♤1

3.4K 123 9
                                    

Campbell sokağınının düz kaldırımındaki insanların küfürleriyle birlikte kaykayıyla kalabalığı ikiye bölmeye devam etti Lauren. Kahve dükkanından yeni aldığı lattesini yudumlamak üzere olan adamın yanından geçerken tüm kutunun pantolonuna dökülmesine sebep oldu. "Üzgünüm. " diye bağırmakla yetindi.
Merdivenin kenarına geldiğinde rüzgarı arkasında bırakarak aniden zıplayıp kaykayını kolunun altına aldı. Merdivende okulun ilk günü nedeniyle onlarca öğrenci aşağıya doğru haraket ediyordu. Merdivenin yanındaki trabzana oturup bedenini serbest bıraktı. Aşağıya doğru kayarak ilerlerken bir kaç kolej montlu gencin küfürüne üçüncü parmağı ile yanıt vermeyi ihmal etmedi.
Siyah pantolonunun ön cebindeki kırmızı çubuklu şekeri dudaklarının arasına alıp yeni müdürün yüzlerce kişiye senenin açılış konuşmasını yapacağı spor salonuna ilerledi.
Sakızını kafası büyüklüğünde şişiren amigo uniformalı kızlar, okul takımının üyeleri arasından en yukarıya ilerleyip salondaki plastik koltuğa çöktü. Spor ayakkabılarını zemin hizzasında uzatıp kaykayını kucağına aldı
"Aslında biliyor musun ?" dedi yanına yaklaşan kumral , kısa kollu mavi tişörtlü genç. "Hayatımdan bir kaç dakikayı seninle yatmak için harcamaya karar verdim."
"Bilim rüyaların altı saniye olduğunu söylüyor..." Lauren duraksadı. "Sahiden adın neydi ?"
"Timothy." dedi genç. "Ama o şekere sahip olmak için Tim demene izin verebilirim."
Okul müdürü garip büyüklükteki gozlükleri ile okulun armasının bulunduğu kürsüye çıktı.
"Şekeri sana vereceğim." dedi Lauren. "Ama önce onun kafasına şunlardan fırlatmanı istiyorum."
Başı ile erkek grubunun ellerinde gezdirdikleri mavi boya dolu balonu işaret etti.
"Müdüre bunu yapmak ilk günden okuldan atılmak için güzel bir yol." dedi Tim. "Benimle yatarsan bunu yapacağım."
Lauren kahkaha attı. "Buna değerdi."
Tim yarım bir gülümseme bıraktıktan sonra hızla koşup balonlardan birini aldı.
"Bu senenin herkes için olumlu geçmesi için uyulması gereken kuralları sayacağım." dedi Müdür.
Tim balonu aldığı kolunu gerip kuvvetli bir atış yaptı. Balon gitmesi gerekenin aksine daha az bir mesafede duraksarken ikinci sıradaki bir kızın başında yolculuğunu sonlandırdı. Kız tüm vücuduyla mavi renge bürünürken Lauren sesli bir küfür savurdu.
Tüm gözler kızın üstüne odaklanırken kahkahaların başlangıcı için bir kaç saniye geçmesi gerekti.
Kız hızla Lauren'ın olduğu noktaya çıkarken ,Lauren çevresinde Tim'i aradı ama ortalarda gözükmüyordu. Lauren bir kaç küfür daha sıraladı.
"Bunu ödeyeceksin." dedi tüm bedeni mavi olan kız. Üzerindeki pahalı kısa elbisesine acı dolu gözlerle bakıyordu, yeni olmalıydı.
Lauren suçlu bir gülümseme takındı. "Ben yapmadım." dedi. "Ama bil diye söylüyorum ki Avatar dev bir yapım yani diyorum ki şirinler falan.."
Kız eline aldığı balonu büyük bir şiddetle ona fırlattı. Lauren neyse ki son anda gözlerini kapatabilmeyi başarabilmişti.
"Şirinlerden nefret ederim." dedikten sonra arkasını dönüp merdivenlerden teker teker indi.

"Böyle olmamalıydı." dedi yüzünü temizlerken aynada kendi kendine söylenen kız. "Hayalimdeki ilk gün bu değildi."
"Çeneni kapatıp sentetik boya olmadığı için sadece şükredemez misin ?" dedi Lauren. "Tinerle kazımak eminim ki hoşuna giderdi." Bir yandan tuvalet kağıdı ile alnındaki kalıntıları temizlemeye çalışıyordu.
"Senin yüzünden." dedi kız. "Iki ders kaçırdım."
"Sekizyüzüncü kez söylüyorum onu sana ben atmadım."
"Eminim ki öyledir." dedi kız. "Benimle ne problemin olduğunu söyleyecek misin ?"
Lauren derin bir nefes aldı. "Yüce big bang adına ! Ismini bile bilmiyorum."
"Camila." dedi kız. "Ve sende Louisse'sin."
"Lauren."
Camila son kez yüzünü kontrol ettikten sonra lavabodan ayrıldı.

"Sanırım asla yatamayacağız." dedi dolaba yaslanmış Tim. Lauren dolabını hızlıca kapattı.
"Senin yüzünden son bir buçuk saattir kaçık bir kızı dinliyorum ve kulak arkamda hala olan mavi kalıntıları saymayacağım bile."
"Camila." dedi Tim. "Mavi onun üzerinde baya şirin durdu." Gülümsedi. "Onu pantolonunu indirmeye ikna etmek bir kaç dakika sürerdi."
"Sanıyorum ki elbiseleri tercih ediyor." dedi Lauren. "Ve onu ben bile yatağa atabilirim."
"Yirmi dolar ?" dedi Timothy.
Koridorun başından arkadaşları ile gelen Camilaya küçük bir gülümsemeyle baktı Lauren. "Elli." diye arttırdı.

In the Wonderland  (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin