--3--

1.1K 189 13
                                    

Ekini üzerimden hızlıca ittim. Şaşkın gözlerle ekine baktım. Heyecandan ölmek üzereydim.

"Hoop ağır gel" dedim

"Özür dilerim. " dedi ve hızlıca arabasına binip gitti. Ama bu burda bitmemişti. Hemen taksi çevirip arkasından takip ettim. Koskocaman bir şatoya geldik. Pardon ekinin eviymiş.

Arabası durmuştu. Az gerisindede ben vardım. Taksiciye parayı uzattım. İndim ve Ekini takip etmeye başlamıştım. Evin bahçesinden içeri girdi. Saat gece 12ydi. Ben burdan geri nasıl dönecektim merak konusu. Şuan ara sokaktaydık. Kapı açılma sesi duydum. Ben bahçenin dış demirlerinin orda ekini izliyordum.

Genç bir kızla konuşuyordu. İçerden müzik sesleri geliyordu. Sanırım parti vardı. 2 dakika geçmeden içeri girdi. Kapı kapanmıştı. O eve girmem gerekiyordu. Ama nasıl?

Demir kapıları atlatıp evin dış kapısının oraya geldim. Kulağımı kapıya dayadım. İçerden müzik sesleri ve bağırışmalar geliyordu. Tahmin ettiğim şeydi. İçerde dehşet bir parti vardı. Zile basıp içeri giremezdim. Bu mükemmel zekam bir şey bulmuştu. Bunların hepsi nutella yemektendi biliyorum ^^

Bahçenin arka kapısından içeri dalacaktım. Ev sahibine yakalanmadan ekinle konuşabilecektim.

" Allah allah nerde bu arka kapı. Ev ev değil labirent mübarek. Bunlar burda nasıl kaybolmuyor." diye söylenirken hiç ışık olmayan, kapkaranlık bir yere geldim. Şimdi ayvayı yemiştim.

Telefonun flashını açmayı düşündüm. Fakat sarjim bitmiş olmalıydı ki kapanmış. Şimdi ne yapacaktım?

Arkadan ayak seslerini duydum. Kalbim küt küt atarken ağacın arkasına yaslandım. Kimse beni görmemeliydi. Ne diyecektim ben ekini takip ettimde buraya geldiğini gördüm iki dakika konusup çıkıcaktım mı? Tabikide hayır.

Ben bildiğim bütün sureleri okurken biri beni sertçe kendine doğru çekti. Ulan karanlıktan birşey gözükmüyo ki. Ben çığlık atarken ağzımı kapattı. İyice korkmuştum.

"Şimdi elimi çekeceğim sakın bağırma"dedi. Bu ses bir yerden tanıdık geliyordu.

Elini yavaşca çekti direkt "sen kimsin? Ne istiyorsun benden? Rahat bırak beni." dedim. O kadar sıkı dolanmıstı ki belime kurtulmam imkansız gibi biseydi. " Hala tanıyamadın mı güzellik? " dedi

WHAT?? EKİN?? WHAT?? EKİN??
BİR DAKİKA NEE??

"Ekin. Ne işin var senin burda? Bıraksana beni ya bırak. " derken cırpındım ama nafile.

" Asıl senin ne işin var burda? Sen yoksa benimi takip ediyosun? Benden çok etkilendiğini biliyorum ama sencede bu fazla değilmi?"

"Ekiin" diye sinirle bağırdım. Sonra göğsüne vurdum. Umarım vurduğum yeri göğsüdür.Karanlıktan hiç bir sey görmüyordum. Hareket bile etmedi. Spor yapmaların faydaları.

Beni iyice kendine çekmişti. Hala yüzünü net göremiyordum. Ama nefesini tenimde hissedebiliyordum. "Hadi yürü seni evine bırakıcam." dedi ve kolumdan tuttu. Ben kolumu çektim ve " Gerek yok ben kendim gidebilirim." dedim saat 1 e geliyordu. Nerden taksi bulunacağını bile bilmiyordum.

Ağır adımlarla ışık olan yere doğru ilerledim. Yine kimseye görünmeden çıktım. "Merve beni çok merak etmiştir. En son bardaki görüştüğümüz." dedim kendi kendime. Ağır adımlarla ilerliyordum. Nereye gittiğimi bile bilmiyordum. Arkadan araba farlarını gördüm. Arkamı döndüm.
"Hastrolojii" diye bağırırken önümü döndüm. 2 serseriler keko team arabalarına binmişler ve yanıma doğru ilerliyorlardı.

Arabalarının camını açıp "Ştt güzellik gideceğin yere kadar bırakalım." dedi. Güzellik dedi bana güzellik! Ben güzellik kelimesini ekinden duymaya alışıktım bu keko style dan değil.

"Yürüyün gidin. Gece gece belanızı bulmayın. " dedim öfkeyle. Arabayla önümü kestiler. Şimdi sıctık sıvadık.

Arabadan inip bana doğru yürümeye başladılar. Allahım sen konuyu biliyosun amin. Çantamdan biber gazını çıkaracakken keko style 1 kollarımdan tuttu. " İmdaat yardım ediin." diye bağırarak çırpınıyodum. Allahın bir kulu yoktu o sokakta.

Keko style 2 eliyle ağzımı kapattı ve saçlarımdan tutarak beni yere fırlattı. Ben ağlamaya başladım. " Bırakın beni adi pisliklikler." diye bağırdım. Keko style 2 bana tekme attı. Ben daha fazla ağlamaya başladım.

Keko style 1 de bana tam vuracakken kolunu biri tuttu. Baktığımda ekindi. Ekinle gözgöze geldiğimizde bana uzun süre baktı. Sonra adama yumruğu geçirdi. İkisinide yere salarken adamlar arabalarına binip kaçtılar. Ekin benim belimden ve kollarımdan tutarak yerden kaldırdı.

" Özür dilerim başak çok özür dilerim. Seni tek başına bırakmamalıydım." dedi. Ben hıçkırarak ağlıyordum. Ekin belimden tutarak arabasına bindirdi.

Biraz ilerledikten sonra sahilin orda durdu. Ben hala hafiften ağlıyordum. Ekin direksiyona vurdu. Sonra bana baktı. Eliyle çenemi tutup kafamı kendisine çevirdi. " Başak beni affet nolur. Bunlar hep benim suçum. " dedi.

" Ekin özür dileyip durma. Ben sana çok teşekkür ederim. Eğer zamanında gelmeseydin o adamlar ban-"

" Sakın cümleni tamamlama sus." dedi. Arabadan inip biraz nefes aldı. Çok sinirliye benziyordu. Sinirliyken araba kullanmak istemedi sanırım. 5 dakika sonra binip arabayı çalıştırdı.

" Nereye götürmemi istersin." dedi

" E-eve." dedim sonra evin yolunu tarif ettim. Giderken yanındaki telefonunu gördüm. Yavaşca alıp numaramı kaydettim. Eve geldiğimizde kapının önünde durduk.

" Şey ben senin telefo-"

"Tamam anladım sorun yok." dedi gülerek. Oha nerden anladı numaramı kaydettiğimi. Bende gülerek.

"İyi geceler hersey için teşekkürler." dedim. Oda bana iyi geceler bakışı attı. Kapıyı kapatıp sitenin kapısına doğru ilerledim. İçeri girene kadar arabada bana bakıyordu. Ona bakıp el salladım oda gülerek cevap verdi.

Eve girdim ve direkt telefonu şarja verdim. Üstümü değiştirdim makyajımı sildim ve saçlarımı topladım. Telefonu elime aldığımda şoka uğradım. 37 cevapsız arama 19 mesaj 28 whatsapp.

Telefonu açtığım gibi geri kapatıcaktım. Fakat mesaj bildirim sesi geldi. Oflayarak mesaja baktım

Gönderen: 0553 678...

Yarın ne yapıyoruz güzellik?

----------------------------------------------------

HİKAYEM TUTMAYA BAŞLADI HERKESE TEŞEKKÜRLER :))

İYİ OKUMALAR..

+10 vote ve +2 yorumdan sonra yenisi gelir.

İnstagram: irem.calik02

Haylaz Sevgilim #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin