ADALET VE DÜZEN

21 1 0
                                    

DÜNYA VE DÜZEN...

Aslında beklediğim ve hatta kendi kendime sorduğum bir soruydu bu.

''Allah madem var neden bu kadar zulüm var?''

o tek çatı altında sordu bunu. bense binlerce soru eşliğinde, binlerce defa sordum kendime...

gerçekten Allah var gam yok muydu acaba?

neden bu kadar adaletsiz bir düzen vardı sahi?

katliamlar soykırımlar çocuklar...

hepsinin tek bir nedeni vardı ''İNSAN''.

...

DİN KORKUDUR DİYENLERİN AKSİNE GEREKEN TÜM CEVAPLARI BİZLERE VERECEK TEK KAYNAKTI KUR-AN. istediğin gibi yaşıyor elinden geleni yapıyorsun değil mi? bir tek nerede ve nasıl doğacağın senin elinde değil... öbür türlü özgürsün. istediğin gibi yaşaya bilir, ister bir katil istersende bir doktor olabilirsin. şunu iyi bilmen gerek kardeşim herşey sana bağlı. dengeyi kuracak olan sensin. bizleriz. aslında renginin ırkının bir önemi yok. bir çakmak alıp ateşede verebilirsin bir şehri, bir kova su alıp söndürmeye de çalışa bilirsin yada en kötüsü o ateşin içinde cayır cayır yanada bilirsin.

EĞER Kİ DÜNYADA BİR ADALETSİZLİK VARSA BUNUN NEDENİ BİZLERİZ.

HEMDE HİÇ KUŞKUSUZ SADECE BİZLER...

Vakti zamanın da dervişin biri köy köy gezer anlatır dinlerdi. uzun yolculuklarından birinde yorulmuş bir ceviz ağacının altına uzanmış tarlada ki kabakları seyre durmuştu. yerdeki bazı kabaklar çamurdan topraktan pislenmişti. tatlı bir uyku bastırırken agaçtaki cevizlere daldı ve bu rahatlıkta aklından ''Ya Rabbi şu güzelim koca kabak yerde büyürken, şu küçücük cevizi ise ağacın tepesinde muhafaza ediyorsun. işlerine akıl sır ermez senin...'' dedi ve tatlı bir uykuya daldı. kısmet o ya. ağacın tepesinden kopan bir ceviz adamın tam alnının ortasına düşünce adam kurşun yemiş gibi fırladı yattığı yerden. bu neydi şimdi derken anladı ki bu ağaçtan düşen bir cevizden başkası değildi. bir müddet sonra idrakine vardı konuştuğu kelimenin ve '' ya bu ceviz değilde kabak olsaydı...''dedi. o zaman belkide yerden kalkamazdı... demek ki cevizi ağaca, kabağı yere yerleştirenin bildiği bir şey var... kıscası derviş bildiği şeyi idrak etmiş ancak tecrübe etmemişti... onuda etmiş oldu :).
Sevgili kardeşim eline bir silah alıp mermi doldur çık taksime en kalabalık yerde insanları rastgele vurmaya başla... en az on kişiyi öldür kalanını yarala. Bu bir seçenek. Yada okuyup bir doktor ol ve yaralanıp sana gelenleri kurtarmaya çalış. Herşey sana bağlı. Suyu israf ediyoruz ekmeği israf ediyoruz. Herşeyi tüketiyoruz. Müthiş ve durmak bilmeyen teknolojiye yenik düşüyoruz. Herşeyimiz sanal alem olmuş...
Komşumuzun haline facedeki durumundan bilir hale geldik artık. Evlerimize saklanıp bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor,
yılanın konumuna bakıp rahatlıyoruz. Adaletsiz düzene kızıyorum bende, eleştirince vay efendim sen bizim partiye pislik atıyorsun liderimize laf ediyorsun diyorlar. Oysa ki hiç alakası yok. Düzeni kontrol edenlere kızıyorum. Oy kullanıyorsan eğer sorumlusun doğruyu yapmak zorundasın. Namaz kılıyorsan eğer sorumlusun doğru kılmak zorundasın. Herşeyi kontrol eden ve kayıt altına alan bir Rabbin var... sanma ki gücü yetmez... dandik kameralar bile günlerce kayıt yapıyorken sonsuz güç ve kudret sahibi bir karıncayı bile izler kayıt eder... yaratmaya güç yetiren yok etmeye de Kadirdir.
Geçen günlerde minik bebeklerin cesedi süslemişti bodrum sahilini...
Mayolu bikinili insanların yerine.
Vicdanımız facebookta sızladı. Merhamet twitleri attık...
instagramda bebeğin ölü bedenini beraber paylaştık... ne oldu?
adalet bu muydu?
yazık gunah degil miydi?
Gittiği yeri bilmesem kahrımdan ölürüm...
Görünmez bir el alıyordu zulümden kaçan o çocuğu... Allah elbette herşeyi biliyor ve görüyor. Sanıyor musun ki habersiz. Bir pireye de kalp yaratmış bir filede. Bir sinekte uçuyır bir kartalda. Sistem eksizsiz ve muazzam işliyor. Düzen sadece bakanlar için adaletsiz olsada görenler için zaman kavramı işliyor.
Allah adaletini elbette tecelli ettirecek sevdiği kullarına. Sanmayın ki mazlum mazlumluğuyla kalacak. Bizler yanlızca kul olarak kendimizi ona sevdirmeli ve sevdiği işleri yapmalıyız. Sevdiği şeyler zaten vicdanımıza yüklenmiş. Doğruyu görmek öğrenmek için vicdanının yönüne dönmen yeterli. Kaanat en büyük zenginliktir eğer fakirsen. Sağlık ise para versen alamayacağın bir değerdir... unutma sen öldükten sonra hiç hir şeyin önemi kalmaz zaten. Hayat henüz damarlarındayken medyanın sana sunduğu ve sanal alemin harmanladığı herşeyi boşwer. Mutlu olmak için bazen küçücük şeyler yeter... Bir çocuğu mutlu etmek istiyorsan ona sevgi ver yeter dünyanın en pahalı ouuncaklarına sahip olmana gerek yok.
Düzen sana zalim ve adaletsiz gelebilir lakin görünmeyen bir kuvvet var. Terazi o kuvvetin katında şaşmıyor. Ama illada düzene söveceksen kendinden başla. Çünkü kusurun en büyüğü sende. Ben ben türküm dersen oda türküm der. Sen ben beyazım dersen oda siyahım der. Sen sadece insan ol... şu sıralar insanı mumla arıyoruz. Sinirlenme sakin ol. Aramızı bulacak kardeşler arıyoruz...
Dünyadaki açlık sanmaki nimetin yetmediğinden, hayır!
Hayır. Dünyada ki açlık zenginlerin doymayan gözlerindendir. Paraya kul köle olanlar yüzünden insanlar açlıktan ölüyor. Sanma ki afrikaya yetecek su yok. İnsanlar onların payıyla havuzlar dolduruyor. Yoksa bir biberin içine onlarca tohum gönderiyor mevla. Yediğin her meyve de bir ağaç gizlemiş... bu yüzden nimet bitmiyor... ama şerefsiz ararsan çok tohumun geniyle oynayan onları kısırlaştıranlar da var. İşte düzrni bozanlar bu şerefsizler... koyunu klonluyoruz diyip doğanın dengesini bozmaya çalışanlar yüzünden. Gdo yu evlerimize sokanlar ve yapmacık sahte kimyasallarla marketlerini süsleyenlerdir asıl insanlıktan çıkanlar. Rant uğruna insan kanı dökmekten çekinmeyen, yerel kaynakları uğruna ülkeleri yakıp yıkanlardır hainler... dünyada barış diyerek her türlü bombayı üretip silahı üretip ülkelere giren masumları öldürenleri sevip kendi halkına cahil diyendir hain...
Unutma bir şeyleri değiştirmekse niyetin önce kendinden başla.

DÜNYA DÖNÜYOR...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin