Bölüm 5 - Tüm Yanlışlar .

50 2 0
                                    

Soğuk tenimi yalayıp giderken , arkasında bıraktığı izler bir kaplanın kurbanında bıraktığı izlere eş değerdi . Yaklaşık yarım saattir yürüyordum , nereye gittiğim , ne yaptığım hakkında zerre fikre sahip değildim . Sadece yürüyordum , hayallerimle , isteklerimle ve başarmak istediğim her şeyle . Koşmak istiyordum , acaba koşsam daha hızlı ulaşırmıydım , uzun yıllar önce kaybettiğim benliğime ? Belki imkansızdı , belkide değildi , denemek için güçlümüydüm peki ? hiçbir sorunun cevabını bulamıyordum . Düşünceler girdiğim karanlık sokakta dağılırken , ürktüğümü hissetmiştim . Issız sokağın tam ortasında durduğumda arkamdan gelen sesle irkildim "Demek volkanın küçük kardeşi sensin ," dediğinde arkamdan alaylı bir kahkaha yankılandı . Arkama yavaş hareketlerle döndüğümde kafam öne eğikti . Kafamı yavaşça kaldırdığımda gülen yüzü solmuştu . Yüzüne öfkeli bir ifade yayılırken yanında iki genç daha belirdi . Kafasını onlara döndürüp birşeyler söylediğinde iki aptal beni tuttu ve ismini bile bilmediğim gerizekalı bana doğru yaklaştı " Güzelliğini kimden aldığını bilmemek ne kötü . " dedi alayla . Kafamı hafifçe yukarı kaldırdığımda şapka kafamdan kaydı ve saçlarım açığa cıktı . Ona öfkeli gözlerle bakarken volkana içimden lanetler okuyordum . " canın cehenneme ! " diye bağırdığımda tüm sokak inlemişti . Benim bağırışımdan sonra 2.bir ses sokağı doldurdu . Yanağımda hissettiğim acı ve o hamleyle döndürdüğüm başım ve arkadan ismimi haykıran volkan . Kafamı kaldırıp volkana baktığımda gözlerindeki ateşi görebiliyordum . Sinirliydi , peki kimeydi yüreğime ufakta olsa korku salan bu siniri . Volkanın ayak sesleri sokağı doldururken tanımadığım , bilmediğim bu yabancı benim önümde duruyordu .Yanağımdaki acı durmazken , birde tiz ses yankılanıyordu kulağımda . Bunu daha önce birçok kez yaşamıştım fakat durduğum yerde şu an can çekişiyordum . Cevaplayamadığım bir çok sorunun içine yenisi eklenirken yavaş yavaş toparlanıyordum . Neden ? Birçok kez bunu yaşamışken , neden şimdi ölüyormuş hissi veriyor ? Her sorunun cevabını bilmediğim gibi bunuda bilmiyordum . Volkan bize yaklaşırken yanımdaki iki aptal beni tutmayı bırakıp önümde duran salağın yanına geçtiler . Bilmedikleri birşey vardı , hayatlarındaki en büyük hatayı yapmışlardı . Volkan konuşmaya başladığında resmen tıslıyordu '' Geri dönmüşsün.'' dedi , sanki senelerdir bu anı bekliyordu . Şapkamı kafama geçirirken yavaş yavaş geriye doğru yürümeye başladım onlardan uzaklaştığımı , sesleri artık kesildiğinde anlamıştım . Arkamı dönüp koşmaya başladığımda tüm dünyayla iletişimimi kesmiştim . Botlarımdan yankılanan o gıcırtılı ses tüm bu dünyayı susturmaya yetiyordu . Söyledikleri sözleri geri alamazlardı . Onların söyledikleri sözleri , yaptıkları hataları yağmur bile götüremezdi , en berrak su bile yıkayamazdı kirlenmiş benliklerini . Peki kim düzeltecekti tüm bu lanetlenmiş hayatın kirliliğini ? Belkide o kadar cesur bir yürek yoktur daha , yada hiç keşfedilmemiştir. Koştuğum süre içinde bir caddenin ortasına çıktığımı fark ettim , kırmızı ışık yanıyordu ve ben yaya geçitinden koşarak ve döne döne geçiyordum . Bir anda duyduğum korna sesiyle yerime çivilenirken , ne olduğunu anlamaya çalışıyordum . Gözlerim kararmadan önce hatırladığım tek şey , arabanın içinden bana bakan siyah saçlı mavi gözlü , gelecekte muhtaç kalacağım kişiydi .

Siyahtı insanların ruhları , kişilikleri , karakterleri . Hep böyleydi , böyle kalacaktı . Peki en berrak su bilemi temizleyemezdi o insanların siyah benliğini ? Cevap basitti aslında , temizleyemezdi . İnsanlık bataklıktaydı , çıkmak için uğraşmıyor aksine daha da fazla
batmak istiyordu . Herkes olan şeyleri durduğu yerden izliyor ve sesini bile çıkarmıyordu . Niyeydi bu suskunluk ? Niyeydi bu esaret hissi ? Niyeydi bu korkaklık , önyargı ? Niyeydi bu yanlızlık ? İnsanlar bu sorulara cevap aramıyor , aksine itiyordu çünkü cevapların ağır gelmesinden ve o cevaplara muhtaç kalmaktan korkuyorlardı . İnsanlık ölüyordu ve kimse dur demiyordu . Bu kaybolmuş şehrin , gereksiz ve bir o kadar hissiz konutlarında sürükleniyordu tüm insanlık . Ne yapabilirdim ?  Onlar kendi benliklerini kaybetmiş ve kendi benliklerine MUHTAÇ kalmışlardı .

Bense burada oturmuş onları izliyordum .

MuhtaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin