Ben Alev Akın,
Akın holdingin sahibinin kızıyım. Güzel bir hayata aileye ve arkadaşlara sahibim. Babam hep holdingin başına geçmemi istedi ama ben hayatı kendi ayaklarımın üzerinde durarak yaşamak istedim. Üniversiteyi bitirdim, babamın ısrarları üzerine holdingte insan kaynakları bölümünde çalışmaya başladım. Hayatımın paradan uzak sıradan bir hayat olmasını hep istiyordum ve bu hayata sahibim. Arkadaşlarımın ve ailelerinin maddi durumlarıda normal. Hic bir zaman parayla şımartılmış bir kız olmadım. Tanıstığım insanlar babamın akın holdingin sahibi oldugunu duyunca genelde inanamazlar. Holding sahibi birinin kızı olunca onlarin gözünde niyeyse en pahalı kıyafetleri giymeli en pahalı cantaları takmalı sürekli bakım yaptirmali hep saclarimi yaptirmaliyim. Ben böyle bir insan degilim hic bir zamanda olmadim.
Aynaya bakarak bunları düşünürken ne kadar zaman gecmisti bilmiyorum. Ama bizim kızlarla bulusmaya gec kaldigimi tahmin edebiliyordum. Saate bakmak için telefonu elime aldim eliften 3 arama gelmisti whatsapptaki kizlar grubundada bir suru mesaj vardi. Tum mesajlar 'hadi alev, nerdesin, yinr ağaç olduk seni beklerken kök saldık buralara' icerikliydi. Elif benim cocukluktan beridir arkadasımdı. Beni cogu insandan cok daha iyi tanirdi birbirimizin iyi gununde kotu gununde hep yaninda olduk. Sanırım hayatimizin devaminda ölene kadar da böyle olacak, çünkü bir kere birbirimize hep böyle olacağına dair söz verdik. Ve ikimizde verilen sözün tutulmasına çok önem veriyoruz. Sanırım ben biraz fazla düşünen bir insanım. Baksaniza ic sesim bir türlü susmadı. Sırf bu yüzden bazen insanlarla konuşurken zorluk yaşarım. Düşünce evrenimin kapılarını bazen kapatmaya çalışsamda düşüncelerim bensiz yapamaz gibi bir şey, hep zorlarlar o kapıyı.. Neyse sanırım en iyisi artık evden çıkıp cafeye gitmek olacak. Uzerime duz bir tshirt altima dar bir pantolon giymistim, saclarim belimin biraz altinda lule luleydi ve bu yuzden sekillendirmeme gerek kalmiyordu. Evden ciktim ve elifi aradim. İlk çalısta acmisti.
"Kizim nerde kaldin ya?" dedi artik sinir olmus bir sesle.
"Merak etme ciktim geliyorum." dedim sonra telefonu kapadi. Klasik bir telefon konusmasi daha. Babamin dogum gunumde aldigi ve zorla kabul ettirdigi (normalde binmezdim ama babam binmezsen kendimi onemsiz hissederim demisti) bmw x6 ya bindim. Binerken hala rahat hissetmiyordum cunku araba para kokuyordu resmen. Ama baba hatrı naparsiniz. Neyse cafeye dogru yola koyuldum. Cafe eve cok uzak degildi. Ne cok gosterisli ne de cok sadeydi normal bir cafe diyebiliriz. Genelde aileler ya da bizim gibi arkadas gruplari gelirdi oraya. Arabami park edip cafenin kapisina dogru yurudum. İceri girdigimde bizim kizlarda ordaydi. Elif, ilayda, selin, pelin (selinle pelin ikiz bu arada) hazal ve buse. Elif beni görüp kizlara döndü ve buyuk bir ihtimalle geldigimi soyledi. Tum suratlar sanki az sonra cinayet isleyecekmiscesine bana donmustu. Masaya iyice yaklastim ve hepsi bir anda konusmaya basladi. 'Nerdesin kizim ya?, İnanamiyorum her defasinda bizi bu kadar beklettigine vesayre vesayre.. Her bulusmamizda ayni seyleri soylerlerdi ama hic bir zaman duzeltemezdim şu huyumu. Hep düşüncelere dalıyorum ya ondan farketmiyorum tabi. Neyse klasik bir dedikodu ortami olustu tabi. Bir ondan bi ondan konuşuyorduk. Her an konumuz degisiyordu. Ne cok konusacak konumuz varmis bizim. Kiz degil miyiz iste illaki buluyoruz konusacak bir seyleri, hem de fazlasiyla.. Bir sure sonra başım agrimaya baslamisti. Ben hep boyleydim. Bir sureden sonra yorulurdum cogu seyden ve kendi kabuguma cekilirdim, düşünce dünyama dönerdim tekrardan. Ben düsüncelere boylesine dalmısken elifin surekli olarak alev demesi ve en son beni durtmesiyle kendime geldi. Kafami kaldirip ne oldu dercesine mimik yaptim. "Sen bizi dinliyor musun? Dusuncelerden biraz cıksan artik keske" demisti elif. "Sey evet tabi dinliyorum beni biliyorsunuz arada bir boyle dalip giderim, ne diyorduk?" dedim. Bu kez Hazal basladi konusmaya
"Sey biliyorsun benim işlerimi, iş konusunda biraz sıkıntılı bir arkadaşınızım.."
