Minik Kedi

70.9K 1.6K 97
                                    

Otelin toplantı odasından çıkarak dar koridorda ilerlemeye başladık, son kez el sıkışıp anlaşmanın detayları için görüşeceğimiz tarihe kadar vedalaşarak lobiye ilerledim.

Oda kartımı alıp asansöre kendimi atarken telefonuma gelen mesaj sesine homurdanıp, duran asansörden odama adımımı attım. Bir yandan kravatımı gevşetirken diğer yandan gelen mesaja bakıyordum. Bu ısrarcı tavırları basitlikten öteye gitmiyordu gözümde. Belli süreyi kapsayan zevk anları için birbirinden farklı ama aynı amaca hizmet eden, tere bulanmış, nefes alışı hızlanan bedenler... Anlık bir beyin uğultusu... Buğulanmış bakışlar... Gitmeleri istendiğinde aynı ifadeye bürünen suratlar...

Saate baktım 20:00'e geliyordu.

'''21:00'de hazır ol '' yazıp gönderdim, daha uzun ya da açıklayıcı cümleye gerek görmeden.

Bu yarattığım durumu seviyordum. 1 saat içinde hazırlanma rekoruna koşturmaları... 1 dakika dahi geçse beklemeyeceğimden adları gibi emindi hepsi. İş dünyasında da, özel hayatımda da dakikliğe verdiğim önem ile tanınırdım.

Duş alıp, koyu lacivert jean ve açık mavi gömleğimi giyip, üstten 2 düğmesini açık bıraktım. Cep telefonumu, cüzdanımı ve arabanın anahtarını alıp, otelden ayrıldım.

Evinin önüne geldiğimde sarı saçlarını savurarak arabaya doğru ilerlemeye başladı. Koltuğa yerleştiğinde her zamanki gibi cüretkar elbisesi, şehvet içerdiğini düşündüğü gülüşleri ve beni baştan aşağı soyduğunu hayal ettiğini bildiğim bakışları ile uzanıp yanağımı öperken, bir eliyle de bacağımı sıkıyordu. İstediği sadece etkilendiğimi gösteren basit bir hareketti, benim hiçbir zaman istemediğim sürece göstermeyeceğim bir hareket...

Yemek yiyeceğimiz restauranta geldiğimizde, her zaman ki sahiplenme tavırlarıyla, ellerini vücuduma değdirmeyi ve bu benim sinyallerini etrafa göndermeyi ihmal etmiyordu. Yenilen yemek ve bir dolup bir boşalan şarap kadehlerinden sonra ''Eğlenmeye gidelim mi?'' diye sordu, işveli bir sesle...

İstediği eğlencenin ne olduğunu adım gibi bilirken, bende onunla eğlenebilme hakkını kendime verdim, onun hayal ettiğinden çok farklı şekilde... Arzuladığı eğlencenin ertelenmesini duyduğunda alacağı surat ifadesini keyifle izlemek amacıyla, yüzümü ona çevirdim. Yoğun toplantı ve anlaşmalardan sonra nihayet kendime ayıracağım birkaç günüm vardı. O halde gecenin bilenen sonu için neden acele edecektim ki!

''O zaman cluba gidiyoruz, hadi seni eğlendirelim !'' dedim. Beklentisinin dışına çıktığımı bilerek ve itiraz kabul etmeyeceğini belli eden bir ses tonuyla...

Club'ın önüne geldiğimizde arabamı valeye teslim edip, bize ayrılan locaya doğru ilerledik. Cep telefonumdan şoförüme çıkışta bizi alması için mesaj gönderdim. Her zaman ki gibi adım atılamayacak kadar dolu, promil sınırı aşılmış, baygın bakışların, yerinde duramayıp en azından bir sağa bir sola sallanan insanların arasından geçerek yerleştik.

Ben sert ve ifadesiz maskemle etrafı izlerken o sıkılmak nedir bilmeyen, sahibi benim davranışlarından vazgeçmeyip elini bacağımın üzerine koyarak, bir tırnağını bacağımda aşağı yukarı hareket ettiriyordu.

3. viski bardağımın sonuna gelirken yan tarafımda farklı bir hareketlilik hissettim. Bakışlarımı o yöne çevirdiğimde minik bir kızın kendinden hayli uzun bir adamın kafasına telefonunu vurduğunu gördüm. İzlediğim manzara nedense yüzümde bir gülümseme yaratmıştı. Allah aşkına kaçtı bu kızın boyu? Bir buçuk metre, haydi bilemedin 1.60.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mühür GözlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin