TESCİLLİ SÜRTÜK(UZUN BİR SÜRE ASKIDA)

Merhaba Sürtükler

Telefonumun çalan saatiyle yataktan fırladım. Saat 5 olmuş bile. Ne ara yattım ben. Yatakda oturu pozisyonu alıp çevreme bir göz attım. Kitaplarım heryere dağılmış. Eve dönüncebu odayı kesin toplamalıyım hiç bir kızın odası böyle olmamalı. Yataktan kalkıp banyo doğru sersemce yürüdüm. Aynada kendimle yüzyüze gelmek benim için pek iç açıcı değil şuan. Yeni uyandım insaf yüzüm şiştir şimdi. Güzelce yüzümü yıkayıp saçlarımı sıkı bir at kuruğu yapıp topladım. Dolabın karşısına geçip siyah taytımı ayağıma geçirdim,üstüme siyah yarım kollu bir tişört geçirdim elime deri ceketimi aldım ve özenle sırt çantamın içine yerleştirdim mutfaga geçip su şişemi doldurup sırt çantama bıraktım. Okuldan öce sabah sporu başlasın.limon sarısı nikelarımı giyip çıktım. Okula 3 saat var 1 saat yürüş 1 saat hazırlık tamamdır. 1 saattim artıyor bile. Sahile inene kadar aklımda günlük programımıda oluşturmuş oldum. Deniz kenarına doğru yaklaşarak derin bir nefes aldım çantamdan mp3 çıkarıp yakama taktım ve kulaklıkları kulağıma yerleştirdim. Seri adımlarla ilerleyip kayıkların olduğu bölüme doğru eğildim.
"Osman abiiiiiiiiii. Çantamı atıyorum kayığa haberin olsun." Diye bağırdıktan donra cevap gecikmedi
"Tamam abicim bırak sen ben bakarım" gülümsediğimi hissettim bu adam daha genç olup benim eşim olamalıydı. Nasip nesrin ablaya hep derim kapmışsın gül gibi adamı oda gülerdi. Mp3 ümden "smoke weed everday" şarkısını açıp koşmaya başladım. Ne kadar hızlı okadar iyi. Nefsim kesilmeli dizlerim titremeli göğsüm yanmalıydı. Anca o zaman gerçek bir koşu olurdu benim için. Benim kafeinim buydu işte. ciğerlerim yanana kadar koşmaya devam ettim. En son ellerimi iki dizime yerleştirip derin derin nefesler aldım. İşte bu harikaydı. Kendimi çimenlerin üstüne atıp ışık saçan güneşe döndüm yüzümü. Sahil deniz kokusu güneşin derin ışığı hava için çırpınan ciğerlerim ah huzur buydu! Kolumdaki saate döndüm 6.30 olmuş bile ayaklanıp kayıkların oraya doğru agır adımlarla yürümeye başlarken çalan şarkı yüzümü gülümsetip dans etme isteğimi arttırdı "megan tranior-all about that bass" düşük bir sesle şarkıyı mırıldanıp adımlarımı müziğe uydurmuştum arada bir kendi çevremde dönüp müziğin ve havanın keyfini çıkarıyordum. Bu saatte balıkçılar dan başka nadir insanlar olurdu. Ondan gayet rahattım burası benim gizli cennetim di.
"Osmannnn abiiiiiiiii " tekneden çıkıp yakına gelen osman abi gülümsedi
"Ah be kızım kulak bırakmadın. Senin sesinden balıklar kaçıyor yeminle."
"Bir şey olmaz osman abi ben bi atlarım denize tüm erkek balıkları takar peşime getiririm sana"Karşılıklı olarak bastık kahkahayı. Çantamdan dericeketi alıp geçirdim üstüme. Hasta olmayı bile yasakladım ben kendime. Ben yıkılmıyan tek taşım. Ah tip olarak tabiki taşım ama bahsettiğim şey tabiki o değil. Eğer ben hasta olursam herşey aksar buna izin vermem. Çantamı sırtıma takıp eve doğru ilerledim. Bu saatlerde sokakda olmayı seviorum sanki şehir boşalmış her yer bana kalmış gibi. Çantamdan anahtarlarımı çıkarıp eve girip direk odama çıktım. Banyoya girip yakut özlü duj jelimi doldurdugum küvete döktüm mis bi bir duş alıp banyodan çıktım. Üstümde kalçamın bir karış altında duran havluyla odamda dolaşıp okul için gerekli olan eşyaları hazırladım. Hafifce titreyince odama göz attım. Odamın pencere ve perdesi açık kalmış iyimi. Kapamaya giderken karşı binamızın boş olan dairesinin dolmaya başladığını fark ettim. Yeni bir aile taşınıyordu sanırım . Benle yaşıt olduğu belli olan çocuk camın yanına gelip beni tepen tırnağa beğeniyle süzdü. En son tekrar bana bakınca gülümseyip göz kırptım ve perdeyi çektim. Çığlık atıp utanacağımı sandınız dimi. Hadi ama size demiştim taa en başta ben bir sürtüğüm ve bunu hakaret olarak görmüyorum. Lise 3 olduk artık bu sene geçen seneye göre daha daha iyi olup daha daha sürtük olmalıyım. Aynadaki güzel kadına en içten öpücüğümü atıp derin bir kahkaha attım. Bekle beni taşkıran lisesi tescilli sürtüğün geliyor