''Asya?''
''Asya ne oldu?''
''Birisi çalılıkların arasından fırladı, sonra da koşarak gözden kayboldu.''
''Ee ne var bunda?''İlyas Dede bana tuhaf tuhaf bakıyordu.
''Yani birdenbire ortaya çıktı ve hemen ardından gitti.''
''Sonuç? ''
''Nasıl sonuç ? Sonuç yok. Aslında tam net göremedim nasıl biri olduğunu ama şundan eminim ki çalılıkların arasından fırladı birden.''
''Asya sence de fazla abartmadın mı?Soruyorum sana, ne zamandan beri koşmak garip bir eylem oldu?''
Ona söyleyecek bir şey bulamadım.
''Yani, antenleri ve pörtlek gözleri olan bir uzaylının yolda dans ettiğini görmüş gibi davranıyorsun.''
Bu benzetmeyi duyunca güldüm. Yürümeye devam ettik ,ama hala tedirgindim. Sonunda İlyas Dede'ye eve dönmeyi önerdiğimde kabul etti.
Eve döndüğümüzde odama gitmek için yukarıya çıkmaya başlamıştım ki İlyas Dede beni durdurdu.
''Asya neden bu kadar tedirginsin?Yoksa hala aklın az önceki olayda mı?''
''Yani'' dedim.''Sayılır.'' Uzun bir müddet yüzüme baktı.Bir şeyler düşünüyordu sanırım.
Tekrar önüme dönüp yoluma devam edecektim ama İlyas Dede Beni yine durdurdu.
''Asya bak aklıma ne geldi!'' Ona döndüm. Kocaman aydınlık bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Onun bu haline ben de istemsizce gülümsedim.
''Ne oldu İlyas Dede?''
''Aklıma muhteşem bir fikir geldi.''
''Ne fikri geldi İlyas Dede?''
''Yarın pikniğe gitmeye ne dersin?Mangal falan da yakarız. Güzel olmaz mı?''Ben de güldüm kocaman, tıpkı İlyas Dede gibi.
''Çok güzel olur aslında. Çok iyi olur hem de! Ama nereye gideceğiz?''Biraz düşündü.
''Hm...Şeye ne dersin? Hani gitmiştik geçen yaz. Dağlık bir yerdi. Çimenler falan vardı. Karşıda da göl vardı.''
''Aa evet...Hatırlıyorum orayı. Çok güzeldi. Hatta balık tutmuştuk gölde. Olur orası, süper olur, gidebiliriz oraya.''
''Tamam o zaman. Yarın sabah gidiyoruz öyleyse.''
''Gidelim, gidelim de...Sadece ikimiz mi?'' Bunu duyunca gülümsemesi soldu biraz.
''Evet...Doğru ya hiç iki kişiyle piknik yapılır mı? Aslında yapılır da biz sıkılırız. Ne yapacağız peki?''
Beraber düşünmeye başladık. En sonunda aklıma bir şey geldi.
''Buldum!'' diye bağırdım sevinçten. Birdenbire çok mutlu olmuştum nedense.
''Ne buldun?'' diye sordu İlyas Dede. O da çok umutlanmıştı birden.
''Amcamları da çağıralım. Onlarda gelsin. Hep beraber eğleniriz.''Fikrimi duyunca gözleri parladı İlyas Dede'nin. Ama hala bir sorun vardı: Pikniğe yarın gitmeyi planlıyorduk, ama şimdi gecenin bu vaktinde söylemek zorundaydık. Hangi insan bunu güzel karşılardı ki?
''Tamam olur. Gerçekten de çok güzel bir öneri sundun Asya! Bu nedenle amcanları arayıp onlarla konuşma görevini sana veriyorum.''
''Ama...İyi de...Amcam sinirlenir şimdi bana?!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kum Saati
Mystery / ThrillerHer şey birdenbire oldu. Önce sevdiklerimi kaybettim,sonra da kendimi korkunç bir gizemin içinde buldum. Her şey çok karışık, hangi yolu seçeceğimi bilmiyorum; korkuyorum, bu yüzden sesleniyorum ancak çığlıklarımı duyan hiç kimse yok. Ama ben her...