"Ve bu dersin de sonuna geldik"
hocanın demesiyle çalan zil tam anlamıyla dersin bittiğine işaretti. Yerimden yavaşça kalktım. Bugün üzerimde bir halsizlik vardı. Yağmurun bana kafasıyla işaret yaptığını gördüm. Hayır bugün oraya gitmeyecektim. Yağmurun sırf ailesi kızmasın diye kendimi ateşe atamazdım. Hala yerimde durunca Yağmur bana bakarak
"hadisene kızım ya geç kalıcaz bak mis gibi çocuklar kacicak " demesiyle yerimden az da olsa ilerledim. Yağmurda anlamış olacak ki gelip koluma girdi ve beni cekelemeye başladı.
"Yağmur ven hiç gelmiyim cidden bak annem merak eder"
"kızım ne gelmemesi hem nilüfer teyzenin haberi var bugün bizdesin yani" duyduğum şeyle bir şok daha yaşadım. Benim annem kızını hiç bilmediği içine bile girmediği bir yere bara gönderecekti. Bu işte birsey vardı ama hayırlısı. Okuldan çıkıp yağmurlara geçtik. Okulumuz öğlen başlayıp akşam altı da bitiyor du.Dersler baya yorucu geciyordu. Bu sene son senem olduğu için derslerimë daha önem veriyordum. Yağmurlarda üzerimize uygun bir kıyafet seçtikten sonra yağmurun zoruyla makyaj masasına oturtuldum. Anlaşılan yağmur bu gece bana birisini bulmadan çıkmayacaktı ordan. Tamamen hazır olduğumuz da saat 9 olmuştu. Yağmur taksi çağırmıştı. Zaten o elbiselerle yolda yürümek akıl karı değildi. Bara geldiğimizde insanların gürültüleri dışarıya bile geliyordu. Böylesi ortamlardan oldum olası uzak duruyordum. Babamın olmaması hayatımda bazı şeyleri kısıtlıyordu ve onlardan birisi de guvenmedigim bir yerlere gitmekti Yağmurun önden gitmesi için belinden hafifçe iteledim. Bana dönüp gözlerini devirdi. Ne yani hiç girmediğim yere en önde ilerleyemezdim değil mi ? . Yağmur bazen kaçamak yaptığı için buralara gelirdi. Sevgilisi vardı ama o çocuğa hiçbir zaman ısınamamistim. Görüntü olarak iyi birisi gibi dursa bile içten içe sapık olduğu belliydi. İçeriye girmemizle kulağımızı acıtacak kadar gelen müzik sesini duymamız bir oldu. Gerçi kimse şikayetçi gibi gözükmüyordu. Yağmurun ilerlemesiyle peşinden gittim. Az ileride sevgilisi ve yanında bir çocuk duruyordu. Gözlerim direk olarak çocuğun saçlarında takılı kaldı. Sarı saçları barın los ışığında bile parlıyordu. Yüzünü eğip telefonla ilgilendiği için yüzünü tam olarak göremiyordum. Masaya doğru iyice yaklaştığımızda yüzünü kaldırdı. Yüzünü görünce içimde birsey oluşmuştu. Hayır kesinlikle ilk görüşte aşk filan değildi. Inanmazdim ki ilk görüşte aşka ben. İçimde güven vardı. Sanki yıllar öncesinden taniyormusum da güvendiğim bir insanmis gibi. Masanın önüne geligimizde Yağmur gidip sevgilisini öptü. Bende başımla ikisine de selam verdim. Konuşmayı pek sevmezdim. Özellikle erkeklerle. İçimde hep bir güvensizlik olmuştu erkeklere karşı. Kimseye güvenip de derdimi anlatamazdim mesela. Çocukluk arkadaşım yağmura bile. Çocuğun gözleri beni bulduğunda sadece boş boş baktı. Belki çok yüklüydü bakışları ama ben anlayamamistim.Tam o sırada yağmurun sevgilisi mert araya girdi "ee gençler o zaman biz ayrı siz ayrı . Hadi bakalım tanışıp kaynasin" diyerek Yağmuru cekelemeye başladı. Gözlerimi hafiften masaya doğru kaydırdım. Yok yani ne konusabilirdim ki. Yüzüme gelen saçlarımı geriye doğru iteledim. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde onun da önünde duran içki bardağıyla uğraştığını gördüm. Sesimi biraz yukselterek
"ee ne konuşacağız" dedim. Yine de bakışı bana donmemisti. Sesimi duymamistir diye düşünüp tekrar bağırdım. "sana diyorum sana ne konusacagiz" hemen gözleri beni buldu. "Serkan" dedi . Algılamam biraz uzun sürmüştü. "Ayyüce" dedim bağırarak. "Bu kadar bağırmana gerek yok duyuyorum sesin kulağımı rahatsız ediyor " dedi. Evet onun hakkında ilk şeyi anlamıştim. Fazla kabaydı ya da odun. "Biraz kibar olmalısın" dedim. Yarım ağız güldü bana "Güzel kızlara kibar olabilirim güzelim .ama sende o güzelliği göremedim" dedi. evet evet cidden öküzdu. "sana zaten güzelim demedim ki " dedim bakışlarımı masaya indirerek. Hayır umursamiyordum ama yinede kırılıyordu insan. Zaten ne bekliyordum ki Mertin arkadaşı ne olabilirdi en fazla. Ya sapık olurdu ya egoist. İkisine de benziyordu. "Evet güzelim demedin çünkü güzel kızlar kendine güzel der ama sen güzel değilsin anlatabildim mi" dedi tekrar. Evet güzel değildim. Bu sözleri gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Umursamasam bile kırılmıştim. Bakışımı ona çıkarıp catallasan sesim ile konuştum" evet güzel değilim biliyorum. ama sende yakışıklı değilsin " bunu söylememe şaşırmış olacak ki ağzı hafif aralandı. "Ben mi yakışıklı değilim kızım beni güldürmë herkes peşimde ve sen aksini iddia ediyorsun öyle mi?" dedi. başımı biraz diklestirip ona meydan okudum "öyle " dedim. sessiz bir kahkaha attı. Aslında sesli ama sesini duyamadigim bir kahkaha. Sonra bana döndü "Kumralsin ilk kural. Gözlerin mavi. Dudakların dolgun ama yüzüne göre küçük . Saçların uzun ama bakımsız. Evet güzel değilsin sen bir meleksin ve benim hayatımda meleğe yer yok anladın ?
