In the Wonderland (Camren)

♤11

Lauren yüzüne kadar indirdiği kapşonu ile koridorda onlarca öğrenci arasında kamufule olmaya çalıştı. Bazıları birbirine kağıt uçaklar atıyor, bazıları kafaları büyüklüğünde sakızlar şişirip kısa etekleri ile dolaba yaslanıyor , bazıları ise dakikalar boyunca sevgilisinin dudakları ile düzenli bir birliktelik yaşıyordu.
Arkasından adını seslenen bir adet Camila duyduğunda tek kelimelik bir küfür fısıldadı ve hızla yürümeye başladı. Koridorları geçip spor salonuna ulaştığında Camila onu kaybetmemişti. "Lauren !" diye seslendi.
Lauren pes ederek basketbol salonunun ortasında ona dönüp kapşonunu indirdi. Camila giydiği kısa kırmızı elbisesi ile gülümsedi. "Selam." dedi.
Lauren 'selam' sözünü bir kaç saniye idrak edemese de sonrasında ifadesizlikle. "Selam." diye yanıtladı.
"N'aber ?" dedi Camila eli ile garip bir haraket yaparak. Lauren, Camila'nın bu garipliği konusunda endişelenmeli miydi, bilmiyordu.
Lauren gözlerini kısıp ona baktığında Camila derin bir nefes aldı."Tamam." dedi. "Dün söylediklerin hakkında.."
Lauren hızla arkasını dönüp ilerlemeye başladı. "Bunu anlamadığım için özür dilerim." diye seslendi ona yetişmeye çalışan Camila. "Bunu düşündüm ve gerçekten umut vaad eden haraketlerde bulunduğumu gördüm. " Kısa topuklu ayakkabılarını eline alıp hızla yürümeye devam etti, Lauren ifadesizce ondan kurtulmaya çalışıyordu. "Bir de sana Timothy'den bahsetmem, bencilce. Aman Tanrım ne kadar salağım ! "
Lauren duraksayıp Camila'ya baktı. "Kızlardan hoşlanmıyorum." dedi gülümserken. "Dün o kadar çok içmiştim ki seni eski sevgilim sanmış olma ihtimalim olabilir. "
"Eski sevgiline prenses mi diyorsun ?" dedi Camila anlamamış bir yüz ifadesi takınarak.
Lauren duraksadı. "Tanrım." dedikten sonra arkasını dönüp tekrar uzaklaşmaya hazırlandı ama Camila onu kolundan yakalayıp çoktan kendine çekmişti.
"Belki." dedi Camila nefesi Lauren'a çarparken. "Belki hoşlanıyorsundur."
Lauren tek bir soluk aldıktan sonra elleriyle Camila'nın yüzünü kavradı, dudaklarının sıcaklığını bedeninde hissetti. Kısa bir öpücüğün ardından Camilaya bakarken onun gözlerindeki şaşkınlığıda görebiliyordu.
Camila parmaklarını şaşkınlıkla dudaklarında gezdirdikten sonra Lauren'a baktı. Elini uzattığında Lauren parmaklarını ona kenetledi. Camila onu kırmızı kapıya sürükledi. Kapıyı açtığında yüzüne vuran ter kokusu buranın soyunma odasından başka bir yer olmadığını anlamasına sebep oldu.
Camila , Lauren'ı hızla itip sırtını duvara yaslamasını sağladı. Bir eliyle kapıyı setçe örterken, diğeri ile de ışıklandırmaları kapattı. Lauren dudaklarını kanatacak kadar sert bir öpücük ile kendisini Camilaya bıraktı.