Gölgemdeki Karanlık

Hayatımdaki Yerin

Merhaba ben Cross biliyorsunuz zaten.

Pişmanlık duygumu öne çıkartan cinlerim beni rahat bırakmıyor. Konuşmalarım,davranışlarım bu ben degilim, aslında dışarıya her zaman farklı sinyaller bırakıyomuşum gibi davranmaları lanetlenilmiş gibi birşey. Düşünsenize karşınızdaki insan size her ne olursa olsun güvenip inanamicak çünki siz farklısınız "sizin lanet olası bu hayatta sakliyabiliceginiz hiç bir gerçek olmadıgı için". Ne kadar acı verici demi tıpkı bugün olanlar gibi; arkadaş grubumuzla oturuyorduk gitar şarkılar sigaralar falan gözüm belki onda degildi ama ruhum onunlaydı. Ne hissettigini o an anlıyo gibiydim ama karışamadım. Herkes gibi oda boşver deyip geçiştiricektide ondan. Siz siz olun bi insanı tipine ne biliyim davranışlarına göre krakter analizi yapmayın.

Ona güvenmeyin hatta kimseye güvenmeyin"

Güveniceginiz kişinin bedenine degil ruhuna güvenip inanın.

Sahi siz bu sabahtan itibaren birine güvenmeyi denicektiniz? Olmuyor dimi çünki öyle birisi yok. Sana iyimi geliyo? Sana yardımcı mı oluyor? Seni mutlu mu ediyor aldanma sakın o bedeniyle yaptıkları sizin bedeninizi tatmin eder ruhunuzu degil.

Tatmin olmayan ruh size her gece acı çektirir.

Evet bugün bi değişiklik yapıp kalabalığa karıştım. İnsanların bedenleriyle degil benim işim ruhlarıyla çünki.

Yan yanaydık, evet evet yanı başımda oturuyordu. Bedeni susuyo ama ruhu resmen içini döktü bana. Defalarca kez içindekileri dökmek istedi bedeniyle, korkmuyodu,utanmıyodu ama dökemedi. Zaten dökmesine gerek yok ruhu herşeyi anlattı. Bi ara ruhunu esir aldım konuşmaya başladı ne söylicegini biliyordum zihnini okudugumu sandı oysaki ruhu bana herşeyi anlatıyoken.

-Bana güvenebilirsin
+Ben kimseye güvenmem
-En iyisini yapıyosun

Söyledigimi anlicagını sandım ama yanıldım. Zaten bu hep böyle olmazmı sen birşeyler anlatmak istersin ama o seni anlamaz. İşte beni hayattan bezdiren aslında hepimizin ortak noktası bu kimse tarafından anlaşılamamak bazen en iyi arkadaşın bile seni anlamaz. Bu durumda bizi içimize dönük yaşamamızı sağlar sürekli acı çekiyomuş gibi tavır alırız suratımıza.

"Ölmek istiyorum"
"Ulan şunu yapmadan ölmek istemiyorum "

Bu iki cümlede
Resmen zihnizini okuyomuşum gibi demi aslında kendimi degil ruhumu örnek alıyorum çünki bütün ruhlar aynıdır ama degiştirmek sizin elinizde.

Defalarca kez ölmek istedim bi okadarda ulan ben ölemem yapmam gereken birsürü çılgınlık var dedim.

Ona sevgili arkadaş dost sırdaş hatta hiç bi gözle bakamıyorum. Ruhum ruhuyla sevişirken bedenlerimiz iki yabancı gibi.

Nedenini inanın bende bilmiyorum.

Onunla sevişmek onunla eğlenmek onunla konuşmak ne biliyim bedenim istemiyo. O da bu hayatta üst üste kapatılmış kutu gibi yani benim gibi. Amacı sex degil amacı eglenmek degil amacı herkesten üstün olmak degil onun amacı

"Herkes gibi normal bi insan ruhuna sahip olmak"

Üzgünüm bu çok zor senin içindeki kutuları açmaları ve en sonuncu kutuya gelip seni bu lanetden kurtarmaları çok zor. Daha gözlerine bakıp ne düşündüğünü ne yapmak istedigini bilen insan yok etrafında.

Bugün bana kapattığı o kutulardan bir tanesi açtım hepsini açmamı istiyor aslında hepsini açıp ruhunu bedeninden terfi etmemi istiyo.

Aslında bu kız ölüp tekrardan dirilmek; yeni bi yüz yeni hayat yeni bi yaşam yeni bir "ruh" istiyor.

Elini tutup yanaklarını öptügümde ruhlarımız sevişmeyi bırakıp iki düşman oldu sanki.

Yukarıda boş bıraktıgım kısım onun ruhunun bedenime zarar verip sildirdigi için.

Her geçen gün artıyor korkularım geceleri benimle dalga geçen cinlerim şimdi ise beni kendi kendime öldürmemi istiyor.

Aynaya baktıgımda bogazımı kestigimi görüyorum kendimi silkeledigimde geçiyor. Odamda uyumaya yakın ziyaretime geldiler bi kutu gösterdiler bana bu kutuyu bedenimle degil ruhumla açmamı istediler. Kutunun en sonunda ise yeni bi ruh yeni yaşam. Ama kutuyu bana vermediler. Bu kutu şuan her gün ruhlarımızın seviştigi o kızda.

Şimdi sadece uyumak istiyorum. Gözlerimi kapatıp yüzlerce kişinin gözümde öldüğünü bana yapılan onca kahpeligi ihaneti unutmak istiyorum. Seviştiginiz sevgilinizi hatırlayın onunla neler yaşadığınızı ona nasıl güvendiginizi hatırlayın haketmiyor degilmi?

Bencede haketmiyor. Şimdi sizlerde uyuyun bedeninizi dinlendirin ruhunuzu serbest bırakın ve yarın bir başkasına güvenmeyi degilde kendinizi tatmin edicek şeyler yapın yani "UYUYUN"

Üyesi oldugum cin kabilesinin ilk kuralı bu

"Uyuyan bedene karışmayın ruhuna aşık olursanız sizi kölesi yapar"