Juliet

28 1 0
                                        

Evden gelen sesler yüzünden adımlarımı sıklastırdım . Bahçe kapısından içeri girdiğimde , evden iki siyah giyimli adam çıktı ve yanlarında babamda vardı.
Sanırım babamın arkadaslarıydı , onların yanında durduğumda esmer olan adam konuşmak için ağzını açmıştı ama beklemeden eve girdim. Arkamdan gelen ayak sesleri babama aitti , salona geçip oturdum sanırım birşey söyleyecekti.

" Beste " dedi sesi üzgündü , onunla konusmayalı seneler olmuştu.
" Ben gidiyorum tamamen , tek başına kalabilecekmisin ." dedi şaşırdım. Onunla aynı evde kalıyor olmak gerçekten sıkıyordu ve eve iki günde bir uğrayan biri olarak gidiyorum dedi.
Güldüm , anlamamış gözlerle beni izledi. " Senin bu evde duruyor olman hata " dedim son kelimenin ustune basarak .
" Sana bir miktar para bıraktım , her ay kapıdaki adamlardan biri düzenli para getirecek sana. " dedi ve elindeki siyah montunu üstüne giyip çıktı.
Öylece kaldım , neden gittiği umrumda değildi sadece koca evde tek başına olmak huzursuz etmişti beni.
Üzerimdeki hırkayı portmantoya koyup merdivenlerden odama çıktım.

Çantamın içinden sigara paketini ve çakmağı alarak yatağa yattım. Sigarayi dudaklarıma yerleştirip , yaktım.
Bütün ciğerlerime gri dumanın dolmasına izin verdim...
Küller , desenli halıma düşerken onları izledim.
Mutsuz değildim aslında etrafımda az da olsa beni seven insanlar vardı. Elimde sigaram, bunlar bile mutlu ederdi beni ediyorda... Sadece mutsuz hissetmek farklıydı
Mutlu olduğumda bile içimdeki o burukluk mutsuz hissettiğimin kanıtıydı.

Yataktan ayaklarımı sarkıttım , karşımdaki duvarla göz göze geldik, güldüm. Yataktan çıkıp üstümdekinlerden kurtuldum yerlerine siyah eşofman ve hava soğuktu oyuzden beyaz kazak yer aldı. Saçlarımı toparlayıp salona indim.
Televizyonun karşısındaki L koltuğa attım kendimi ve kanalları karıştırmaya başladım . Aradan yarim saat geçmişti ve saate baktığımda gece 2' yi gösteriyordu.

Kahve yapmak için koltuktan kalmıştım ama zil çaldı , tedirgin bir şekilde kapıya yürüdüm. Kapının gözünden baktığımda elinde poşetle savaştı. Aynaya baktım üstüm iyi durumdaydı saçımı düzeltip kapıyı açtım.
" Uyuyor muydun ," dedi gülümseyerek
" Hayır , televizyon izliyordum ," dedim samimi olmasa da gülmüştüm.
" Barda sıkıldım aklıma sen geldin , geldim sorun olurmu ," dedi ama ben girmesi için yol açmıştım bile.
Benim içinde iyi olurdu canım sıkılıyordu zaten diye geçirdim.

Elindeki poşeti bana uzatarak " Biseyler aldım , " dedi elindeki poseti alarak mutfağa götürdüm.
Ben kahve ve cipsleri hazırlarken oda film seçiyordu , hoşuma gitmişti ve gülümsedim tabi o görseydi rezil olurdum ama iyiki görmüyor beni .
Kahveleri , tabakları tepsiye koyup içeri görürdüm, masanın üzerine yerleştirip koltuktaki yerimi aldım.
" Film ? " dedim oda işini bitirip aramıza biraz mesafe koyarak oturdu.
" Romantik komedi ," dedi. Güldüm, kaşları tek çizgi halinde niye gülüyorsun bakışı attı.
" Ben daha çok aksiyon bekliyordum senden ," dedim çünkü öyle bir havası vardı.

" İyi görünmüyorsun , biraz gülmen fena olmaz ," dedi ama o an yüzümdeki gülümseme silindi , yerine ifadesiz bir hal aldı.
Savaş aramızdaki uzaklığı kapatıp yaklaştı ve vücudunu bana döndürdü , iki elini kaldırıp dudaklarımın kenarına getirdi . Onun dokunmasıyla gerilmiştim , nefes alışlarım hızlanmıştı ama anlamaması için düzene sokmaya çalıştım. Elleri dudaklarımın üzerinden yanaklarıma kaydı , küçük daireler çiziyor olması yüzümde tebessüm oluşturdu.
Ona baktığımda benim aksine ciddiydi , gözlerinin yeşilliği yakından daha güzel , büyüleyiciydi. Ama gözleri bana bakmıyor yüzümde gezinen ellerindeydi , tekrar dudaklarıma indirdiği ellerini dudağımın kenarlarından yukarı kaldırdı , dudaklarım gülümseme halini aldı ve. " Böyle , hep gül " dedi o an yüzümdeki gülümseme daha çok yayıldı.
Geri çekildi ve filmi izlemeye başladı .
" Geliyorum ," dedim ve merdivenlerden hızlı bir şekilde çıkıp banyoya girdim. Ellerimi lavaboya yasladim , kalbim o kadar hızlı atıyor ki nefes almam zorlaşmıştı. Musluğu açtım ve yüzüme su çarptım , yüzümü havluyla kurulayıp sakinleşmek bir kaç dakika oyalandım.
Banyonun kapısı açtığımda savaşın yatağımda oturuyor olması korkmama neden oldu " Napıyosun burda ," dedim sesimi yükselterek.
" Odanı merak ettim " dedi benim aksime sakindi.

" Çık odadan , çabuk" dedim ama savaşın halının üzerindeki külleri izliyor olması tuhaf hissettirdi.
Yüzünü gözlerime çevirdiğinde " Sigarami iciyorsun ," dedi .
" Sanane ! " diye tersledim onu ve odadan çıkıp aşağıya indim.
Koltuğa yatıp cenin şeklini aldım gözlerim televizyon daydı ama izlemiyordum.
Karışımdaki telki koltuğa oturdu oda ve beni izliyordu.
" Uyuyorum ben ," dedim ve gözlerimi kapattım ama uyumak sadece bahaneydi sadece konuşmak istemiyorum.
Ayak sesleri savaşın merdivenlerden yukarı çıkıyor olduğunu anladım , gözlerimi araladım ama aradan iki , üc dakika sonra geri indi hemen gözlerimi kapattim. Üşümüs olan vücudum uzerime örtülen battaniyeyle ısınmıştı hemen.
" İyi geceler juliet ," dedi ve evden çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİYAH AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin