Dünyanın neredeyse her yanında, hapşıran birisine hemen böyle ya da iyi yaşa, sağlıklı yaşa denilir. Eski Romaya değin uzanan bu davranışın kökeninde ölüm korkusu yer alır. Hem Doğu ve hem de Batı inanışlarında soluk ile ruh özdeş tutulur. Eski Romada bu inanç doğrultusunda, bir insan
hapşırdığında soluğun durduğuna ve ruhun bedenden kaçıp gittiğine inanılırdı. Yine eski Romalılar, gece yarısından öğleye değin hapşırmayı uğursuz sayarlardı. Yedinci yüzyılda ise Avrupa'da salgın bir hastalıktan binlerce kişi ölünce, bu hastalığın hapşırmakla bulaştığına inanıldı ve yüzyıllar boyunca hapşırmak ve uzun yaşamaya ilişkin iyi dilek sözcükleri birbirinden ayrılmadı.