Yukarıdaki gördüğünüz kombin Dünya'nın giydikleridir.
Evren Can Tütün
Burcu beni o kırık dökük kulübeye götürdükten sonra ne olaylar yaşadım ne. Şimdi Burcu ile benim evimdeyiz Burcu bende kalıyor. Babası ise kudurmuş bir durumda. Yani anlayacağınız biz bir kaçağız. Burcu arada bir ağlıyor beni görünce aklına annesi geliyormuş. Bunu söyledi. O benim evimde kaldığı için alışverişe falan çıktık. Babası ise heryerde adamları var. 3 gündür okula gitmiyorum. Taner götü orayada adamlarını salmış. Mars'ı arada bir arıyorum. Haberleri filan öğreniyorum. Şuanlık bir durum yok ama Mars geçenlerde
" Dünya'ya ulaşamıyoruz." Demişti ya kesin telefonunu kaybetti en çok yaptığı şey diye kendimi yatıştırdım. Bende çok meraklanmıştım. Güneş'e gelirsek oda Dünya'nın evine gitmiş. Filiz teyze " Dünya hiç gelmedi kızım" demiş. Bunu öğrenince çok çok çok telaşlandım. Güneş'se perişanmış. Ağlamaktan gözleri şişmiş. Kız haklı ve Dünya'nın daha nerede olduğunu bile bilmiyor. Bugün bir okula uğrayacağım. Burcu'ya gelirsek. Onu çok seviyorum o gerçekten iyi bir kız sadece babasının kirli işlerine ayak uyduran çakma Burcu var. Ama sadece Çakma ! Sevgili olduk Burcu'yla birlikte uyuyoruz ve tabiki aradada öpüşüyoruz. Onu öpünce sanki uçuyormuşum gibi geliyor. Onu gerçekten çok seviyorum.Güneş Ateş
Ağlamaktan gözlerim kızardı nerdesin be kızım nerdesin ?
Kayra:
- Ya Güneş yapma bunları bak gelir o yine bir yerlere takılmıştır. Dedi
- Kayra nasıl sakin olabilirim ? Böyle çaresiz eli kolu bağlı oturmak ne biliyor musun ? Dedim kızgın ses tonumla. Adam resmen beni teselli edeceği yerde bırak gelir mesajını veriyordu. Ve bu benim daha çok üzülmemi sağlıyordu.
Kayra
- Tamam bak Güneş sakin ol. Hadi artık hazırlan okula gideceğiz. Dedi
Bu aralar Kayra bende kalıyordu. Destek çıkmak için.
Yavaş ve salgın adımlarla odama çıktım iki gün sonra annemler geliyordu ve bana neler yaptığımı soracaklardı bu son aylarda ne maceralar yaşadım. Üstüme gördüğüm şeyleri geçirdim. Saçımı da karmaşık bir topuz yaptım. Gözlerimin altları gerçektende çok kızarmıştı. Hafif bir makyajla kapatabilirim diye düşündüm hafif bir makyaj yaptım ve hazırdım.
Arabaya bindik.Dünya Demirel
Bugün okul vardı ve ben yine saçma sorgulara tutulacaktım herzamanki gibi. Ayrıca Güneş'e de haber vermemiştim kesin ağzıma edecek onu söylemesi. Yaşadığım olay gerçekten çok korkutucuydu. Ulaşlar da kalıyordum. Getirdiğim kıyafetlerden üstüme geçirdim. Saçımı da açtım. Makyaja gerek yoktu. Ulaş'ı gerçekten çok seviyorum o hep benim yanımda oldu.
Ulaş
- vay aşkım bune güzellik . Dedi
Bende gülerek
- abartma Ulaş en berbat halim diyebilirim. Dedim
- sen herzaman güzelsin hatunum. Dedi ve Yanağıma minik bir öpücük kondurdu. Arabaya doğru yürüdük.
Ulaş :
- bugün iyi bir açıklama yapman gerekiyor. Dedi
- kesinlikle haklısın. Dedim.
Okul Ulaşların evine yakın olduğu için varmamız çok uzun sürmedi. Okula girer girmez herkes arabanın etrafına toplandı. Yavaşca kapıyı açtım ve şaşkın gözlerle karşılaştım. Sürtüklerse beni kıskanmıştı Ulaş'tan. Okulda Ulaş'tan minnoş diye bahsediliyor. Bir gıcık oldum bir gıcık oldum. Biraz yürüdükten sonra sinirli bir okadar da acıklı Güneş'le karşılaştım. Çok sinirliydi beni görünce sevinmiş ardındanda yüzü asılmıştı. Bana doğru geliyordu bende ona doğru. Ulaş'sa yanımdan gelmeye devam ediyordu. Güneş'le birbirimize iyice yaklaştık.
Güneş
- Sen tam bir aptalsın salak. Ben seni ne kadar çok Merak ettim. Haberin var mı ?. Diye çıkıştı. Bense boynuma atlayacağını sanmıştım.
Ben
- Başıma gelenleri bilmeyince böyle çıkışman yanlış. Diye bende ona bağırdım
- sen nasıl bir kızsın ya herkesin senin için endişelenmesini mi ? İstiyorsun ha ? Dedi Artık bu Güneş haddini aşıyordu.
- Malesef senin kadar aptal olamıyorum. Bunu nasıl yapıyorsun ? Dedim ve aniden yüzüme Tokat attı. Çok sert gelmişti. Vurduğu yeri tuttum. Ve ona saldırmaya başladım. Oda bana vuruyordu. Ama eminimki ben onun canını çok acıttım. Oh olsun oh olsun en sonunda elimde saçı kaldı bir yandanda ağlıyordum. En sonunda Ulaş beni kucağına aldı ve arabanın yanına götürdüm. O benim en iyi dostum du ama bana en büyük kazığıda o attı. O benim için artık bitti. Daha ona neden okula gelmediğimi bile söylememiştim oyasa o bana iyi bir kazık attı. Hem bileğim gitsin hemde tokat yiyeyim ya bu kadar olmaz ama ya.
Ulaş :
- Kızım bir sakin ol ya
Diye beni sarstı
- Ulaş nasıl sakin olabilirim ya. Baksana şu aptalın yaptığına. Adam dinlemiyor kafanıza göre salmayın şu köpeği. Dedim Ardından da güldüm. Çok ağır konuşuyordum biliyorum ama hak ediyordu.
Ulaş :
- Boşver aşkım dert etme sen onu. Bak seni kaçırmayı düşünüyorum. Dedi
- Nereye gideceğiz ? Diye sordum.
- orası süpriz dedi . Arabadan bir siyak kumaş parçası çıkardı ve gözlerimi kapattı
- Ulaş dedim
- efendim.
- nereye gidiyoruz. Diye sordum
- Dünya az bir bekle. Dedi.
Aklım fesat olduğu için aklıma yine yanlış yanlış şeyler geliyor.
Bilmediğim yere gelene kadar hiç konuşmadık. Çok merak ediyordum bu yeri. araba aniden durdu. Ulaş kapımı açıp
- geldik. Dedi
- Sonunda. Dedim bende.
Koluma girdi ve yürümeye başladık. Kokuyu içime çektim. Temiz bir kokuydu. Tanıdık bir kokuydu. Martı sesleri ve dalgaların kıyıya vuruşu. Evet evet burası benim en güzel yerimdi. Dertlerimi döktüğüm, ağladığım tüm günler burada geçti.
Ulaş beni bir yere oturttu
- hazır mısın ? Diye sordu.
- evet hazırım. Dedim.
Ulaş yavaşça gözlerimi açtı.
Karanlıktan aydınlık bir yere geçince gözlerim kamaşıyordu. Objeleri net göremiyordum. Hafifçe Gözlerimle oynadım. Ardından herşey daha netti. Deniz karşımda gülümseyerek duruyordu. İçinde tüm sırlarımı biriktiren deniz. Ardından kafamı yanımdaki Ulaş'a döndürdüm. Kahverenkli gözleri hayla parlıyordu. Onun o gözlerine bakınca tüm derdim tasam yok oluyordu sanki.
Ulaş
- hatırladın mı? Burayı bizim tanıştığımız yer. Dedi
Gülümseyerek
- hatırlamaz mıyım. Sevgilim bana ego dediği yer. Dedim
Sesli bir kahkaha attı ardından devam etti.
- orada seni yanlız oturduğunu görünce yanına oturmaya karar verdim. Belki tavlarım falan diye. Sen bana dönünce mavilerinle boğuldum adeta. Gözlerin sanki bana beni al diyordu. Dedi
Ikimizde gülmeye başladık.
Ulaş devam etti
- işte sen bana egolu davranınca bende sana atar yaptım. Oyasaki o her gözlerine bakınca içim içime sığmıyor. Sonra adını öğrendim. Ardından da olaylar bir ip gibi çözülüp gitti. Dedi
Sonra elimi tutti ve göğsüne koydu.
- bu kalp senin için atıyor. Sende bu kalbin bir parçası olur musun? Dedi.
Yani bu bir çıkma teklifi miydi ? Evet evet çıkma teklifi. Ben zaten Ulaş'a karşı bir şeyler hissediyordum. Hiç düşünmeden.
- Evettttt. Diye bağırdım. Ve boynuna atıldım hemen. Oda bana sarılıyordu. Sım sıkı sanki bırakınca ölecekmişsin gibi. Bir müddet öylece kaldık. Ayrıldığımızda. Burnumuz değiyordu. Nefesini hissedebiliyordum. Ulaş ardından gözlerini kapattı. Bende kapattım. Ve ilk öpüsmemi yaptım. Ulaş beni öpüyordu bende onu. Hayatımdaki ilk öpüşmemdi. Ayrılınca yanaklarımın kızardığını hissettim. Kafamı Ulaş'ın omzuna yasladım ve denizin derin mavilerine daldık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Gencin Bűyūk Ergenliģi
Teen FictionBiz gençler hep güçlüyüz. Olgunlardan, yetişkinlerden daha güçlü ve daha savaşçıyız. Onlar evli bizlerse aşk hayatına yeni atılma çabaları. Olaylar, partiler, öpüşmeler bunların hepsini daha yeni tadacak 4 Genciz. Genciz önümüzde ne kadar çok yasak...