Kırıldım , korktum ve hırpalandım. Babamın gözlerinde kötülüğü , annemde ise iyiliğin , saflığın insana bürünmüş halini gördüm.
Korktum... Annemin dizlerine sığındım; sustum , susarak konuştum ve ağladım taki annemi o gün o iğrenç kasvetli ve yağmurlu nisan akşamında kaybettiğim güne kadar anneme sığındım. Çünkü sadece o sara bilirdi yaralarımı çünkü küçük bir kız çocuğunu sadece annesi güç verirdi , korurdu.Annemi kaybettim , yaralarım kanadı.
Ama zamanla yaralarım kalkan oldu ve bir daha hiç kimse üzmedi , üzmelerine izin vermedim. Çünkü biliyordum annemin beni izlediğini ve üzülürdü , o üzülseydi ben ölürdüm.Aryanın " Hadi ders zili çaldı " diye bağırması , defneyle konuşmamızı bölmüştü. Yerimden yavaşça kalkarak defneyle okula doğru yol aldık.
Sınıfa girdiğimde beyaz tahtanın üzerinde siyah ve mavi kalemle yazılı olan sayılar dikkatimi çekmişti ve gözlerimi devirerek en arka sırama geçtim.Sevmezdim matematik dersini zaten kim severdi ki , çantamı sıranın üzerine koydum ve " Okul bittiğinde haber verin." dedim defneye sesim sakin ve soğuktu sanırım yorgundum oyüzden. Aryanın omzumu çekiştirerek uyandırması ne kadar sinir bozucu olsa da gözlerimi zar zor açabildim yerimden yavaşça kalkarak çantamı aldım ve sınıftan çıktık.
Okulun son günü olması herkesi mutlu ederdi , ben hariç sanırım. Okulu sevdiğimden değil sadece kafa dağıtıyor olmam iyi geliyor.
Okula yakın bir marketten sigara alıp paketten bir dal çektim ve dudaklarıma yerleştirdim. Çakmakla itinayla sigarayı yakarken mutluydum çünkü sigara benim için bir kurtuluş , huzur ve nefes almak gibiydi. Kim mutsuz olur nefes alınca kim sevinmez ki . yağmur damlalari yüzüme ve vücuduma değip geçiyor olması rahatlatmıştı ; yağmurla iyi anılarım yoktu ama onuda severdim. Ne güzel uyumdur sigara ve yağmur. Otobüs durağına geldiğimde camla kaplı olan durak gökyüzünü izliyebilmem için fırsat vermesi on beş dakikanın zevkli gecmesi demekti ve şanslıyım diye söylendim ne kadar olmasamda.Elimdeki üçüncü sigarayı yere atarak otobüse bindim, boştu ve en arka bir yere oturdum. Çantamı kucağıma alarak yolculuğun biran önce bitmesi için söylendim.
Eve yakın yerde indim ki yağmur devam ediyor olması huzursuzlandırmıştı. Hırkamın şapkasını başıma geçirerek hızlı adımlarla eve yürüdüm.
Her yerinde annemin gülüşleri , ağlama sesi ve hüznü vardı bu evde. Annemle olan her anım saklı bu mavi duvarlarda.
İki katlı küçük bir bahçeye sahip evimiz var tabi önceden daha renkliydi yada bana öyle geliyordu çocuk olduğum için . Ama şuan sadece hüzün vardı bu duvarda.Cantamdan anahtarı titreyen ellerimle çıkarıp kapıyı açtım ve içeri attım kendimi. Babam iş saatleri belirli olmayan mesleğini bile bilmediğim bir işe sahip aslında işime geliyor çünkü sevmedigim biriyle zaten aynı evde yaşıyor olmam sinir bozucu.
Yavaş adımlarla merdivenden çıkıp odaya girip yatağa attım kendimi üstüm ne kadar ıslak olsada.Telefonumun çalması şaşırtmıştı çünkü fazla arayan olmazdı.
" Alo canım , akşam eğlenmeye gidiyoruz iki saat sonra alırım ben seni." dedi arya ve kapattı telefonu cevap vermemi beklemeden. Hayır , kaç defa emir vaki yapmayın bana demem gerekiyor diye söylendim kendi kendime zaten kim dinlerki beni.!Hızlı bir şekilde duş alıp çıktım. Havluya sarılı olan saçlarımı serbest bıraktım , tutamlar şekilde omzuma düşen kumral saclarım belimin hizasında en sevdiğimdi. Annemin elleri dokunmuştu bu saçlara , kestirmeye kıyamam dahi .
Anne kokusu sinmiş çünkü insan nasıl kıyabilirki.
Dolaptan siyah dizlerimin biraz üstüne elbiseyi alarak geçirdim üstüme. Hiç makyaj yapmayan biri değilim her zaman merakım olmuştur ama artık içimden gelmiyor sanırım yada artık merakım yoktu. Sadece rimel sürüp merdivenlerden aşağıya indim , saate baktığımda aryanın gelmesine 15 dakika vardı oyüzden birşeyler yiyebilirim diye hızlı adımlarla mutfağa girdim.
Buzdolabından sütü çıkardım ve masanın üzerinde kekten iki dilim keserek bir güzel yiyordum ki zil çaldı kekleri elime aldım koşar adımlarla kapıyı açtım. "Geliyorum bir dakika" arya inceler gözlerle bana bakıyordu. Ona Ne var bakışı attım bir yandan da ayakkabımı giyiyordum."Babannem sandım bir an seni " dedi küçümser tavırla. Evet ona baktığımda lacivert renginde mini bir elbise siyah topuklu ayakkabılarla duruyordu karşımda fazla güzeldi ama benlik değildi . "Beni tanımıyor gibi konuştun" dedim ve evden çıktık
![](https://img.wattpad.com/cover/49741370-288-k464351.jpg)