1)▸ ▹GERÇEKLER◂ ◃

118 8 2
                                    

"Lütfen emniyet kemerinizin güvenli olarak bağlandığından emin olunuz."

sürekli Londra'ya gidip gelmekten nefret ediyordum,hızlıca telefonumu kapatıp diğer hattımı taktım.

Size kendimi tanıtayım:
ben Derin,Türkiye de tek başıma yaşıyorum.

annemi hiç görmedim,ben küçükken bizi terk etmiş tabi sonra babam başka birisiyle evleniyor.evlendiği kişi beni istemeyince ben Türkiye de bakıcılarla kalıyorum.

babam ve ailesi ise Londra'ya taşınıyor. ilginç olan da ne biliyor musunuz? Alya teyze (babamın eşi) beni yanlarında istiyor.

Tabi ki ben bu isteğini reddedip yaz tatillerinde yanlarına gelebileceğimi söyledim.

"Lütfen ön ve arka çıkışları kullanın."

hızlıca uçaktan inip bavulumu aldım.babamın şoförü steven'ı görüp hemen arabaya bindim. "meğrhaba değin" sevinsem mi üzülsem mi bilemedim, Türkçeyi yeni öğreniyordu. "merhaba steven"

yavaşça kapıyı çalıp açılmasını bekledim. "Hoş geldin Değin" diyen hizmetliye gülümseyip içeriye geçtim."hoş geldin kızım" gülümseyip Alya teyzeye sarıldım.

"hoş buldum babam yok mu?" diye sordum. "Odasında sürpriz mi yapacaksın" başımı sallayıp yukarı çıkmaya başladım.

"Derin" diye bağıran üvey kardeşime döndüm "sessiz ol Carl." sırıtıp sarıldı "Türkiye ye geliyorum."

"Nasıl? Ne zaman?"

"sıkıldım artık buradan son sınıfı Türkiye de okuyacağım, ayrıca seninle beraber geliyorum."

"nasıl yani Carl sen kaç yaşındasın?"

"on sekiz olacağım yakında" tüm bunlar yüzüme soğuk su gibi çarparken Carl'a başımı sallamakla yetindim, her şey şimdi oturuyordu ve puzzle yavaş yavaş tamamlanıyordu. sadece bir kaç parçaya ihtiyacım vardı.

hızla babamın odasına girdim "hani bana hiç söylemiyordun ya annemin neden gittiğini işte şimdi anladım neden anlatmadığını baba, hep annemden nefret etmemi sağlamaya çalıştın, neden peki baba neden?"

şaşırmış bir halde bana bakıyordu "kızım yanlış anlamışsın sen." güldüm ama bu acı dolu bir gülme idi "NEYİ YANLIŞ ANLADIM BABA? ANNEMİ NASIL ALDATTIĞINI MI?" sinirlenmiştim ve sinirlenince kendime hakim olamayan biriydim "Carl on sekiz yaşına girecek yakında, benden sadece 1 ay küçük peki buna ne diyeceksin?"

"kızım be-" burada kalmam için hiç bir sebebim kalmamıştı artık. Carl ile beraber gidecektim buradan. Babam ve annesi yüzünden ondan nefret edemezdim. "en yakın uçakla gideceğim!" hızla odadan çıkıp Carl'ın odasına doğru gitmeye başladım ona en yakın uçakla gideceğimi söyleyecektim.

Carl'ın odasına girdim. "Carl" yatağın altından 'ah' diye bir ses gelince eğilip baktım, sıkışmıştı.

"Carl,Oraya nasıl girebildin?"

"Konuşmak yerine yardım etsen çok daha iyi olabilir"

"Ne yapayım? Yatağı mı kaldırayım?"
Tabiki bunu ciddi söylememiştim ama o 'hıhı' demişti.

Koskoca yatağı ayakucundan hafifçe kaldırdım ve Carl sürünerek oradan çıktı.

" Carl orada ne arıyordun"

"Eşyalarımı topluyordum, sonra saatim düştü bende yavaş yavaş yatağın altına dogru sürünerek girdim ama sıkışmışım falan işte ya"

" ne büyük bir başarı. Her neyse asıl konuya gelelim, ben bir şey öğrendim." hemen atıldı "ne gibi?"

"annem bizi terk etmişti ve babam da bunun nedenini benden saklıyordu. babam annemi senin annenle aldatmış ve şu an aynı yaştayız ben de son sınıfım bu sene. Carl ben bunlara dayanamam en yakın uçakla gidiyorum. Gelip benimle yeni bir sayfa açmaya var mısın?

"be- ben ne diyeceğimi bilmiyorum ama ne olursa olsun senin yanındayım ve geleceğim." gülümsedim. "tamam o zaman biraz acele et en yakın uçakla gideceğiz."

Odasından çıktım babamla karşılaştığımda "kızım e-" lafını kesmiştim "uçak ne zaman kalkıyor? Bu arada Carl da benimle geliyormuş."

"Yarın sabah on buçuk ta, kızım affet beni." başımı olumsuz anlamında iki yana salladım "yapamam anlıyor musun? Yapamam, sen bana bunca şey yaşatmışken ben seni affedemem. Annesiz ve babasız büyümek nasıl bir şey biliyor musun baba? Hep bana masal anlatarak uyutmanızı istedim, pazar kahvaltılarını annemle beraber hazırlamak istedim, hep beraber pikniğe gitmek istedim baba. SEN NE YAPTIN? TEK BÜYÜDÜM BEN. KİMSEYE İHTİYACIM OLMADI BUNDAN SONRA DA OLMAYACAK ZATEN."

hala rahatlamamıştım delice ağlamak istiyordum ama olmuyordu, hızlıca odama girip kendimi yatağıma attım...

Birinin yatağıma hızla atlamasıyla gözlerimi ışık hızında açtım. Tahmin edin bakalım karşımda kim vardı? "CARL! BİTTİN SEN!" kimse beni uykumdan edemezdi hele ki ponçik bünyem bu kadar yorgun düşmüşken "ama şaka yaptıım" Allahım bu nasıl bir aksan böyle Carl önde ben arkada evin içinde dört dolanıyorduk. "kaldırmasam uçağa geç kalıyorduk tatlı kız." gülümsedim "gel buraya" diyip ona sarıldım.

belki de bundan sonra yanımda olacak tek kişi oydu "hey ağlama" göz yaşlarımın aktığını yeni fark ediyordum. Hızlıca gözlerimi sildim ve saate baktım gitmemize bir saat vardı. "Topladın mı valizini?" gülümseyip başını salladı "babam seninle konuşmak istiyor."

"Nerede?" her ne kadar sinirli olsam da konuşmak istiyordum.

"Arka bahçede." Hızla arka bahçeye doğru yürümeye başladım.

"Öncelikle her şey için gerçekten özür dilerim kızım, duydum ki okuldan atılmışsın ben de Carl ile seni özel okula yazdırmaya karar verdim, merak etme Kumsal ın ailesiyle de konuştum o da sizinle aynı okulda olacak."

Özel okula gitmek iyi bir fikirdi aynı zamanda Nehir, Barış ve Aras' ta özel okuldaydı başımı salladım. "Nehir, Barış ve Aras Keskin lisesinde okuyor oraya kayıt ettirebilirsin."

Havaalanındaydık ve Carl ı bekliyordum. Ben vedalaşmamıştım zaten o kadından nefret ediyordum, babamla da uzun süre konuşmak istemiyordum.

Carl da gelince valizleri görevliye verip uçağa bindik. Uzun bir yolculuk bizi bekliyordu, telefonumun hattını değiştirip uçak moduna aldım ve kulaklıklarımı takıp şarkı dinlemeye başladım.

Merhaba arkadaşlar yeni fikirler ve yeni hikayemle karşınızdayım. Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.

bol bol vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

-öpüldünüz

BitişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin