Giriş

312 21 8
                                    

Zeus her ne kadar babasına karşı olsa da aslında babasına benzemekteydi. Uçkura düşkünlüğü , hırsı ve öfkesi bunu kanıtlar niteliktedir. "...

Derste sıkılıp etrafıma bakıyordum. Normalde Yunan mitoslarını dinlemeyi severdim ama bu gün kafamda müthiş bir ağrı var. Bir süre amfinin mikrofonuna konuşan hocaya baktım ama dediği her kelime bana bir zonklama olarak geri dönüyordu.

Yaklaşık bir haftadır geçmeyen baş ağrılarımla uğraşıyorum. O nedenle hocanın sesi kulaklarıma bir uğultu gibi geliyordu. Sandalyemi kaydırdım ve eğilip hızlıca kapıya doğru yürüdüm. Her ne kadar sevmesem de pis diye burun kıvırdığım erkekler tuvaletine ilerliyordum. Sonunda sessiz bir alana geçtiğim için mutluydum. Aniden mideme giren kramp mutluluğumu bozmasa iyiydi tabii. Hızlıca koridorun sonundaki kapıya yürüyüp ağzımı tutarak kabine ilerledim...

Birkaç dakika sonra gözlerim öğürmekten kan çanağı olmuş, saçım başım dağınık halde ve foşlayan sifon eşliğinde kabinden çıktım. "Bu da neydi böyle?" diye düşünerek yüzüme su çarpmaya başladım. İyi ki dersler çakışıyordu da etrafta başka insanlar yoktu. Lakin başımı kaldırdığımda arkamda duran çocuğu gördüm.

"İyi misin?" diyerek elini omzuma koydu. "İyiyim!" dedim vurgulayarak.

"Fena öğürüyordun... Aslında biraz iğrençti. Yine de yanımda hep bulantı için ilaç taşırım!" diyerek çantasını karıştırmaya başladı. "Bana uyuşturucu vermeyeceğini nereden bileyim?" dedim aynaya bakıp saçlarımı düzelterek. "En büyük hobim yakışıklı oğlanlara uyuşturucu verip bayıltmak haklısın!" diyerek çantasını karıştırmaya devam etti.

"Aslındaa... Daha çok ağrı kesiciye ihtiyacım var. Benimkileri evde unutmuşumda. Sanırım migren başlangıcı." . Kafasını kaldırdı ve "Sana uyuşturucu vermemi mi ima ediyorsun?" diyerek yüzüme baktı. "En iyisinden bir tane verirsen olur!" diyerek göz kırptım. Elime küçük bir şişe uzattı. "İçinden bir tane al. Çok güçlü bir ağrı kesici!" diyerek gözlerini büyüttü ve yüzünü cebinden çıkardığı telefonuna çevirdi . "Neden yanında ilaç taşıyorsun?" derken ilacı ağzıma atıp lavaboya eğilerek su içmeye başladım. "Yakışıklı oğlanlarrr..." diyerek güldü. Yeteri kadar içtiğimi düşününce kendimi dik pozisyona getirdim.
"Kaslı kollar , benden uzun bir boy , ela gözler ... Nesin sen Apollo mu ?"

"Daha çok okulun basket takımında olan ve senin bir üst sınıfın biriyim." Diyerek telefonunu bana doğru döndürdü. Evet. Hornet hesabım bana göz kırpıyordu. "Kriterlerine uyuyorum sanırım. Yani karın kaslı mı seviyorsun bilmiyorum ama..." diyerek gözlerime baktı. "Seni kabine sokacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun." diyerek verdiği ilaç şişesini geri eline bıraktım.


Kapıyı açıp koridorun diğer ucundaki merdivenlere ilerlemeye başlamıştım.

Yılışık!...


İlahi İsyan Serisi -1- HekateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin