3.BOLUM

140 15 0
                                    

"Ne noldu söyle lütfen!"
"Off! Off!" ikinci de daha şiddetlenmişti Alara.
"Alara lütfen..."
"Tamam, nasıl söyleyebilirim ki? Direk söylüyorum:MİRA KAYIP!"
O anda bana noldu bilmiyorum, ses kulaklarımda yankılandı sanki. Başım döndü, sanki o an orada değildim. Kendime geldim sonra sordum.
"Tamam anlat sakince bana anlat. Nasıl ve ne zaman?"
"Orasını bende bilmiyorum, sadece tek bildiğim Mira'nın kaybolduğu ve bulunamadığı."
"Tamam." dedim ve sınıftan çıktım. Bu gün okula geri gidemezdim. Gitsem bile aklım Mira da olacaktı. Ama bulucağım. Mira'yı bulacağım.

Mira'ların evine, annesiyle konuşmaya gittim. Annesi pek kendinde değildi. Ağlıyordu. Annesiyle konuşmak istedim başta annesinin yanındakiler bunun pek iyi bir fikir olmadığını söylediler.

"Açelya bu pek iyi bir fikir değil."
"Tamam, haklısınız üzgünüm." biraz üzüldüm aslında, merak ettiklerimi öğrenmek aslında bana iyi gelecekti. Kapıya doğru yöneldim.

"Açelya, dur!" bu ses Mira'nın annesinin sesiydi. Arkamı döndüm.

"Gel benimle!" peşinden gittim. Bahçelerindeki bir banka oturduk.

"Noldu Açelya, buraya kadar gelmenin sebebi ne yoksa Mira'dan bir haber mi var?"
gözlerindeki umut ışıltısını görüyordum.
"Üzgünüm." Açelya'nın annesi ağlamaya başladı.

"Benim kızım biriciğim Mira'm..."
biraz kendine geldikten sonra bana:
"Öyleyse buraya gelmenin sebebi ne?"
"Size bir şey sorucam."
"Tamam, sor." bir yandan benle konuşuyor bir yandan da göz yaşlarını siliyordu.
"Mira, Mira ne zaman nerede kayboldu ve kimin yaptığını
düşünüyorsunuz?
 


Herkes Mira'nın dışarıdayken kaybolduğunu düşünüyor ve bu yüzden bulunamıyor. Annesi de hiçbir şey bilmiyor.

Bende herkesin aksine Mira'nın evde iken kaçırıldığını düşünüyorum. Mira'nın odasına çıktım. Etrafa bakındım yoruldum ve koltuğa oturdum. O ne? Koltuğun kenarında gizemli bir şey duruyordu. Bir parça...
Sanki çiçek yaprağı gibi... Evet, işte bu! Lavanta kokuyordu. Büyük ihtimalle kaçıran kişinin üstünden düştü. Odayı inceledim başka hiç bir yerde koku veya çiçeğe rastlamadım.

Bizim oralar şehir gibi değildir. Topraktır her yer. Çiçeğe de pek rastlanmaz. Hele lavantaya ancak bizim mahalledeki arkadaş Uzayların bahçesinde bulunur.

Bir dakika...

Evet, Uzay!

Ne Uzaylar olamaz ki!

Ne dediğimin farkında değilim aslında. Şok yaşıyorum desem yeridir. Nasıl ya? Uzay'ın ailesi mi?

.... 

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin