12. Bölüm

229 67 6
                                    

Odaya sessizlik hakimken, öksürük sesim yankılandı.Elimde tuttuğum,ifşalık fotoğrafı vitrindeki yerine bırakarak peçeteyle burnumu sildim. Bir insan fotoğrafta üstünde kusmuk lekesi, saçı dağılmış, çorabı yırtılmış birde terden saçları boynuna yapışmış olabilir mi? Demek ki oluyormuş. Resim yüzünden moralim bozukken birde Sude çıktı başıma Pardon da,siz hiçbir buçuk saat aralıksız bir ergeni dinlediniz mi? Tamam, sakinim. Sude,biraz mırıldadıktan sonra uykusuna devam edince,kıyafetlerini değiştirmesi için onun uyandırmanın kötü bir fikir olacağına karar verdim.Odanın içini aydınlatan ışığı sessizce kapatarak odadan çıktım.Ne gündü be! Zeynep teyze,yükses sesle adımı söyleyince yanlarına gittim.Zehra teyze,Zeynep teyze ve Melehat teyze düğün videosunu izliyordu.''Kız,bu Zekiye bize yarım takıcam demedi miydi? Niye çeyrek takmış?'' Giydiğim şortun boyunu uzatmaya çalışırken ''Belki iki tane takmıştır'' dedim.
Deniz yanıma oturarak,koltuğa yayıldı.Telefonunu açarak,birileriyle yazmaya başlayınca otobüsteki teyzeler gibi telefonuna baktım. BETÜL ? Ya kızım senden kurtuluş yok galiba? Deniz biraz geril gibi olunca ''Ne oldu?'' diye sordum. Mesaja cevap verdi. ''Betül buluşalım dedi de bu saatte tek çıkmasın'' İfademden ödün vermeyerek
''Sevgilin değil bir şeyin değil?'' dedim.
''Nerden biliyorsun?''
"Neyse ne,buluşun bence'' Takip etmeyen ne çocuğu olsun lan? Deniz ayağa kalkarak ''Haklısın'' dedi ve girişe geçti. Kapının kapanma sesi duyulunca,etrafımı kontrol ederek hızla hırkayı üstüme geçirdim.Gerçi,gecenin bu saati,bu şort,bu askılı tişört ve bu tip.. Düşünmemeye çalışarak ayağıma Zeynep teyzenin terliklerinden birini geçirdim.Kapıyı kapatarak merdivenleri sekerek indim.Deniz,sağ tarafa doğru yürümeye başlayınca onu takip ettim.Ayağıma taş takılmasıyla sendelerken Deniz arkasını döndü.Ben de o esnada kendimi duvarın arkasına attım tabi.Has- Bacağım kanıyor. Ayağa kalkmaya çalışınca ağrıyan bileğimin acısıyla inledim.Emekleyerek duvarı aşınca Denizin köşeyi dönmek üzere olduğunu gördüm. ''Deniz!'' arkasına dönüp beni farkedince oflayarak yanıma geldi.''Senin ne işin var lan burda?'' Bacağımı ovarken ''Şu an bundan daha önemli bir mesele var'' dedim. Deniz,eğilerek bacağıma bakınca ''Kalk hadi'' dedi.Başımı sallayarak saçlarımı düzelttim.Sıkılarak,kollarını bedenimin altına yerleştirdi.Ve bum! Kollarımı Deniz'in kollarına dolayınca elleri biraz bacağımda kıpırdadı.''Kumsal bana sakın şort giydiğini söyleme! Hele o dekolteli tişört ya da ayağında olmayan terliklerden bahsetme!'' Dudağımı ısırarak kollarımı daha çok boynuna doladım.''Üzgünüm,ben bir geziyim dedim sonra düştüm. Sonra da ne göreyim bizim Deniz! Bir yardım etsin dedim'' Deniz yalan söylediğimi anlamışçasına dinledi.''Sabahlar çuvalamı girdi'' Çuvala girdi mi bilmem ama umarım Betüle gi- ''Deniz! Hayatım'' Deniz arkasına dönünce benim de yüzüm o tarafa çevrildi.Kara bela! ''Ay,bu küçüğe ne oldu? Arkadaşlarıyla oynarken mi düştü?'' Gülümseyerek Deniz' e daha çok sarıldım.''Damar damar üstüne binmiş tatlım!'' Betül gülerek daha çok yaklaştı,''çocuksu espiriler Ah! Biraz yaratıcı ol"
Birinci bu bir espiri değildi! Ayrıca bir şey derdim de neyse!'' Betül kafasını havalı olduğunu sanarak geriye atarken ''Söyle çok merak ettim'' dedi. Vurur yüze ifadesi,ben seni döverim bitanesi. ''Ağır gelir canım kaldıramazsın'' Betül dikleşti. ''Senin aksine zayıfım tatlım,evet ama kaldırırım canım'' ''Ruhen mi?'' Deniz araya girmek istercesine bakınca ''Çok istiyorsan söyliyeyim tamam'' dedim ve ekledim. ''Adana adana adana merkez patlıyor herkes'' İkisi bana ölümcül bakışlar atınca Deniz'in kolları arasında pozisyonumu düzeltmeye çalıştım.O sırada bir yavru kedi görünce dayanamayarak Deniz'in kucağından indim.Kediyi kucağıma alarak sevince Deniz ''Hani basamıyordun?'' diye sordu. Dil çıkararak kediyi sevince Betül ''Hayvanların benim yanımda işi yok'' dedi. Kediyi sevmeye devam ederken ''Tapulu malın değil burası,senin kadar bu kedinin de hakkı var'' dedim.Betül,kötü kız gülüşünü attıktan sonra ''Sana demedim,kediye dedim.Üstüne alınma'' dedi.Kızım ben seni döverim. ''Laf soktum,hissettin mi?'' Sen fazla oldun ama! ''Kızım senin saçın çok uzamış,yolarım.'' Deniz araya girerek ''Tamam,sakin olun'' dedi.Dünya yıkılsa çocuk 'sakin olun' diycek öylesine umursamaz. ''Fondotenden,alın yazısını göremediğimiz Betül'e bak sen!'' Arkama dönüp sesin geldiği yere bakınca Ege'yi gördüm. Betül,ona doğru yürüyerek "Sen karışma Ege" dedi betül. Ege bana yaklaşarak elini omzuma attı. ''Civciv olmuşsun?'' Kolundan rahatsız olduğum halde bozuntuya vermedim. ''Öyle''
Betül ''Çifte kumrulara bakın hele?'' diyince ''Defol'' dedim. Betül tam konuşacağı sırada arkadan gelen taksi ona çarpıyordu. ''O taksiydi canım, sevgililerine benzemez.Altına al-" neler diyeceğini anlayınca hemen Egenin ağzını elleriyle kapattım. Kesin geçmişte sevgiliydik.Yoksa bu laflar.. Betül sinirli bir şekilde Deniz'in koluna girdi. ''Gidelim'' Deniz bana baktıktan sonra yürümeye başladı.Ege de beni kendine çekti.Çenesini omzuma dayayınca ona baktım.Yakışıklı mıydı? Belki,biraz.Fazla tatlıydı.Saçları da güzeldi.Tam ideal sevgili. ''Sahile mi insek?'' Egenin sorusuna yanıt vermek yerine yürümeye başladım.

Banklardan birine oturan Denizlere baktığım sırada Ege yüzümü avuçladı. ''Kumsal.. Çok özledim'' Yere bakarak ''Keşke hatırlasam'' dedim. ''Belki bir öpücük hatırlatır?'' diyerek yaklaştığı sırada yüzümü çevirdim.İlk öpücüğümü verecek kadar değerli olduğunu sanmıyorum. ''Yapma işte!'' diye bağırınca,insanlar bize bakmaya başladı. ''Neyi yapmayayım,ha!Tanımıyorum bile seni!'' diye ben bağırdım bu sefer. O esnada,Deniz geldi hemen. ''Ne oluyor lan?'' Ege hırkasını düzelterek ''Sanane,git işine'' dedi.Deniz,Egenin üstüne doğru yürüyerek ''Gitmezsem ne olur?'' diye sordu. Ege bir anda Deniz'i soğuk suya atınca olayın şokuyla çığlık attım..

''Ya hayır senin ne işine karışmak?Bak titriyorsun..'' dedim Deniz'e. ''İyiyim ben, si-" küfür edeceğini anladığımda hemen lafını kestim "Küfür etme!"
"İyi O zaman adını o adını vermek istemediğim gillerden Çocuk kaçmasaydı ona gününü gösteriridim" Başımı sallayarak, Deniz'in battaniyesini düzelttim.Yatağın içine daha çok gömülünce,oturduğum koltuktan kalkarak baş ucuna geçtim.''Hadi uyu'' Deniz gülerek ''Saçmalama,hasta değilim'' dedi. Hastalık başına vurmuş çocuğun. ''Olsun,ben yanındayım'' Kendimi şu an anne gibi hissettim..Zaten odadan çıkarsam,herkesi uyandırırım.''Başımın belası,o zaman bir işe yara'' Elimi alnına yerleştirdim.Ateşi yok.. ''Ne işiymiş?'' Deniz biraz yana kayarak ''Bir yazı yaz'' dedi.Başka emrin? ''Saçmalama,ne yazısı?'' Deniz öksürerek ''Sudenin okul ödeviymiş galiba onun için istemişler. Benden bir şey karşılığında istedi de sen yaz'' dedi. Zaten
uyuyamayacağım,yazalım bakalım. "Masamın üstünde,sağ tarafta'' Sandalyeye oturarak kağıdı aradım. Üst kısımda yazanları okuyunca kendime lanet okudum. ''HERHANGİ BİR KONUDA DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ BELİRTEN BİR YAZI YAZINIZ .'' Nerden bulucam şimdi ben konuyu? Deniz' e dönerek ''Konu ver?'' diyince yüzünde muzip bir ifade belirdi. Pis sapık! ''İyi be,kendim bulurum''

''Bilmediğin bir şehirde kaybolmak..Nasıl bir duygudur acaba? Her şeye fazlasıyla uzak olmak,insanları tanımamak.Hiç birini daha önce görmemiş olmak..Yeni yerler keşfetmek? Belki de dil öğrenmek..Nasıl bir şeydir acaba? Yeni bir hayata başlamak kadar zor mudur? Sil baştan,her şeyi yazmak kadar..Eskiye mazi çekmek? Her şeyi unutmaya çalışmak? Söylesenize zor mudur? Bence,bir yetişkinin yıllardır sürmediği bisikletini sürmesi gibidir.Tam alışamamıştır,ama yaptığı hataları anımsar.Belki tekrar yapar.Bir tarafa yüklenmemesi gerektiğini bilir ama inadına yüklenir.. Sürekli yere düşer,peki burda önemli olan nedir? Kalkabilmesidir,elbette.Eğer onu kaldırabilecek biri yoksa..." Dakikalardır aklımdaki saçmalıkları kağıda yazıktan sonra devamını başkasının yazmasını umut ederek kalemle,kağıdı bıraktım. Deniz,uyumuş gibi duruyordu. Bende bir tarafım uyanık bir şekilde gözlerimi kapattım.
************************
Flaşın yüzüme patlamasıyla ayağa kalkmaya çalışırken,belimdeki kol buna engel oldu. Gülme sesleri geliyordu. "Ya,kalkamıyorum. Ejderhalar beni bırakın" Çok yakınlardan bir ses "ne oluyor" dedi. Gözlerimi, açıp sağ tarafa bakınca Denizle karşılaştım. Oda gözlerini aralayarak ovuşturdu. Karşımızda gülen Sudeye başımın altındaki yastığı atamaya çalışırken unuttuğum bir şey vardı. Denizle aynı yastıkta yatmıştık. Yastığı çektiğim gibi Deniz kafasını yatağın başlığına vurdu. Ben umursamayarak yastığı Sudeye fırlattım. "Sude saçmalama uyuya kalmışım" Sude inanmıyormuşçasına başını sallayınca, Denizin kolunu belimden çekerek ayağa kalktım. "Kızım beni delirtme" ben üstümü düzeltirken Denizde ayağı kalktı. Uykulu gözlerle bize baktıktan sonra içeriye gitti.

***
Yatağı toplamaya çalışırken aklıma gelen şeyle yastığı hızla yerine koydum. Flaş yüzüme neden patlamıştı?! Deniz içeriden koşarcasına gelince Sude arkama saklandı. Elindeki telefonu sallayarak "Sude bu resimler ne lan? Gel Buraya!" Diye bağırdı Deniz. Sudenin önünden ayrılarak telefonun ekranına baktım fazla ışıktan gözlerimi kısarken Denizle benim resmim olduğunu algıladım. O sırada Sude "Sadece sana ve Betüle gönderdim" dedi. İçimden bayram etsemde Sudeye yalan kızdım "Elalemin kızına ne resmimizi atıyorsun!" Dedim. Sude bir şey demeyerek odadan çıktı.
Deniz bana dönerek "Dün gece dediklerimi düşündün mü? " Ha!? Nediyor bu denişik! "Neyi düşünecekmişim?"
"Dün gece okadar konuştuk ya"
"Hayır... Pardon Deniz sana söylemeyi unuttum. Yani şey... Ben arasıra uykumda konuşuyorum."

12. Bölümün Sonu

Bölümün geç gelmesinin sebebi derslerin ağır olması ve arkadaş çevremizde sorunların çıkması... O yüzden özür dileriz. 13. Bölümü en kısa zamanda yayınlayacağız. Hepinize mutlu günler

-Ayofniay

Kumsalın DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin