Bugün bile bir çok kişi ayın 13'sinde kontrat imzalamaktan çekinir. ABD'de gökdelenlerin 13. katı yoktur, o katta asansör durmaz yürüyerek çıkmanız gerekir filan derler.
Peki nedir bu işin aslı, yani niye uğursuz olsun ki 13, o da 11 veya 14 gibi sıradan bir sayı değil mi? İşin kökeninde, hristiyan-pagan dünyası ve batıl inançları yer alıyor.
Şöyle ki; bir çok kişi bugünü güya Hz.İsa'nın çarmıha gerildiği gün olarak kabul ediyor. "Son Yemek"te 13 kişinin olması da bu inanışı güçlendiriyor.
Oysa 13, Nordik (Kuzey Ülkeleri) Mitolojiler'de de uğursuz sayılırmış, bu konuda Orta Çağ'da anlatılan halk hikayeleri bu batıl inancın yerleşmesine sebep olmuş. 18.yy'da HMS Friday (Cuma) adlı bir gemi 13.Cuma günü denize indirilmiş ve hop! kaybolmuş. Bir daha asla haber alınamamış.
Batıda, yemek masasında 13 kişi oturmak da uğursuz sayılıyormuş, hatta bu konuda Agatha Christie'nin "Twelfth in Dinner" (Yemekteki Onikinci) diye bir romanı mevcut. Bu durumda, bizde nasıl "okeye dördüncü" gibi bir kavram varsa, batıda da yemeğe ondördüncü kişi kavramı oluşmuş. Böylelikle aç kişiler biraz olsun karınlarını doyurabilmiş.
13'den aşırı korkanlar için, herşeye komik isimler takmaya meraklı olan tıp bilimi, Triskaidekafobia (Okumaya çalışmayın burada bile doğru yazdığı şüpheli) adını vermiş. Bu numaraya aşırı düşkünlük ise Triskaydekamania olarak adlandırılmış....
