Yine dün ki kahvesi soğuyan kadının konuşmamızı çemkirerek bölmesiyle (Çok şükür) cevap vermek zorunda kalmadım.
-''Neden hep kahveleriniz soğuk anlayamıyorum ?''dedi kadın.
-''Anlaşılmayacak bir şey yok ki, kahveyi alıp on dakika bilgisayarınızla ilgileniyorsunuz. Kahve olsam 10 dakika içilmesem bende soğurum.''
Bende fırsatı değerlendirip bilgisayarımı çıkardım.
Biraz zaman geçmişti ki önümdeki sandalyelerin birine oturup ayağını yandaki sandalyeye uzattı ve kahvesinden küçük bir yudum aldı.
Çaktırmadan bilgisayarımın üstünden bakınca tavana bakıp eliyle ritim tuttuğunu gördüm.
-''Ben Yankı bu arada.'' Dedi. Tam o sırada Ceren Yankı benim adımı sormadan yanımızda bitiverdi.
-''Demek Yankıyla konuşmaya başladınız.'' Dedi bir bana bir ona bakarak. Daha ağzımı açamamışken tekrardan konuşmaya başladı.
_''Bir oyun oynamaya ne dersiniz? Birbirinizi daha iyi tanırsınız hem kaynaşırsınız he?''
_''Olur ne gibi?'' Dedi Yankı. Ben cevap vermedim çünkü Ceren böyle hızlı konuşuyorsa aklında sinsi bir şey vardır.
-''Şişeyi çevireceğiz ucu kime gelirse en rezil olduğu olayı anlatacak.''
Yankı ile aynı anda kafa sallayınca Ceren şişeyi çevirdi. Ve tabi ki bende durdu.
-''Ee en rezil olduğum mudur bilmiyorum ama baya rezil olmuştum. Lisenin ilk günüydü, hocalardan biri adımı sormuştu bende çok heyecanlıydım ve yanlışlıkla yumurta demiştim. İki hafta herkes bana kek dedi.''
Ceren hönkürerek gülerken Yankı ;
-''İyide gerçek adın ne? Ayrıca neden yumurta?''
-''Adımı söylemekten hoşlanmıyorum lütfen üsteleme ve adım tamamen tesadüfi, üç-dört sene önce Ceren'in yaptığı bir keki yerken yumurta koymadığını fark etmiştim.Ve tadı iğrençti. Adın ne deyince de yumurta demiştim o günden bu güne yumurta.''
Yankı anlamadım ama anlamış gibi görüneyim bakışı atıp kafasını ağır ağır salladı. Ceren çevirdi ve bu kez ona gelince kendi kendine gülmeye başladı.
-''Bir kere... (gülme)... bir sevgilim vardı....(gülme)....aynı rock grubundaydık. O bas gitar çalıyordu bende bateri. Çok yakışıklıydı hala neden benimle çıktığını anlamıyorum neyse dışarıdaydık bir gün benim telefonum çalmaya başladı ve telefon müziğim ''Burası muştur'' İdi. Üstelik kendim söylüyordum. En iyi arkadaşım ararken çalardı bir tek...''
Hepimiz aynı anda gülme krizine girdik. Tam tekrar çevirecekken müşteri gelince yarıda kesmek zorunda kaldık.
Saat altıya gelirken Ceren eve gitti ve bende Yankı'nın olduğu bölüme gittim. Yüksek taburelerden birine oturdum ve önümde açık duran Yankı'nın telefonuna baktım.
Google açıktı ve altta daha önce aradığı şeyler görünüyordu. Dayanamadım ve elime alıp okumaya başladım.
*Yarısı olmayan tuvalet
*At eşeği
*Tavuk mu yumurtadan çıkar , yumurta mı tavuktan çıkar?
Daha fazla alttakileri okumaya dayanamadan gülmeye başladım ve Yankı sesimi duyup bana baktı. İlk önce ne olduğunu anlamadan baksa da telefonu görüp panikleyip yanıma gelip telefonunu aldı.
-''Yarısı olmayan tuvalet ne işine yarayacak ?'' Gülmeme hakim olamıyordum.
-''Ya neden izinsiz bakıyorsun ki?''
-''Ayrıca tavuktan çıktığım falan yok.''
-''Tavuk senden çıkıyor o zaman.''Deyince dayanamayıp koluna vurdum.
-''Neyse hadi kapatıyoruz, çıkalım.''
-''Yankı mı kafeden çıkar, kafemi Yankı'dan ?'' Deyip gülmeye başladığımda bana pis pis bakıp sonra o da gülmeye başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/50532523-288-k186963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
isimsiz
Novela JuvenilGarip bir insan olduğumu düşünmüyorum sadece belli takıntılarım var. Gerçekten aşık olabileceğimi düşünmüyorum çünkü insanlara güvenim yok. Gerçek adımı öğrenmek için hayatıma girmen gerek, Kalbime girmen için, beni takıntılarımla sevmen gerek. -Yu...