Evet, hazal surekli calistigi yerden ayrilir ve baska bir yere gecerdi. Bu delilik ya da degil bilmiyorum ama artik yargilamiyorum, sanirim bu duruma alistim.
"Evet biliyorum.." dedim ve sirittim. O da siritti ve
" bende diyordum ki, acaba sayın holding sahibi arkadasim bana da holdinginde bir is ayarlayabilir mi acaba..?"
Ah yine baslamistik. Onlari surekli uyariyordum bana holding sahibi dememeleri icin.
"Bana holding sahibi demeyin artik. O holding benim degil babamin ayrica ben orda babamin zoruyla calisiyorum bunu unutmayin. Ben sadece oranin insan kaynaklari departmaninin bir üyesiyim."
Babam yine bana vicdan yaptirip holdinge almisti beni. Koca adam uzulur gibi yapip dudaklarini büzmüs 'ne yani rakip holdinglerde calisip beni boylesine uzecek misin?' demisti. Zaten o andan sonra ona kiyamayip kabul etmistim. Biliyordu tabi kiyamayacagimi ama olsun ne isterse yapardim cunku benim icin en iyisini o bilirdi.
"Neyse iste, sonucta şirkette çalışan alımlarına sen bakiyorsun. Ne var arkadasinin cv sine de bir baksan bir degerlendirsen. Belki işe alınmaya deger bulursun beni ha ne dersin?" diyip göz kirpmisti hazal. Allahim ne deli arkadaslarim vardi..
"Tamam tamam merak etmeyin Hazal Hanim siz cv nizi bize birakin biz size doneriz" dedim şakayla karısık.
Hep bir agızdan
"Dönmedileeeer!!" dediler. Bu kez kahkahalarla guluyorduk. Sanirim 3 saate yakin oturdul burada. Artik belimin agrisindan duramayacagimi anladigimda
"Artik kalksak mi?" diye sordum. Hepsi fikrime katildi. Kalktik klasik olarak ilk lavaboya gidip aynada kendimize soyle bir baktik. Sonra kasaya gidip hesaplari odedik. O sirada Elif
"Haftaya benim evde kizlar gecesi yapiyoruz ona gore" dedi. Kizlar gecesi.. Su hayattaki en sevdigim seylerden biriydi. Hele de bu kizlarla.. Heyecanlanmistim ve mutlu olmustum, tam o sirada yurudugumuz yola ters donup tam kizlarin onunde durdum. Onlar yurudukleri yolu gorebiliyordu ama ben ters ters gidip o sirada kizlara neler alalim felan diye sorup laf yetistirmeye calisiyordum. Kizlarin bakislari birden arkama odaklandi, gozleri buyudu. Bir an ne oldugunu anlayamamistim. Selin tam
"Dikkat e.." diyecekken öne hizla donmemle bir adama carpmam bir oldu. Hatta adama da degil. Adamin kahve bardagina carpmistim. Simsicak kahve beyaz tshirtumde boydan boya bir leke birakirken ayni zamanda tenimin alev gibi yandigini hissetmistim, onunda eline ve birazda ustune dökülmüstü. Adam döndügüm sirada telefonla sinirli bir sekilde konusup yere bakiyordu ve beni gormemisti. Şok olmuş gibi bir ifade vardı yuzunde.
Nefesimi hizla icime cektim,
"Kızlar yandım!!!" dedim tshirtumu derime temas etmesin diye kaldirdim bu sirada.
Bu sirada bana carpan adam konustu
"İyi misiniz, lavaboya gecin bi su tutun isterseniz, cok afedersiniz ben sizi gormemisim.." sozlerine devam ediyordu ama benim dusunebildigim tek sey adamin yunan tanrisi gibi karsimda dikilmesi ve ne kadar yakışıklı olduguydu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGIÇ
Teen Fictionkendi halinde, zengin ama şımartılmamış bir kadın. kendini tanrı sanan ama karanlığı dışında hiç kimsesi, hiç bir şeyi kalmamış bir adam. ve yolları kesişiyor. kader değil sebebi yollarının kesişmesinin, planlı bir oyun sadece. fakat bu plana dah...