Başlıktan da anlaşılacağı üzere şimdiki stajım genel cerrahi. Genel cerrahi çok pis bir bölüm. Gerçek anlamda pis. Kolonoskopiler, rektal tuşeler, hemoroid muayeneleri derken çıplak totolarla gün bitiyor. Tıpta ayıp yok tabi de. Yine de sürekli sürekli görmek insanı sıkıyor. Arada tiroid vakaları da geliyor tabi ama pek sık değiller. Onun dışında da pek bir olay yok.
Biraz da sınıf düzeninden bahsedeyim. Sınıf mevcudumuz aşağı yukarı 45 kişi (Yatay geçişlerden ötürü net sayıyı bilmiyorum). 45 kişiye aynı anda staj vermek zor olacağından dolayı sınıf 4 gruba ayrıldı ve her grup farklı stajlar alıyor. Aslında biz bir sınıf değiliz artık. Çoğu günler diğer gruplardan arkadaşlarımı göremiyorum bile. Ben C grubundayım.
Isimleri verip vermemek konusunda düşündüm ama insanları sıfatlarla anlatarak daha çok eğleneceğimi düşünüyorum. Sonuçta bu günlüğün amacı eğlenmek benim için. Nerde kalmıştım. Evet ben C grubundayım. 7 erkek 3 kızdan oluşan 10 kişilik bir grubuz. En yakın 2 kız arkadaşım da B grubundalar. Onları özlüyorum. Hatta çok çok özlüyorum. Onları Stuart ve Kevin olarak tanıtabilirim. Minyonlar animasyonunda olan üçlüden aldık isimlerimizi. Üçlünün üçüncüsü de benim. Bob.
Isimleri var ama onlara da sıfatlar vermek istiyorum. Mesela Kevin çok konuşuyor. Onun adı "Bayan Çene". Stuart içinse uygun ismi henüz bulamadım.
B grubu=Ölüm grubu. Sadece sınıf değil bütün okul bunu kabullenmiş durumda. Hani şu bütün herşeye günü gününe çalışma olayını aşan insanlar var ya. Bütün derslere önceki günden bakıp gelen insanlar hatta. Not ortalaması olarak sınıfın ilk 10'unda olan tipler. Işte bu ilk 10'daki tiplerin 6-7 tanesi bu grupta. Gereksiz yere hocanın gözünde çıtayı yükseltip, hiç de kötü olmayan Stuart ve Kevin gibilerin kötü görünmesini sağlıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Kadın Hastalıkları ve Doğum stajının sınavına girdiler. Stuart yeterli notu alabilmişken, Kevin - bence tamamen şanssızlıktan- birkaç puan düşük alarak kaldı. Sonuçlar bugün açıklandı. Kevin kaldığını bugün öğrendi. Kötü haberi farkında olmadan ben verdim. Bu konuda mutsuz ve şimdiden Haziran ayında yapılacak bütünleme sınavını düşünüp bir yandan Kevin, bir yandan da kendim için endişelenerek stresli bir gün geçirdim. Sonuçta Kadın Doğum ve acımasız sözlü puanları bir gün benim de başıma gelecek. Yine de aramızda en çok üzülen Kevin oldu tabi ki. Gün boyunca üzgün olduğunu söylediğinde önce şefkatli yaklaşmayı denedik. Sarıldık ve teselli etmeyi başarmasını umduğumuz kelimeleri aradık. Bulamayınca da umursamazlığa vurduk. Hepimiz bir gün bir stajdan kalacağız yaklaşımı da denedik. Yeter be seninle mi uğraşacağız yaklaşımı da. Çünkü en yakın arkadaş olmak bunu gerektirir. En çok işe yarayansa "Şimdi boşver, bütünleme zamanı birlikte dertleniriz." cümlesi oldu galiba. Gün sonunda bir de çikolatayla bu konuyu daha az düşünmesini sağlayabildik. Akşam babasıyla yemek yiyecek olmasaydı ona bir de tatlı ısmarlardım ama şansına küssün. Artık başka zamana.Yazmanın ne kadar çok vakit aldığını şu an farkettim. Aslında daha yazabileceğim çok fazla şey olmasına rağmen yaklaşan sınavım ve sınavdan kalma korkum beni ders çalışmak üzere masamın başına çağırıyor. Ama şu olayı anlatmadan gidemeyeceğim. Bakın bu bir düşünce sisteminin nasıl çöktüğünün kanıtı.
A grubunda olan ve yılın en zor sınavı olan Dahiliye sınavına girecek olan bir arkadaşla çıkışta konuşurken kendi kendine gülmeye başladı. Neye güldüğünü soranlara da "İç sesim espri yaptı da ona gülüyorum." dedi. Ilginç olan kısımsa kimsenin bunu yadırgamaması. Burası tıp fakültesi. Burada her türlü kafa mevcut. Bozuk psikolojilerle mezun olmayı başarabilmiş doktorları da anlıyorum artık. Sabrı yetmeyip son sınıfa gelmesine rağmen bırakanları da. Umarım bu yolu çok da kendimi delirtmeden tamamlayabilirim. Pek mümkün olmasa da.Bu günlük bu kadar yeterli gibi. Yazmama ve paylaşmama izin verdiği için Wattpad'e teşekkürler. İlerde bir gün hikayeler yazabilirsem ya da günlük yazma işini düzgün bir şekilde yapıp takipçiler edinebilirsem.. O zaman okuyucularıma da teşekkür ederim ☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIP GÜNLÜĞÜ
AdventureHastanede bir hayat geçirmek zor bir durum. Bütün hastalar hastalıklarından şikayet ederken, bütün hastaların hastalıklarıyla ilgilenmenin de kolay olmadığını unutuyorlar. Her hasta farklı bir hikayeyle geliyor. Dakikalar içinde bir sürü farklı haya...