Bölüm -2- - Ilk Gün -

168 3 1
                                    

Alarmın bir trompet kadar ses çıkardığı halde uykulu gözlerimi açamıyordum. Dokuzuncu rüyamın etkisiyle yatağımdan doğruldum. Elimi fazlasıyla uzatarak çalar saatini susturmaya çalıştım ama nafile . Yatağımdan hızlı bir şekilde kalktım (fazla hızlı kalkmış olduğumdan ) masaya örseledim "off sakarlığımın sonu yok "diyip telefonumu aldım ve açtım.
Buğlem'den iki mesajım vardı.

Kimden :Buğlem (42 dk.once)
Ukte nerede kaldın ya ??

Kimden :Buğlem (9 dk.once)
Ukte çabuk gelmelisin ya olaylar olaylar, şok olcaksın !

Uf ya hazırlanmam lazım çabucak, ne oldu acaba ? -içim içimi yiyordu-
Saçımı da fönlersem tamamdır işte. Annem: "hadi kızım kahvaltıya! "
Ben : " Geç kalacağım anne gitmem lazım kusura bakma ! "
Ayakkabı bağcıklarımı bağlayıp Saçımı arkaya attım ve kapıyı hızlı bir şekilde örtüp servise bindim.
OH MY GOSH! Bunun burda ne işi var !

Geçen yaz Didim 'de boğulmak üzereyken beni kurtaran ve teşekkür ettiğimde acayip bir şekilde "her zaman yanında olucağım" diye kulağıma Fısıldayan ve Yeni geçtiğim bu yıl nakil aldığım yeni okula kaydımı yaparken okulun penceresinde gölgesini gördüğüm çocuk bu değil miydi ? Ortada fena bişeyler dönüyor ve ben bunun farkında değilim!

Geç kaldığımdan serviste tek boş yer onun yanıydı. Doğal olarak ben de onun yanına oturdum. Ve nezaketen "merhaba" dedim. O da bana : "merhaba ukte" dedi , bir dakika ya bu çocuk benim adımı nereden biliyordu ? Ismimi nereden biliyor düşüncesine kapıldığımı anlayınca ilave etti "Didim'deyken söylemiştin ismini "ama ben emindim ona Didim 'deyken sadece "Çok teşekkür ederim hayatımı kurtardın ..."ve benzeri sözcükler söylemiştim. Ve yanılma payım %0 yani Yok !

"Ben adımı söylemeyi unuttum pardon Sıraç Tekin " demek adı Sıraç öylemi! Ben : "hımm memnun oldum tekrardan " diyip kulaklığı kulağıma taktım telefonumun müzik listesinden rastgele bir şarkı açtım ve kafamı arkaya doğru yasladım . O da ne ? () Sıraç 'ın boynunun arka tarafında "KİLCROYM" yazılı bir dövme vardı. Ben ingilizce , Almanca , ispanyolca bilmeme rağmen bu kelime hiç tanıdık gelmiyordu. Bu kelimenin anlamı olmalıydı ve neydi ?? - Iyice Saçmalamaya başladım ben de ya bananeyse zaten kendine gel Ukte ! - okula geldiğimizde servisten iner inmez gözlerim Buğlem 'i arıyordu acaba ne olmuştu? Sıraç 'ı gördüğümden beri Buğlem in bahsettiği o şok olay aklımın derinliklerine doğru unutulmuştu . Sıraya geçtik ve yine Buğlem yok ! Bu kız nerede ya ?? Aramalarıma da cevap vermiyor telefonu kapalı yer yarıldı da yerin içine mi girdi bu kız?

Ohaa tesadüfün (!) De bu kadarı Sıraç 'la aynı sınıftayız . Iyice şüphelenmeye başlamıştım. Açıkçası bir tuhaf hissediyordum kendimi Sıraç 'a karşı , Sıraç 'ta beni etkileyen bişey vardı. Siyah gözleri ve açık kahve tonu saçları vardı. Gozbebeklerinin büyüklüğü  beni içine çekiyordu.  Uzun boylu ve biraz iri yapılıydı fakat kilolu değildi . Müdürün her senenin başında yaptığı o klasik konuşma bittikten sonra içeri girdik, Sınıftadır  diye tahmin ettiğim Buğlem burada da Yok ! Iyice telaşlanmaya başlamıştım. Ve annesini aramaya karar verdim. Telefon ikinci çalışında  açıldı.  - "Alo"
"Alo" ben : "Merhaba ben Buğlem in en yakın arkadaşı Ukte hatırladınız mı? "
Annesi: " evet evet hatırladım, buyur kızım "  ben : " Şey  Buğlem beni arayıp
Okulda olduğunu  söyledi fakat  sınıfta veya okulda da göremedim merak ettim de acaba eve mi döndü ya da haberiniz var mı diye  arayayım dedim . " annesi :    "kızım sen ciddi misin Buğlem okula tam 1 saat önce gitti ama okulda değilse nerede ? "  Ben :"Iste onu bende bilmiyorum ama bulacağım merak etmeyin ! " Annesi :" bulunca haber ver tamam mı kızım?  " ben :" merak etmeyin tabiki." Telefonu kapatıp derse girdim. Öğretmen olduğundan  dolayı Fısıldayarak arkadaşlara Buğlem'i sordum . En son bahçe de bankta oturduğunu ordan da bodrum kata doğru indiğini öğrendim.  Hocadan izin alıp çıktım dersten . Hemen bodrum katına indim. Koridordan geçerken kişiye ait giyinme dolaplarından Buğlem 'in kilitli dolabının açık olduğunu gördüm , dolaba doğru yanaştım ve kapağı sonuna kadar açtım.  Aman Allah'ım ! gözlerime inanamıyorum . Dolabın kapağında büyük bir kan lekesi !  Kapağı iyice açtığımda kan lekesinin kitaplardan birkaç tanesine sıçramış olduğunu  ve en kötüsü de elimi sürdüğümde kanın hafif sıcak olduğunu yani yeni akmış olduğunu farkettiğimden aklıma çok fena şeyler geliyor. Hayır,  hayır olamaz değil mi  , olamaz ....,

SESSİZLİĞE DOĞRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin