Gözlerimi araladığımda yanımda en başında konuştuğumuz uzun kirpikli kız vardı.
"İyi misin ?Sanki kötü duruyorsun gibime geldi."
"Ben iyiyim ama şuan böyle durup bir şey yapmazsak iyiye gitmiyeceğiz"
Kız çok tedirgindi ellerini nereye koyacağını bilmiyor dudaklarını ısırıyordu.Onun bu halde olması çok olağan bir durumdu bende bu durumdan korkuyor ve bir şeyler yapma gereği hissediyordum.
Derin nefes alıp kalktım.
"Arkadaşlar burda bilmiş durumuna düşmek ya da sizin lideriniz olma gibi bir çabam yok sadece birbirimize ihtiyacımız var ne kadardır burdayız bilmiyoruz . Acıkmaya başladık ve bunun yanında bir sürü ihtiyaç da var ,kalkıp kendinize gelmeniz gerekli."
Nefesimi verip etrafa bakındım,herkesin dikkatini çekmiş olmam gerek ki hepsi bana bakıyordu bense kendime şaşkınlık duyup bunları nasıl tekte söylediğimi düşünüyordum.
Kimseye liderlik taslama amacım yoktu.
Ama burada olmaya devam edeceksek er ya da geç zaten iletişime geçip birlik olmalıydık.
Beni tanıdığını iddia eden dağınık saçlı çocuk ayağa kalkıp bana doğru geldi .
"Arya haklı,ben kapıyı açmayı deneyeceğim yardım etmek isteyen benimle gelsin, bazıları da yemek bulsun."
Adını bilmediğim halde ona çok aşina gibiydim önceden tanıştığımızı neden ben hatırlamıyordum ve neden ona karşı yakınlık hissediyordum.
Bana destek çıkıp ilgilenmesi çok hoşuma gitmişti.Ona yardıma gitmem gerektiğini düşündüm ve " Ben seninle geliyorum biri daha bizimle gelsin ,kapıyı açmak kolay olmayacak."
Koyu yeşil gözlü çocuk yanıma geldi
"ben sizinle gelirim diğer 4 kişi yemek bulup etrafa bakınsın hadi gidelim"dedi.
Kafamla onay verircesine salladım ve yürümeye başladım.
Dediğim gibi burası oldukça büyüktü ve kapıyı en sona koymuşlardı .Yol boyu sessizlik hakimdi ve bende bunu bozmayıp onları incelemekle meşgul oldum.
Koyu yeşil gözlü çocuk diğer çocuktan daha uzun ve iriydi.Kirpikleri çok uzundu ve gözlerini daha da dikkat çekici yapıyordu.
Boynuna doğru baktığımda dövme gibi olan bir iz dikkatimi çekti gözlerimi kısıp onu inceliyordum .Ne olduğu belirsiz bir şeydi yandan baktığım için tam olarak anlayamamıştım. O sırada sessizliği bozan hamleyi bana attığında şaşırmıştım.
"Gözlerini kısıp öyle bakacağına kapıya mı odaklansan geldik de farkında değilsin "
Birden şaşırdım ama fazla belli etmeyip gözlerimi devirdim "Duvara bakıyordum fark etmemiştim"diyip kapının koluna doğru uzandım .Gerçekten bu kapının ardında çıkış mı vardı yoksa başka bir odaya mı geçiyordu bilmiyorduk ama sanki çıkış yolumuz gibi uğraşmaya başladık.
Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama elimizde hiç bir sonuç olmadan boşa uğraşmış gibi hissediyordum.
"Bu böyle olmuyacak daha sonra denememiz lazım gidelim artık hadi diyip kapıyla uğraşmayı bıraktım ".
"Bence burda kalalım yürümeye halim bile kalmadı benim diyip çıkıştı dağınık saçlı çocuk "
Haklıydı cidden yorulmuştuk ve dinlenip gitmek mantıklıydı.
"Tamam bana uyar"diyip olduğum yere oturdum ve ayaklarımı uzattım.
Diğerleri de aynı şekilde oturdular ve bir birimize bakınmaya başladık.
Dağınık saçlı çocuk atıldı "Arya sen cidden bizi hatırlamıyor musun yani?"
"Hayır hatırlamıyorum.İşe tanışmakla başlayabiliriz aslında belki hatırlamama yardımcı olur".
"Ben Alp , dediğim gibi arkadaştık ve sana her konuda yardımcı olucağım söz diyip gülümsedi"
Ben de ona karşılık gülümsedim ve gözümü diğer çocuğa diktim.
Sanki zorla konuşmasını istermişim gibi iç çekip konuşmaya başladı.
"Ben Meriç,seni falan tanımıyorum bu kadar "
"Sana beni tanıyor musun diye sormamıştım zaten zorla konuşuyor gibi davranmana gerek yok "
Sinirlenmiş olucak ki olduğu yerden kalkıp ilerlemeye başladı.Gereksiz tavrıyla sinirimi bozmaya devam etmişti.
Tam o sırada çok sarsıcı bir çarpmayla savrulduk .Kendimi en son duvarın kenarına savrulurken hatırlıyorum,saçlarım yüzüme doğru dağılmıştı ve dudağımdan akan kan ile bulanmıştı geri ise karanlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühürlü Bağ
Tiểu Thuyết ChungNeler olup bittiğini anlamadan kendimi imkansız gibi görünen olayların içinde buldum.Yeşillerine bakarken bile acı çektiğim o kişi hayatımın bir parçası olup beni nasıl böyle bir dünyaya sürükleyebilirdi ki