kot şort giyindim. Akşam ördüğüm saçlarımı açtım ve ellerimle düzelttikten sonra kabarmamasına dikkat ederek dağıttım şuan cidden güzel gözüküyordum. Eyleiner ve parlatıcı sürdüm ve aşağı indim.

Annem bana saçlarımın hep güzel olduğunu söylerdi saçlarım siyah renginde olmasına rağmen tenim bembeyazdı. Mavi gözlerimde bu özelliklerime eşlik ederek renk katıyordu. Fizikimde düzgündü ve çoğu yerde dikkat çekiyordum.

Aşağı gelince uzun ve zincir askılı beyaz çantamı ve beyaz vanslarımı aldım telefonuma bakınca ne mesaj ne arama vardı. Dışarı çıktım. Dışarıda serin bir rüzgar vardı güneş ise tepedeydi. Arabama atladım üstü açık olduğu için çok sevdim arabamı. Geçen gittiğim yere gitmeyi düşünmüyordum.

Aklıma dünki olanlar gelince, kendimi tuhaf hissediyordum.

Biraz sonra sahile geldim araba pek yoktu. Arabamı park ederek sahilde ki banklardan birine oturdum.

°°°°°°°°°

Son kez daha denize baktım ve arabaya atladım. Biz küçükken buraya gelmiştik ama fazla kalmamıştık. Ailemin ormanın en derinlerinde bir dağ evi vardı. Oraya gitmeyi düşündüm. Eve gittim ve bir çantaya birkaç parça eşya koydum sonra tekrar arabaya atladım ve yola çıktım.

°°°°°°°°°°

Anahtarı ve çantayı masaya koydum. Sonra marketten aldığım yiyecekleride dolaba yerleştirdim. Burada o kadar çok anımız vardı ki bir anda hepsi film şeridi gibi gözümün önünden geçti. İşim bitince sırtımı tezgaha yasladım kollarımıda önümde birleştirdim ve evi seyrettim. Hep abim olmasını isterdim ve abim olmadığı için hayali abimle oynardım bu özlelliğim yüzünden bana deli demişlikleride vardı hatta.

Sonra aklıma gelen şeyle sırıttım. Üstüme rahat bir eşorfman takımı ve spor ayakkabımı giyindim. Sonra arabama atladım ve yola çıktım zaten 10-15 dakka civarında istediğim yere varmıştım. Burayı ben 5 yaşımda arkadaşımla yapmıştım. Ama babamın işi yüzünden ayrılmıştık.

Adı Tunç'tu. Hiç kimseyle kolaylıkla anlaşamaz ve hep huysuzluk yapardı. Bir gün elinde top ile kumlara oturdu ve top oynayanları izlemeye başladı. Gözlerine hüzün vardı ayrıca bende kolay kolay arkadaş edinemezdim. Aklıma gelen fikirle yanına koştum elim sendee diyerek kaçmıstım oda beni kavalamıştı. Onu hep sevmiştim ve halada sevdiğime emindim. Acaba nasıldı. Hala yakışıklı ve çekiciydi kesinlikle.

Birbirimizi hep korur ama durmadan birbirimizlede sataşırdık ve yanıma hiç erkek yaklaştırmazdı nedenini soruncada 'Seninle evlenicem Meleğim' derdi. Bende onu sevmiştim hatta ilk aşkımdı. Keşke yanımda olsa ve eski zamanlardaki gibi beni korusa diyerek geçirdim içimden. Tahtalara tutunarak ağaç eve çıktım ve manzara karşısında donup kaldım. (Medyada ağaç ev.)

Özenle bakınılmış ve hiçbir eşya yerlerinden oynatılmamış bir haldeydi. O kadar mutluydum ki belki onu görebilirdim. Etrafı dikkatlice inceledim o sırada masanın üzerinde bir günlük buldum, onun günlüğünü. Okuyup okumamakta karasız kaldım ama meraklı yanım ağır basınca kitapı açtım. İlk sayfasından bir fotoğraf düşmüştü. Bu ikimizin ağaç evdeki bir fotoğrafıydı ben ona sıkıca sarılmıştım oda saçlarımı öpüyordu. Ortalardan bir sayfasını okudum.

Tarih: 15 Kasım 2005

Bu gün Meleğimin doğum günü ama hala ondan haber alamıyorum. Dünyanın altını üstüne getirdim ama yoktu. İlk ve son aşkımdı. Başka hiçbir kıza o gözle bakamadım her baktığım kızda onun gözlerini görüyorum ve kaybolunca içimden bir parça kopuyordu. Annem bana gülmediğim için kızıyordu. O gittikten sonra neredeyse hiç gülmüyordum. Meleğim gidince kalbim parçalara ayrıldı zaman kavramını kaybetti. Ben ona sırılsıklam aşık olmuştum. O gidince kalbimide söküp beraberinde götürdü hala onu seviyorum o deniz mavisi gözlerini seviyorum siyah saçlarına rağmen beyaz teninin uyumunu seviyorum yumuşacık saçlarını seviyorum herşeyini seviyorum ve onu bulmaktan asla vaz geçmeyeceğim.

Yanaklarımdaki ıslaklıkları farkedince ağladığım yeni farkına varmıştım. Bende onu çok seviyordum.

Sandalyeye oturdum ve başka bir sayfa açtım.

Tarih: 30 Haziran 2009

Hala uğraşıyorum ama Meleğimden iz yok. Ailesindende haber alamıyorum. Ama asla vaz geçmeyeceğime dair kendime söz verdim. Meleğimi bulacağım ve asla bırakmayacağım. Annem artık bana somurtma demiyor. Onlarda alıştı bu halime. Ben Meleğimi bulmadan, söküp götürdüğü kalbimi geri alamadan gülemeyecektim. İstesemse gülemezdimki zaten. İnsan kalbi, duyguları olmadan gülemezdi.

İnanamıyorum beni düşünmeden zaman geçirmiyormuş. Günlüğün en son sayfasını açacaktım ki telefonum çaldı. Arayan Annemdi.

-Alo ann...

-Kızım beni dinlemen lazım acil.

-Ne oldu anne söylesene.

-Kızım evden acilen çık.

-Evde değilim ki zaten dağ evindeyim ne oldu?

-Tamam kızım evden bir süre ayrılma seni almaları için birilerini yollayacağım onlar sana herşeyi açıklar Sinan'ın sözünden çıkma tamam mı acilen eve git seni ço...

Sözünü bitiremeden telefon kapandı acilen dediğini yaptım ve eve gittim ama o sırada iki araba önümü kesti geriye doğru çıkmaya çalıştım ama araba bir anda stopladı. Çalıştırmaya basladım ama işe yaramadı. Arabadan adamlar indi ve camı kırarak bir bezle ağzımı kapattılar.

Bende nefesimi tuttum ve çırpındım sonra gevşedim ve bayılmış numarası yaptım. Arabayı açtılar biri beni kucakladı ve arabalarına bindirdiler. Yaklaşık bir saat sonra bir yerde durduk tekrardan kucaklarına aldılar. O sırada biri konuştu.

"Abi kızın ailesini öldürmüşler ama biri peşinde kim olduğunu hala öğrenemedik bir tek bilgi var oda kız kadar güçlü biri her yeteneğe sahip ve üç elemente toprak ateş ve havaya hükmediyot. Kızın güç engelleyici kelepçeleri de işe yaramazmış o yüzden aralarından biri annesine dönüşecek ve güvende olduğunu anlatacak sonra eğitimler verilecek güçlerini geliştirincede tüm güçleri elinden alınacak." dedi ağlamamak için kendimi zorladım ve başardım. Dediklerinden tek bir kelime anlamıştım ailemin öldüğünü. Yada öldürüldüğünü.

Sırtım yumuşak yatakla buluşunca uykum geldi ve uykunun kollarına kendimi bıraktım.

İŞARETLİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin