-3.Bölüm Düzenlenmiştir-
Akşam vakitleriydi.. Gökyüzü, o kendine yakışan siyah elbisesini giyinmiş, üzerini yıldızlarla süslemişti. Kendine bakıldığı zaman, aynı anda milyonlarca insanı büyülüyordu..
Gökyüzünü izliyordum bende. Yıldızları.. Küçükken yıldızları aynı göründükleri gibi minicik bir şey sanardım. Oysa ki, devasa büyüklükteymiş fakat uzaktan minicik gözükürmüş. Annem geldi aklıma.. Onunla bir gün yine akşam vakitleri balkonda oturmuş, çayımızı yudumluyorduk. Anneme ölümü sormuştum. Çok korkardım ölümden küçükken. Bana kıyamet gününün cuma günü kopacağını söylediğinde, her cuma geldiğinde korkudan yorganımı başıma çeker dualar ederdim. O gün hep tedirgin geçerdi günüm. Gözlerim fır fır döner, iştahım kaçardı.
Annem, korkmamamı söylerdi.
''Ölünce bir daha buraya gelmeyecek miyiz ? '' demiştim ona. Yanıt belliydi..
'' Gelmeyeceğiz. Ama çok daha güzel bir yerde yaşayacağız . ''
'' Neresi orası ? '' meraklı gözlerle anneme bakışım belirdi bir an zihnimde.
''Yıldızlar da.. Yıldızlara yakın yerde olacağız. '' demişti.
Çok merak etmiştim. Gökyüzüne baktığın an ulaşamadığın yıldızlar da yaşamak düşüncesi beni inanın heyecanlandırıyordu. Hayaller kuruyordum..Herkesin evi, bir yıldızdı. Komşuya gitmek için bir yıldızın üstünden diğerine atlar, gideceğim yere öyle varırdım. Bazen de uçardık yıldızlar arasında.. Küçük bir çocuğun hayalleri başka ne olabilirdi ki ? ..
Çocukluk anılarım aklıma geldikçe eskiyi ne kadar özlediğimi hissediyordum. Bazen dakikalarca tebessüm ederdim. Gülerken yanaklarımın kasıldığını hissettiğim an farkına varırdım geçen dakikaların..
Yarın pazartesi, Mehmet'i bulmaya gideceğim. Kafama koymuştum. Hani tuhaf bir şekilde kalbinizin sesinizi dinlediğiniz de size yüksek bir sesle ''yap'' der ya.. Kalbim o cümleyi bana defalarca söylemekten çekinmiyordu. İçimde ki sese kulak vermeliydim, kararlıydım.
Dolabımdan çıkardığım, annemden bana hatıra kalan o ''kırmızı çiçekli'' pijamamı giydim. Omzuma düşen hafif dalgalı saçlarımı aynanın karşısında tarayıp, tepeden küçük bir lastikle sıkıca bağladım. Bedenim yorulmuş, göz kapaklarım yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Yarın ola hayrola diyerek daldım uykuma..
***
-Alarm Sesi- Saat 08:00
Alarm melodilerini her defasında değiştirmeyi çok severdim. Her güne başka bir müzikle uyanmak değişik bir his veriyordu bana. Çoğu zaman hareketli parçaları seçer ve güne enerjik başlamayı tercih ederdim.
Uyanır uyanmaz kardeşime baktım, hâlâ uyuyordu. Alarmı hemen kapatıp usulca yataktan kalktım. Pencereyi açıp, sabahın serinliğinin yüzüme çarpmasıyla iyice ayılmıştım. Karşı binanın balkonuna konan guguk kuşunu selamladım. Selamımı almış olacak ki ''guguk guguk '' diye ses çıkarıp gökyüzüne doğru kanat çırptı.
Çiçeklerle, böceklerle, ağaçlarla konuşmayı çok severdim. Bazen kuşlarla baya baya konuşur, onların da benimle konuştuğunu hissederdim. Bizimkiler ''deli'' gözüyle bakarlardı, aldırış etmezdim. İşte bu yüzden garip bir kızım ben..
Duygusallığımdan.. Her şeye farklı bakışımdan. Kimseye benzemediğimden ötürü ''garip'' derlerdi ya.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-KİTAP OLDU - Seni Allah İçin Sevdim
SpiritualKİTAP OLACAĞI İÇİN İLK 5 BÖLÜM HARİÇ, DİĞER BÖLÜMLER KALDIRILMIŞTIR ! HERDEM YAYINLARI. *** Kar taneleri şiddetini artırdığın da kafamı göğsünden çekerek bakışlarımı, mavi gözlerine çevirdim. ''Mavi umuttur, umut ise gökyüzü.. Ey mavi gözlerine vu...