Garip bir sabaha uyanmıştım.
Gözlerimi açar açmaz kendimi bilmediğim bir yerde bulmuştum. Sahiden neresiydi burası, ailem nerdeydi,ne işim vardı burda?
Kafamı kaldırıp etrafa bakındım.
Buraya isteyerek gelmediğim beni yere atıp gitmelerinden belliydi ,yatak varken yere savurup atmaları beni daha da sinir edip gitme isteği uyandırmıştı.
Yerimden kalktığımda odada benden başkaları da olduğunu fark ettim adımımı atmaktan vaz geçip onları tanıyormuyum diye düşündüm.
Yüzleri sanki tanıdık ama bir o kadar da uzaktı.
Hani bir inanış vardır ya ruhlarımızın önceden denk gelmiş olduğuna ve sanki tanıdık gelen kişileri orda görmüşüz gibi ,işte sanki öyle bir olaydı bu .
Benden başka uyanan yoktu odada 7 kişi vardı 3 erkek 4 kızdık.Sağımda yatan kızın kıpırdamaya başladığını görüp ani refleskle yanına eğildim.Gözlerini araladığında korkmuş olucak ki haklı bir tepkiydi ,beni ittirdi ve geriye doğru düştüm .
Dirseklerimin üstüne doğru baskı uyguladım ve kendimi tuttum.
Karşımda bana saf saf bakan 2 tane koca yeşil göz vardı. Cidden gözleri çok hoştu ve her an ağlamaklı gibi duruyordu.
Gözlerini incelediğimde duygularını hissettiklerini çözebiliyor gibiydim .. Upuzun kirpikleri göz kapaklarını delip geçicek gibiydi ve üstelik gözlerini panikten olsa gerek bastırıyordu onun o halleri beni daha da panik haline soktu .
En sonunda gözlerimizi ayırdık ve ona doğru eğildim .
"Korkmana gerek yok yani en azından benden korkma.Sizin uyanmanızı bekliyordum ilk ben uyandım ve ne olduğunu bilmiyorum."dedim
Kız gözlerini kıstı ve etrafa bakındı "neden hiç bir şey bilmiyor gibi hissediyorum neredeyiz acaba biz ve ben kimim "
sahiden ya ben kimdim bunu bile bilmiyordum .Bu büyük bir kayıptı ve insanı geçmişinin olmaması ürküten bir şeydi.
Derin düşüncelere dalmışken herkesin uyanmaya başladığını yeşil gözlünün " bak bak herkes uyanıyor "diye telâşlanmasıyla fark ettim.
Hemen ayaklandık ve bir birimize bakınmaya başladık önümde ayağa kalkmış 180 civarı koyu kahverengi saçlarının gözlerini hafif kapamış tatlı biri duruyordu.Cidden tatlı biriydi ve ruhunda büyük özlem var gibiydi sanki birini arıyor ve onun için gözleri parlıyordu.
Bana doğru bakıp senin burda ne işin var diye çıkıştı.
Ben olanları anlamamış şaşkınlığımı gizleyemez haldeydim.
"Ben mi beni tanıyor musun sen?"
"Tabi ki tanıyorum Arya , tüm zamanlarım seninle geçti. Sen neden şaşırıyorsun ki?"
Ne yani ben bu çocukla arkadaştım ve hatırlamıyor muydum,ben saçı böyle olan birini asla unutmam aslında evet evet şuan düşündüğüm şey saç cidden .Kafami sallayıp sanki düşüncelerden kurtarıyormuş gibi davrandım ve
"Ben seni falan hatırlamıyorum üzgünüm,sanki herkesle tanışmışız ama bilmiyor gibiyim neler oluyor bilmiyorum bilen biri var mı birbirimize yardım etmeliyiz".
Kimse sesini çıkartmamıştı ne yani çözüm aramaya çalışırken kimsenin umursamadığını görmek sinirimi bozmuştu.
Kalkıp odada gezindim baya bir büyüktü kapıyı açmayı denedim fakat tabi ki açılmıyordu pencere yoktu ve nerede olduğumuzu dahi öğrenemiyorduk. Herkese tek tek baktım kimisi yerde kimisi yatakta oturmuş takılıyorlardı.Kimsenin tanışmaya kaynaşmaya ya da en azından konuşmaya niyeti yok gibiydi kendimi duvara dayayıp aşağı doğru kaydırdım ve yere oturdum tam o sıra gözlerim koyu yeşil gözlerle kesişti gözlerine bakar bakmaz sanki içime bir şey oldu ve acı çeker gibi oldum elim direk kalbime gitti ve nefes alışlarımı değiştirip kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Bir tuhaflık vardı ve bana hissetmem imkansız olan bir acıyı vermiş gibiydi. Gözümü kapayıp nefes almaya devam ettim .Böylece devam ederken yanıma birinin geldiğini hissedince gözlerimi aralamaya başladım...Yorum yaparsanız sevinirimm :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühürlü Bağ
General FictionNeler olup bittiğini anlamadan kendimi imkansız gibi görünen olayların içinde buldum.Yeşillerine bakarken bile acı çektiğim o kişi hayatımın bir parçası olup beni nasıl böyle bir dünyaya sürükleyebilirdi ki