Ayıcık

13 1 0
                                    

Buğra ayılalı 10 dakika oluyor ve ben hala gülüyorum. -Buğra bu yaa Buğra yani Buğra Aylanşık nasıl olur rangera bindikten sonra bayılır.

"- Madem korkuyorsun ne demeye bindin?"

"- Korkmuyorum sadece başım döndü."

Aniden önüme düşen Buğra'yı görünce neye uğradığımı şaşırdım. Eyilip sağ dizimi başının altına koydum bikaç tokat attım. Aynı zamanda farkında olmadan bayağı bağırmışım ki etraftakiler oldukça kalabalıktı. O an aklıma telefonu geldi
Elimi ceketinin cebine atıp telefonunu çıkardım. İyiki şifresi yokmuş. En son aramasını arayacakken, siyah takım elbiseli iki adam -Buğra Bey, Buğra Bey.. diye koştular. Nerden çıktılarsa iyiki çıkmışlar yoksa ben bu koca adamı tek başıma kaldıramazdım.
Neyse en sonunda uyandı. Korumalar dan duyduğuma göre Buğra'nın yükseklik korkusu varmış o yüzden bayılmış şapşal..

'-Buğra daha iyi misin?'

'-İyiyim. Hadi gidelim'

-Uyuyum hodo godolom..

'- Bir şey mi dedin?'

'- Yoo, Benim eve gitmem lazım babam dan sonra gidersem kızar bana.'

'- Ben hallettim onu gel sen'

'- Hallettin mi? Nasıl hallettin?'

'Bizim Tuncay abiyi aradım babanın bugün şirkette işleri uzayacak' dedi o sivri gülüşüyle. Şuna bak ya babama fazla mesai yaptırıyor sırf Buğra Bey istedi diye yazık be adama.

'- Sen varya.. Neyse ee nereye şimdi?' Arabaya binip kemerleri taktıktan sonra hızlıca caddeye sürdü. Kahretsin! Çok hızlı kullanıyor.

-"Biraz yavaşlasan diyorum."

-" Hızlı değilim ki."

-" Bu yavaş halinse hızlı halini düşünemiyorum."

Çok geçmeden ışıl ışıl bi sokakta dondurma, pamuk şeker, elma şekeri oyuncak, hediye dükkanları olan biyere park etti. Burası cıvıl cıvıl sahilede çok yakın gözüküyor. Çoktan arabadan indim etrafın ışıltısı, insanın içine neşe katıyor sanki.

-" Pamuk şeker sever misin?"

-"Bayılırımmm" çocuk gibi bağırdım.

...................

Buğra

Mutlu olunca gözleri açılıyor, o güzel gözlerini görmeme fırsat sağlıyor bu fıstığı her zaman mutlu etmem lazım benim. Gözleri sanki canım cennet çeksin diye var. Asıl bir gülüşü var sanki yeniden doğdum etkilenmemek elde değildi. Bağlandım çok garip Buğra Aylanşık ilk defa bir kıza bağlandı. Şuan onunla ne yatmak istiyorum ne de bi çıkarım var. Onunlayken çok mutluyum sanki huzur gibi huzurun somut kavramı ne diye sorarsanız şüphesiz Şafak derim. Ben düşüncelere dalmışken sahile doğru ilerlemiştik, pamuk şekerin yarısından fazlasını yemiş dahada yer gibi duyuyordu. Oldukça pasaklı üstü başı, ağzı yüzü şekere bulanmış, bi o kadar da sevimli gözüküyor du insanın içine sokası geliyor. Tanisali bir hafta olmadı ama bu kız yanımda değilken kendimi çok kötü hissediyorum. Sanki yıllardır hayatımda gibi giderse nefes alamam gibi noluyo bana iyice duygusallaştim.

"- Heyy! Buğra..."

"- Efendim."

"- Daldın gittin. Hayırdır."

"- Yok bişey ya başka bişey ister misin? Şu bankta biraz oturalım m?"

"- Yok. Teşekkür ederim. Olur benimde sigara içmem lazım dı"

Karanlıkta bile gözleri ışıltısını kaybetmiyor. O karamel renk insanı büyülemeye yetip de artıyor. Allah'ım bu kızda ne var böyle beni kendine çekiyor.
.............

Şafak

Canım sıkılmaya başladı Buğra yakışıklı, uzun boylu tam istediğim gibi bir çocuk ama nedense ısınamadım galiba aşk istemiyorum. İnanmıyorum ya ben gerçek aşk diye birşey var mıdır? Acaba bana rastlayacak mı?

"- Hadi Buğra beni eve bırak. Eve gitmek istiyorum."

"- Ne güzel oturuyoduk Şafak noldu birden?"

"-Sıkıldım Buğra hadi gidelim lütfen."

" -Tamam. Bin arabaya."

Evin önüne geldiğimizde hiçbirşey demeden indim arabadan. Galiba biraz kaba davrandım. Ama ne yapabilirim ben böyleyim etrafımda istemediğim bişey olduğunda hemen oradan uzaklaşırım. Yatağıma yattım ama uyumak için değil günün yorgunluğunu atmak için biraz olsun dinlenebilmek için neden bilmiyorum bikaç gündür uykum çok düzensiz uyuyamıyorum. Biraz uyusam gece yarısı tekrar uyanıyorum, sanki birisi beni dürtüp hadi uyan diyo gibi gözlerimi açar açmaz aklıma Buğra geliyor. Allah'ım bana ne oluyor. Alışık degilim benim ilgi gösterdiğim insanlar hep beni kullandı yada beni sevmedi bu çocuk bana değer veriyor. Bu çok güzel bi his ama tam olarak ne olduğunu anlayamadım. Bunları düşünürken uyuya kalmışım. Sabah olduğunda babamın sesiyle herzaman ki gibi ter içinde uyandım. Duş almadan okula gidemem. Kısa bir duş aldıktan sonra kahvaltıya indim canım babam güzel bir kahvaltı hazırlamış. Tıka basa kahvaltımı da yaptıktan sonra babam beni okula bıraktı. Sabah kahvemi alıp sınıfa çıktım Buğra çoktan gelmiş sıramıza oturmuş beni bekler gibi bir halı vardı ki beni görünce gözleri büyüdü.

"- Selam.."

"-Selam Başak nasılsın?"

"- Bildiğin gibi sen nasılsın?"

"- İyiyim bende"

Buğra'yla bütün gün sadece bu kadar konuştuk. Son dersin çıkış zili çaldığında hicbirsey söylemeden aceleyle sınıftan çıktı neyse ardından bende çıktım. Koridor bomboştu sanki herkesin acelesi var gibi biran önce okulu terketmişler okulun boş sessiz duvarları beni korkutmaya başladı. Yavaş yavaş ilerlerken pat diye bir sesle çığlık atmamla arkamı dönmem bir oldu. Buğra.

"- Buğra manyak mısın? Oğlum amacın ne senin?"

"- Korkacağını bilseydim yapmazdım özür dilerim. Bu senin icin:)" deyip büyük bir kutu uzattı.

"-Bu ne?"

"- Aç istersen."

Kutuyu açmamla 32 diş gülümsediğime eminim, kocaman bi ayıcık hemde pembe pofuduklardan en sevdiğim. Ben hayatımda hiç kimseden hediye almadım. Şimdi soracaksınız doğum gününde bile mi almadın diye? Ben hiç doğum günü kutlamadım. Evet ayıcıkları seviyorum hemde çok ama asıl sevindiğim ilk defa hediye almış olmam. Ama yinede bu yanlış Buğra'yla sadece sınıf arkadaşıyız. Bana neden ayıcık alsın ki hem alsa bile onu kabul etmem benimde ona karşı birşeyler hissettiğim anlamına gelir. Hayır. Ben adımı kimsenin yanında anılmasını istemiyorum. Bekarlık sultanlık be ne gerek var şimdi hem ben sevdim mi deli gibi seviyorum o yüzden şuan hiç kimseyi sevmeye gücüm yok.

"- Buğra ben bunu kabul edemem." diyerek kutuyu elimle ittirdim.

"- Neden?"

"- Eğer ben bunu kabul edersem. Sana karşı birşeyler hissediyorum anlamına gelir ben bunu istemiyorum. Lütfen beni zorlama hazır değilim kimseye değer vermek istemiyorum.

"- İyi de niye böyle düşünüyosun ki ben sadece bana iyi hissettiren sınıf arkadaşıma hediye aldım böyle düşün bu arada dün akşam çok eğlendim hersey için çok teşekkür ederim." Dedi ve gitti.

Hadee şimdi işin yoksa bunu tek başına eve götür dengesiz bu çocuk boyum kadar ayı almış nasıl götüreceksem şimdi asıl mesela babamdan sonra eve gidersem eve sokamam bunu off Buğra...

Aşka İHANET...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin