La Can Bu Can...

78 11 0
                                    

Tüm iyi niyetimi sorgulamak istiyorum şu günlerde. Doğru bildiğim ne varsa tekrar tekrar gözden geçirmek gerekiyor belki de ve bir çeki düzen vermek kendime. Doğru bildiğim onca şeyin beni bu kadar üzmesi "doğru" değil ve "ağlamak" doğruların mükâfatı olmamalı bence. Üzüntüler sonrası iyi niyete suç bulmak hiç hoşuma gitmiyor ama alabildiğine içini açmamak gerekiyor galiba insanlara. Hiçbir kapı kilit duvar koymadım kimseyle arama, onlar fink attılar içimde canımı yaka yaka. Ben bu kadar kötü biri miydim ki böylesine mutlu oluyorlar canımın yanmasıyla. La can bu can! Nasıl bir can varmış YaRabbim bende sağlığı annemi yanması başkalarını mutlu ediyor. Anladım, kimin yeri bende ne olursa olsun belli sınırlar çizmek gerekiyor. Birilerini kırmadan yaşamaya çalışmak; öğrendim, her zaman takdir görmüyor "kimse benim yüzümden üzülmesin" diye birçok şeye eyvallah ederek yaşamak! "iyi niyetime" öyle küstürdüler ki beni, o kadar küstürdüler yani!
Bundan sonra alışveriş bitip ödeme için kasaya yaklaşınca, kasiyerin "Beşli bulaşık süngeri beş lira. Kasa indiriminde almaz mısınız acaba?" demesine bile aldırmayacağım! Sırf, "benim için o kadar uzun cümle kurdu" diye artık almayacağım!
Bu bencil halim ne kadar sürer bilmiyorum. Kısa sürer gibi geliyor bana nedense kendime hiç güvenmiyorum. Ama sonsuza dek sürmesini diliyorum artık parçalanmak istemiyorum.
O kadar parçalara ayırdılar ki beni, kıymet bilmeyen şımarık çocuğun elinde puzzle gibi hissediyorum kendimi. Her parçam bir yerde ve sonrasında bir türlü "toparlanamıyorum!"

Kirpik'lerine takılır da devrilir içimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin