Büyük Süpriz

19 1 0
                                    

Ares beni kucağından indirdi. Belime ellerini attı ve o an nefesimi kesik kesik aldığımı farketmiştim. Onun eşliğinde yürüyordum. Ve az sonra ışıklı bir yere geldiğimizi sezmiştim. Ares gözlerimdeki bezi çıkardığında çok şaşırmıştım. Karşımdaki manzara beni çok mutlu edmişti yani sanırım. O kadar özenle ve o kadar güzel hazırlanmıştıki inanın daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Ve galiba bu sadece görünen kısımdı. Önümdeki manzara karşısında donup kalmıştım. Gülerek tepki verebiliyordum sadece. Arese döndüğümde onunda güldüğünü farketmiştim. Muazzam biriydi. Öyle güzel gülüyoduki gamzelerinde uyumayı dahi arzuluyordu insan bakınca. Dalmış olmalıydım ki Ares'in sesi ile irkildim. "Beğendinmi" dedi. Onaylarcasına kafamı salladım. Karşımda bir gölün yanında olan klasik tahtadan bir kulübe vardı fakat o kadar güzel süslenmiştiki. Işıklar çiçekler hatta gölün  üzerinde "Bia" yazan bir sandal vardı. Çok mutluydum. Arese sormadan edemedim. "Neden böyle bişey yaptın" Ares şaşırmış olacakki yüzüme anlamsız anlamsız bakıyordu. "Nasıl yani. Anlayamadım" demesiyle sorumu yinelemem bir oldu."Yani neden bu kadar uğraştın." Ares bi anda yine o muhteşem gülümsemesiyle beklemediğim bir şey yaptı. Elimden tuttu ve hafifçe çekerek "Bu kadar meraklı olmamalısın Bia ama merak ettiğin sorunun cevabı galiba içerde" diyerek beni kulübeye doğru götürmeye başladı. Kulübenin kapısında durdu ve bana hazırmısın dercesine bir bakış attı. Konuşamıyordum. Çok heycanlıydım. İçeri girdiğimde çok daha güzel bir manzara karşılamıştı beni doğrusu. Her şey mükemmeldi. Ares biraz oturmamı söyledi. Ve yanımdan ayrılıp kulübenin içindeki başka bir odaya girdi. Çantamdan sigaramı çıkarıp Ares'e bağırdım. "Heyy. Sigara içmem bir sorun yaratır mı ? Nerdeyse 1gündür sigara içmiyordum ve kafam çatlıyordu doğrusu bunun için cevabını sabırsızlıkla bekliyordum. Derken Ares yanıma geldi ve elimden paketimi çekti."Belki daha sonra prenses şuan başka birşeyle ilginmen gerek"dedi. Yine elimden tutup bir yere götürmek için yol almıştık. Bu durum doğrusu biraz sinir bozucuydu. Ve mutfağa girdiğimde şahane bir sofranın tam karşısında duruyordum. Ares sandalyemi çekerek beni oturttu ve hemen servise başladı. Servisleri yaptıktan sonra karşıma oturdu. Onun gülümsemesinin beni benden aldığını söylemeliyim. İlk kez sesli gülmüştü. Ses tonu o kadar etkileyiciydiki. "Menü benden ve aşcıda bizzat benim umarım beğenirsiniz küçük hanım"dedikten sonra yemeğe başlamıştık. "Gerçekten bu konudada beceriklisin"dedim. Ve tatlıların yenmesiyle masadan kalktık. Bana birşeyler göstermek istediğini söyledi. Ve fotoğrafların olduğu bölüme gittik. Ve büyük şok yaşamıştım. Bu oda benim küçüklüğümden bu yana tüm fotoğraflarımla döşenmişti. Şaşkın gözlerle odaya bakıyordum. Ares bian karşıma geçti."Umarım bana kızmazsın" deyip sustu. Etrafımdakiler benim bile haberim olmadan çekinmiş fotoğraflardı. Ve bu gayet şaşırtıcıydı. 1 hafta önceki iş toplantımdan bile fotoğraflar vardı. Fotoğrafları elime aldığımda hepsinin arkasında notlar olduğunu gördüm ve gözüm bir fotoğrafa takıldı. Bu bi gece klübünde çekilmişti. Ve arkasındaki not beni bir hayli şaşırttı.
-Ve sen hala eve seni Selim'in götürdüğünü sanıyosun. Oysa o bendim. Uyuyuşunu izledim. Öyle güzel uyuyosun ki. Ah Bia keşke cesaret edebilsem.

Çok şaşkındım. Arese döndüm. Kızsammı yoksa mutlu mu olsam çok kararsızdım." Bia bak ben seni çok seviyorum. Uzun zamandır bu böyle ama yapamadım cesaret edip konuşamadım işte ne olur kızma." Diyen Ares'e baktığımda gülmeden edemedim. Çünkü gözüm bu seferde duvarda asılı olan Ares'in fotoğrafına takılmıştı. Neye gülüyorsun dercesine bir hareket yaptı. "Yoksa bu gerçekten sen misin" dediğimde utanıp yüzünü elleriyle kapattı. O kadar tatlıydıki anlatamam. Yanına gidip yüzündeki ellerinden tuttum. "Hiç değişmemişsin neredeyse" derken yüzüme masum masum bakıyordu.

KARANLIK ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin