İLK BULUŞMA

27 2 0
                                    

İlk kez bu kadar heycanlanmıştım nedenini her ne kadar bilmesemde bu çok garipti. Ona aşıkmı olmuştum. Gerçekten bu olabilirmiydi bilmiyorum. Ares kapımı açmıştı. Ne kadarda nazik bir erkek değilmi düşünmeden edememiştim. Arabaya bindik ve yol başlamıştı. İlk onun konuşmasını beklesemde konuşacak gibi değildi. Biranda söze atıldım." Eee nereye gidiyoruz"diyerek bir gülüş attım. Areste gülerek yanıtladı sorumu."Bu kadar meraklı olma prenses gidince görürsün" aslında böyle kelimeleri pek sevmem ama o söyleyince  sanki farklı bişeyler oluyormuş gibiydi bilemiyorum bu neden ama duygularıma  gerçekten anlam veremiyordum. Sonunda yolcuğumuz bitmişti. Geldiğimiz yer hakkında hiçbir fikrim yoktu. Karanlıktı ve doğrusu sadece arabanın farının aydınlattığı kısımı görebiliyordum. Daha gideceğimizi sanıyordum fakat durduk. İçimi bir korku sarmıştı. Hiç tanımadığım biriyle kapkaranlık bir yerde tek başımaydım ve bundan kimsenin haberi yoktu. Aresin kötü biri olma fikrini aklıma getitmemeye çalışıyordum fakat bulunduğumuz durumda bu pekte mümkün değildi. Annemin durumunu düşününce ne kadar sorumsuz bişey yaptığımın farkına varmıştım aslında. Ares hiçbirşey söylemiyordu. Ne kadar irkilsemde"Neyapacağız neden burdayız"diyebildim. Ares elini yüzüme doğru uzatarak yüzümü ellerinin arasına aldı."Korkma" dedi. Bu ne kadar rahatlatıcı olabilrdiki. Ama onun sesi bile beni rahatlatmaya yetiyordu. Ellerini çekip kapısını açtıktan sonra arka koltukta birşey aradı. Elinde birşey vardı ama ne olduğunu çözemiyordum. Yanıma geldi kapımı açtı ve konuşmaya başladı. "İlk önce şunu sormalıyım Bia gerçekten hazırmısın yani beni gerçekten tanımak istiyor musun" Şaşırmıştım doğrusu. Fakat beklediğim bir soru olduğu için afallamamıştım bu benim için bi avantajdı. "Evet galiba bunu gerçekten istiyorum" dedim."O zaman  hadi gidelim"dedi. Tamam dememe kalmadan sözümü kesti. "Ama küçük hanım bu biraz farklı olacak baştan anlaşalım bu arada yürürken dikkat et buralar biraz tehlikeli yerler doğrusu" dediğinde gözlerimi bağlamıştı. Hadi gidelim diyerek ellerimden tuttu. Ve birkaç adımdan sonra alaycı bir gülüşle "böyle giderse bacakların yırtılacak" diyerek beni kucağına aldı. Neye uğradığımı şaşıtmıştım. Karanlık ve ısssız  biryerde sadece adını bildiğim birinin kucağında bilmediğim bir yere gidiyordum. İçimdeki korku gitgide büyüyordu doğrusu. Arese birtakım sorular sorsam belki şüphelerim azalacaktı. Ama buna bile cesaret edemiyordum. Neyapacağımı şaşırmış bi vaziyetteydim. Daha ne kadar yürüyecektik ki. Neden arabayla gelmemiştik. Daha fazla düşünmek beni yanlış düşüncelere götürecekti ve ben bunu istemiyordum. En mantıklısı düşünmemekti. Hem önceden düşünseydim şuan beynimin iç kısmını parçalayan bu sorulara maruz kalmayacaktım. Evet hatayı başta yapmıştım.

KARANLIK ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin