BABİL

-5-

Mel'in Ağzından

Telefonla spor salonunun köşesinde beklediğimde Harun'u görmüştüm amacım onu eski sevgilisi Mina ile barıştırmaktı hızla yanına gittiğimde :

-Mina birazdan spor yapmaya
-Bunun beni ilgilendirdiğini neye göre düşündün ?dedi Harun baygın bir şekilde bakıyordu.

-Emin misin onu halen sevdiğini anlamadığımı mı sanıyorsun aptal değilim ona aşıksın dedim sinirle bakan gözlerine baktım bana kızgın olması normaldi ama daha ne kadar duygularına engel olacaktı ?Birbirlerine aşıklardı yoksa Pars ve ben gibi olurlardı gerçi Pars beni sevmiyordu ve bu benim canımı yakıyordu biz onunla suç ortağı olabilirdik ama sevgili asla...

-Evli olduğundan haberin filan yok mu ?

-Peki boşandığından haberin var mı ?O geldiğinde kafede beraber tiramisu yiyeceğiz tesadüfen yanıma gelirsin bende seni masaya davet ederim bu kadar basit Harun dedim

-Bana neden bu iyiliği yapacaksın peki ?dediğinde yakasını düzeltmeyi bırakmıştım.

-Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın dedim gülümseyerek aslında beni umarsız şekilde terk eden eski sevgilim Meriç için bir süpriz hazırlamıştım onun için Harunla konuşuyordum onun yerini öğrenmek için yoksa amacım Mina filan değildi ya da Harun'un mutluluğu...
Pars bana Meriç'in beni aldatmasıyla ilgili mesajından sonra böyle bir şey düşünmüştüm. Peki tamam inandım peki Pars nerde burada çalışmamı söyledikten sonra kayboldu dedi Büyük ihtimale babasının İbiza,Saint Tropez ya da Miamide olan milyon dolarlık malikanelerinden birinde kızlarla alem yapıyordu her zaman ki gibi ... O eğlenceye düşkündür gelmesini bekleme tüm işler senin elinde dedim.

-Tanıştığımız ilk gün onun eğlence ve kadın düşkünü bir kazanova olduğu anladım dedim. Gömleği düzgün durmadığında düzeltmeye çalışmış sonunda bu takıntıdan vazgeçtim hadi ben kafeye geçiyorum yanından ayrıldığımda bir iki adım ötede Pars duruyordu.

-İyi arkadaş olduğunuzu bilmiyordum sizi kanlı bıçaklı zannediyordum dedi Pars

-Canan konusunda yardım edecek misin ?

-Evet ama benimle güzel bir akşam yemeği yersen Los Angelesta sen seversin ...

-İstanbul'un nesi var acaba ?beni incelediğinde bana bakıyordu.

-Şekerim babanın dünyanın her yerinde otelleri ve lüks evleri olunca kahveni Londra'da içip akşam yemeğini Milano'da yiyebilirsin ?Havuzlu lüks bir villada yaşamama rağmen Pars'ın yanında kendimi fakir hissediyordum bence sorun onun çok zengin ve egoit olmasıydı.

-İşimizi halletikten sonra neden olmasın yani Canan ile ilgili rezil belgeleri elime saydıktan sonra

-Neyse yarın benimle havalimanına gel jet ile Los Angeles'a uçacağız demiş ve uzaklaşmıştı

Bende fırsat bu fırsat diye düşünüp Meriç'in spor yaptığı yere gitmiştim içeriye girdiğimde dolabının olduğu yeri arıyordum ve köşede solda olduğunu fark etmiştim baktığımda halen antreman yapıyorlardı güzeldi onun dolabını aradığımda kaç numara olduğunu hatırlamaya çalıştım galiba 23 numaralı dolaptı kilidini çantamdan çıkardığımda dolabı açıp çantasının yanına minik kokain poşetini koymuştum tek kalan şey ihbar etmekti ve öylede yaptım güvenliğin yanına gittiğimde açık dolaplardan birinde kokain olduğunu söylemiş ve taksiye binerek evin yolunu tutmuştum tek sorun
yarın için güzelce hazırlanmaktı çok heyecanlıydım.