4 Gencin Bűyūk Ergenliģi

Tehtid

Evet arkadaşlar!! Yukarıda gördükleriniz akşam evde Dünya ve Güneş'in giydikleridir. Iyi okumalar!! Bu arada bu kitabı arkadaşlarınıza da tavsiye ederseniz seviniriz...

Güneş Ateş
Dünya bugün bizde yatılıya kalmaya karar verdi. Bizde kız kıza kaynatalım dedik.
Akşam 9 gibiydi. Biz böyle arada buluşur kaynatırdık. Okul çıkışı yemek yiyelim dedik. Harika bir restoranta gittik. İşte eve geldiğimizde saat 9'du. Eve girer girmez Köpeğim Kench Dünya'nın üstüne atlamıştı. Dünya'yla benimle hiç olmadığım kadar iyi anlaşırdı Kench. Çok yaramaz bir oğlan. Herhalde neden beni sevmediğini biliyorum. Küçükken ben hep Kench'i kızdırırdım burnuna ve ağzına çorap filan geçirirdim, en sevdiği oyuncağını filan saklardım vb haylazlıklar. İşte bu sebepten dolayı Kench bana hiç yaklaşmaz. Hahahaha. Dünya'yla baya oynaştılara Dünya'yı Ulaş'a isbiklicem " senin hatun benim köpekle vay vay vaya " dicem. Hahahha. Ben hemen odama çıkıp Dünya'yla bana o hep bana gelince giydiğimiz. Takımları getirdim. Üstümüzü değiştirip pofuduk rahat terliklerimizi giydik.
Sonunda kanepeye geçip oturduk.
Dünya:
- Kız maymun kalk klip çekek diye. Bir fikri attı.
- Hemde bal gibi olur. Dedim
Yine o saçma sapan kliplerimizden çekti. Eşarp filan mibi etek altına tayt ve çoraplardan büyük göğüsler. Birbirimize bir baktık ve başladık yine anırmaya. Klibimizide çekti bir güzel.
Dünya:
- Vallaha ne güzel eylendik lan ? Dedi
- Aynen bebişim ya. Senin Ulaş nasıl ? Diye sordum
- Hiç ya bir defa o benim değil Ulaş'la daha bir şeyler yaşamıyoruz. Bunu biliyorsun. Dedi sinirlenmişti sanki.
- Tamam ya boşver benim aptal kafam işte arada böyle insanın damarına basabiliyorum. Dedim
- Yok ya hiç önemli değil. Dedi çakma kibarcık hatunum. Benin
- Senin Kayra nasıl ? Dedi
Ve başına bir yastık fırlattım. Hadshap. Hahsh umarım yazabildim. Tam kafadan. Bir inleme ve bir anda benim kafadan sert bir şekilde attı koca yastığı. Kesin intikamını çok pis alacaktı. Ve çıktı üstüme başladık boğuşmaya
- Bak kızım öldürürüm seni. Dedi. Bense gülüyordum.
Biraz boğuştuktan sonra. Dünya'nın elinden kurtulup mutfağa gidip bir bıçak aldım ve üstünü yürüdüm.
- YA BENIMSIN YADA KARA TOPRAĞIN diye kro laflar ediyordum .
- Saçmalama bak Güneş be-en şaka yapmıştım. Dedi salak sanki onu bıçaklayacaktım sazanım benim.

**************************
Pop cornumuzu alıp yanında tabiki reddbul ve ciscake. Ayrılmaz üçlü. Tabiki Dünya'nın limonlu ciscakeni unutmassak. En sevdiği şey. Ben sordum:
- Ne istersin bebeğim Romantik bir giriş yapalım mı ? Dedim kıza resmen yavşıyordum.
İğrenç bir yüz ifadesi korkmuş gibi
- Yok macera olsun. Ben almayayım. Dedi
Bende hemen bir macera filmi koymuştum tabikisi.
Dünya bayılır bu macera filmlerine. Biraz izledikten sonra. Annem aradı.

-Kuşum napiyorsun ?
Iyi anne senden Dünya bize geldi ha !
- Tamam bebeğim. Ha bu arda çok delirmeyin
Tamam aşkım sen merak etme. - ee neler yapıyorsunuz bakayım?
Hiç anne yuvarlanıp gidiyoruz.
- Ha bu arada bizim bu iş tatil işi haftaya bitiyor. Yani kuzum haftaya seni iyice sıkıştırabilir doya doya öpebilirim.
Anne sakın öpme gerçekten en azından bizimde bir havamız var
- Elimden kurtulanassın küçük cadı.
Yaa anne!!
- tamam tamam siz keyfinize bakın haydi Dünya'ya selam söyle öptüm.
Baybay.
Dedikten sonra telefonu kapattım. Ben hep annemin minik cadısı olarak kalacaktım herhalde.

Dünya'ya döndüğümde de bana korku dolu gözlerle bakıyordu. Ne var diye kafamı saladım
- Güneş evde biri var ! Dedi fısıltılıyarak bak benide bir telaş almıştı. Yoksa doğru mu ? Ya
- Saçmalama Dünya. Dedim
Ve şat diye bir ses geldi yukarıdan Dünya'ya yaklaşarak
- Bence haklısın ee ne yapacağız? Dedim gerçekten de çok korkuyordum. Çok.
Dünya bana eğilerek
- Bak şimdi yavaş yavaş mutfağa gideceğiz. Iki bıçak alacağız. Dedi
Ve birden elektrikler gitti. Ya olamaz. Ama hayla yukardan sesler geliyordu. Korku dolu bir şekilde başımı salladım. Birlikte parmak ucunda mutfağa giridik. Ve iki keskin Bıçak aldık.
- Bak şimdi sessizce yukariya çıkacağız sakın korkma ha. Dedi.
Ya bu kızdaki cesaret bende olsa ne cesaret kardeşim.
Ben
- ya telefonla polisi arayalım. Dedim
- Canım farkındaysan elektrikle birlikte hatta gitti. Lanet olsun. Dedi. Yavaşca merdivenlere yöneldik. Dünya önden ben arkadan gidiyorduk. Birinci katta kimse yoktu. İkinci kata çıktık yavaşça. Sese doğru ilerledik. Dünya odaya girdi fakat bir şey olmadığını söyledi tek bir oda kalmıştı. Onun kapısınıda yavaşça açtık. Ve karanlıkta Dünya'nın çığlıkları. Ben kapının dışında kaldığım içinde içeride olanları göremiyordum. Sadece Dünya'nın çığlıkları. Resmen duyar duymaz gözlerim pörtledi. Ve arkamdan bir el ağzımı kapattı. Ben bağırmaya ve itmeye çalışıyordum fakat kaslı vücudu hiç bir his almıyordu. En sonunda beni kendine döndürdü. Yüzünü göremiyordum fakat ışıkları açınca. Bunun KAA-AAYRA olduğunu gördüm. Yuh. Bana bakıyordu ben ağlamıştım. Bana bakıyordu en sonunda beni göğsüne yasladı.

Dünya Demirel

İçeride biri beni kendine çekti ve bağırmaya başladım kimdi lan bu şerefsiz. Ve bir baktım bu Ulaş lanet olsun got herif. Bana bakıyordu bende ona korku dolu gözlerle. En sonunda beni omzuna attı ve aşağıya indirmeye başladı. Güneş'se hayla ortalarda yoktu. Bense
- Lan bıraksana aptal herif diye bağırıyor bir yandanda ona vuruyordum. En sonunda beni salona getirdi. Ve koltuğa bıraktı. O sırada karşımda Güneş'i gördüm Kayra'ya sarılıyordu. Ağlamış gibi bir hali vardiy.
- niye bunu yaptınız ?
Diye gürledim.
Ulaş:
- şaka diye bağırdı.
- lan bu şaka mı ödümüz bokumuza karıştı diye. Bağırdım.
- ya sadece şaka küçük bir şaka. Dedi Ulaş
Ya bu çocuk bizle dalga mı geçiyor anlayamadım şakaymış hemde küçük şaka.
- Ulaş bak çok sinirliyim elim kolum titriyor. Dedim
Ulaş beni bir süzdü ve
- Ya Dünya saçmalama ama ya sadece bir şakaydı. Dedi.
- Ulaş lütfen bana bir daha yaklaşma. Dedim Ulaş'ın suratı asıldı. Ve yanıma oturdu.
Kayra 'ya bakarak
- Kimin fikriydi bu ? Diye sordum.
Kayra:
- Ulaş bana dedi gel korkutalım şu kızları dedi. Bende tamam dedim. Dedim
Güneş
- Kayra her şeye tamam deyip durma sende. Dedi.
Ben
- ben yatıyorum size iyi geceler diye tavır yapıp kalktımki. Ulaş belimden beni çekip tekrar oturttu.
Ulaş:
- Tek başına yatamassın. Korkar benim prensesim. Dedi. Sahi korkardım lan ben.
- Hiç sanmıyorum. Dedim ve yine kalmaya çalıştım. Bakın çalıştım tabiki yine kalakamadım Kayra:
- siz şimdi şu koltukları acin birlikte yatalım. Dedi fırsatçı bunlar resmen fırsatçı
Güneş'le birbirimize bakıp tamam demek zorunda kaldık. Koltukları açtık ve biz Güneş'le bir koltuğa geçtim.
Ulaş:
- Hoop Dünya sen benim yanımda yatacaksın. Dedi
- ya sanane pis sapık senle yatmam ben. Dedim
- Bak gideriz. Kalırsınız ha. Dedi
Adam resmen tehdit ediyordu.
- git !Diye bağırdım
Ayağıya kalktılar ve kapıya yöneldiler.
Ben
- Tamam tamam gelin şuraya. Dedim.
Zar zor yerimden kalkarak Ulaş'ın yanına geçtim. Bana sarıldı ve kulağıma
- Portakal gibi kokuyorsun. Dedi
Biraz Yanaklarım kızarmış olabilir. Hemen gözlerimi kapattım. Ve Ulaş'ın kokusuyla uykuya daldım.