B(1)Bay mavi

128 19 4
                                    

Mdya:Lavin



Karanlık ısıtıyordu içimi. Kışıma,bahar rüzgarları serpiyordu.

Karanlık siyahtı. Çünkü siyah olmaya mecburdu. Bütün renkleri teker teker solmuştu belki de. Ellerinden kayıp gitmişlerdi. Hepsi nankördü,bencillerdi.
Karanlığı, güneşe küstürebilecek kadar kötülerdi sarılar.

Ortada iyilik meleği gibi dolaşırken karanlığa insanların tüm korkularını dolduracak kadar sahteydi beyazlar.

Hırçın dalgalarıyla karanlığı yerle bir edecek kadar saldırgandı maviler...

Karanlık kaybetmemişti renkleri. Asıl onlar kaybetmişlerdi. Karanlık onları artık görmüyordu. Onlar artık karanlıkta görülmüyordu. Artık karanlığa siyah kadar hiçbir renk yakışmıyordu. Artık bana senin kadar hiçbir renk yakışmıyordu

★★★

Duvarda asılı olan saatin tik tak sesleri kulaklarımda resmen çınlıyordu. Saat 05.47 'yi gösteriyordu. Adamın uyuduğunu kontrol ettikten sonra yavaş ve tedbirli hareketlerle yataktan kalktım. Yerdeki kıyafetlerimi üzerime geçirip emin olmak için tekrar adama baktım. Düzenli nefes alışverişleri uyuduğunun göstergesiydi.

"Aptal" diye mırıldandıktan sonra sinsi sırıtışım yüzüme yayıldı. Adamı yatağa atabilmek için bütün gün rol kesmekten fenalık gelmişti.

Neyseki zengin piçimiz kızlara fazlasıyla düşkündü. Aslında olmasaydı da bana karşı koyamazdı ya, neyse.

Zaman kaybetmemek için hemen deri çantanın yanına sessiz adımlarla gidip içinden Ilgaz Gökalp'in ipini çekecek dosyayı aldım. Bakalım Ilgaz beyimiz bu dosya olmadan milyon dolarlık ihaleyi nasıl yürütecekti?

Şimdiden o anki yüz ifadesi merakımı uyandırmaya başlamıştı.
Çaresizliğin ne demek olduğunu çok sevdiği şirketi iflas ettiğinde çok iyi anlayacaktı. Benim suçum yoktu yani. Güveneceği adamları seçerken daha bi dikkatli olmalıydı. Sonuçta benim gibi bir düşmanı vardı karşısında. Attığı her bir adımda arkasını kontrol etmeliydi. Yoksa çok kaybederdi beyimiz.

Adamın uyanmak üzere olduğunu fark ettiğimde hızlı adımlarla odadan çıktım. Asansörün 13. katta olduğunu gördüğümde zaman kaybetmemek adına merdivenleri tercih ettim. Hızla merdivenleri inmeye başladım. Bugün Ilgaz Gökalp keyfimi fazlasıyla yerine getirmişti. Ona teşekkür hediyesi olarak cebine üç beş kuruş sıkıştırmalıydım. Artık paraya çok ihtiyacı olacaktı sonuçta. Otelden dışarı çıktığımda gördüğüm ilk taksiye bindim.

★★★

Kanadığın kadar var olursun bu dünyada. Kanadığın kadar güçlüsündür. Gerçek güç paradan geçmez aslında. Ne kadar büyükse yaran o kadar cesur ve güçlüsündür. Ne kadar güçlüysen o kadar yalnızsındır.

İnsanlar kazanır yada kaybeder. Ben ise hep kazanırım. Skor aynı kişiler farklı yalnızca. Ben kazıdım bunu gerçekliğe. Ellerimle kanata kanata yaptım. Şimdi de yeni zaferimi yudumluyordum.

Giydiğim siyah mini dar elbise kırmızı rujumla birleşince güzel bir uyum oluşturmuştu. Baştan aşağı üzerimden seksilik akıyordu. Birden oturduğum yerden ayağa kalktığımda sarhoş olmanın etkisiyle dengemi zorlukla koruyabilmiştim.

Elimdeki içkiyle birlikte sarışın bir kızla yiyişen esmer adamın yanına gittim. Kızı kolundan tutup geriye doğru itince sarışın sürtük ufak çaplı bir çığlık attı. Daha sonrasında tehlikeli gözlerimi ona çevirince koşar adımlarla yanımızdan uzaklaştı. Az önce yiyiştiği esmer adam çatık kaşlarıyla bana bakıyorken yaptığım şeyle keyfi yerine gelmişti.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin