Multimedia: Ece
#######################
Yeter artık ben çocuk değilim 17 yaşında bir genç kızım kimse bana ne yapmam gerektiğini söyleyemez.. Evet hata yapmış olabilirim insanlar zaten hata yapa yapa öğrenmez mi bende bi hata yaptım ve bedelini ödüyorum.. Ve yaptığım hatayı tekrarlamayı düşünmüyorum ama nedense bana inanmayı bırakın güvenmiyor bile en çok da canımı yakan bu..Anneannemin gözünde gördüğüm hayal kırıklığı yüzünden kendimi affetmeyi düşünmüyorum.. O beni başından atan annem gibi değildi beni sahiplenip 9 sene bakan kişi ve ben onun güvenini sarstım.. Nasıl mı becerdim bir pislik yüzünden 1 senem koskoca 1 senem heba oldu ve ölümden döndüm.. ve şimdi de çocukluğumu geçirdiğim ülke Amerika'dan taşınıyoruz.. Bu benim cezammış ama ben öyle düşünmüyorum beni buradan o çocuktan uzak tutmak istiyor ve bende ses çıkaramıyorum Çünkü hatalıyım... Çünkü anneannemin güvenini sarstım.. Çünkü çünkü çünkü...
Son kez etrafıma baktım bi daha ne zaman döneceğim belli olmayan yere.. Anılarım teker teker gözümde canlanmaya başladı. İlk geldiğim gün... İlk okul günüm.. İlk kavgam.. İlk arkadaşım.. İlk sevgilim.. İlk hatam... ilklerim olan ülkeye son kez bakıp uçağa bindim.
9 Numaralı koltuğa oturup gözlerimi yumdum buradan gitmek istemiyorum ama gidiyordum. Hiç bilmediğim yere, tanımadığım yere ve sevmediğim yere...
******************
"Ece"
"Ece"
"Uyansana kızım"
Hem kolumun dürtüklenmesiyle hem de İsmimin söylenmesiyle gözlerimi açtım..
"Kemerini bağla iniyoruz" diyen anneanneme kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım.
Kemerimi bağlayıp kafamı cama doğru uzatıp camdan aşağıya baktım. Beni sevdiğim ülkeden ayıran şehir senden nefret ediyorum.. En kısa zamanda geri döneceğim..
Hostes uçağın inmesi ile ilgili birkaç cümle söyleyerek gitti.. Bir kaç dakika sonrada uçak indi. Havaalanına girip anneannemin işlerinin bitmesini bekliyordum.. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktım rastgele şarkı açarak etrafıma bakmaya başladım.
Yeni şehir... Yeni hayat.. Yeni arkadaşlar.. Yeni kişiler.. Hepsi buraya ait olacak ve bundan nefret ediyorum.. Benim adıma kararlar alınması beni deli ediyor.. Buradan en kısa sürede gitmem gerek yoksa ben burada yapmam..
Kendi kendime savaş vermekten vazgeçip insanları incelemeye başladım.. Karşımdaki mutlu aile tablosu yaratan kişilere bakıp nasıl mutlu olduklarını inceledim ben geçmişim hakkında hiç bir şey bilmeyerek bu yaşa kadar geldim. Benimde ailem olsa nasıl olurdum acaba yada geçmişimi hatırlasam.. Daldığım aileden kulağımdaki kulaklığı çıkaran eller sayesinde gözlerimi ayırıp ellerin sahibine çevirdim.
"Hadi kızım araba bekliyor" diyen anneanneme kafa sallayıp yürümeye başladım..Sarı taksinin bagajına bavulları yerleştirip taksiye bindik.Anneannem evin adresini verdi..
Yol boyunca ne ben ne anneannem konuştu.. Araba durunca geldiğimizi söyleyen taksiciye anneannem para verirken bende arabadan inip bavulları bagajdan çıkardım.. Dört apartmandan oluşan siteye baktım. Güvenliği sıkı olduğu giriş deki küçük kulübedeki 3 adamdan belli oluyordu.Anneannemde arabadan indikten sonra bavulları alıp yürümeye başladık anneannem girişteki görevliye bir şeyler söyleyip kapıyı açtırdı. Bahçe kapısından girip kocaman bahçesinde her yerinde kamera olan siteye baktım.. Anneannem bu sefer abartmıştı. Bana güvenmediği buradan belli oluyordu. Normalde bu kadar şeyle uğraşmazdı. Anneannem B bloğa doğru yürüyordu bende peşinden gidiyordum. Apartmanın içine girdiğimizde asansörü çağırıp gelmesini bekledik. Bir kaç saniye içinde gelen asansöre bindik. Anneannem altı numaraya basıp bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMERİKA'LI KIZ
Teen Fiction"Ve bir gün, biri seni o kadar çok sevecek ki hiç sevilmediğin kadar, belki senin bile seni sevmediği kadar. Tam bitti derken, bu dünya bana göre değil derken, öyle çok sevecek ki seni; tüm acılarını unutacaksın. Düştüğün yerlerinden öpecek, uyu...