KATE - Part 2

55 3 0
                                    

Sağdan gelen kroşesini görünce eğilip arkasına geçtim ve gelişi güzel bacağına vurdum. Sendeleyip diz çökünce birde yüzüne patlattım. Köşeye savrulan Josh
-"Ah! Seni aşşalık" dedi sinirle köşedeki sopayı kavrayarak.

Neden bilmiyorum ama sopayı görünce bacaklarıma bir titreme indi. Josh ikinci defa üstüme yürüyordu. Sopayı tepeden kafama indiricekken kolumla engelliyip sopayı çektim. Kolum inanılmaz acıyordu. Sopanın da verdiği özgüvenle çenesine ağır bir şekilde oturttum.
-"larg ağağayn goym" diye bağırarak yere yığıldı.

Odanın diğer köşesinde duran kadın kendini gösterince baya ürpermiştim.
-"Çok teşekkürler, ama burdan gitmelisin" dedim.

İstifini bozmadan;
-"Bak bana ait olanı almadan gidemem" dedi.

Zamani fahişeleri işte, elimdeki sopayı bırakarak;
-"Peki adın ne?" dedim.

Yüzünü yavaşça bana çevirerek;
-"Ne olmasını istersin" dedi.

Yüzümde ki hasara bakmak için aynaya yönelirken;
-"Bunu olması gerekenden fazla zorlaştırma" dedim.

Yüzümdeki şişlikleri incelerken kadın kırılgan bir sesle;
-"Geceni daha fazla zorlaştırdığım için üzgünüm" dedi.

Acı bir çığlıkla arkamı döndüğümde kadın yüzüstü yere kapaklanmış, Josh ise öfkeyle;
-"Çonomü kordon amcook!!" diye bağırarak üstüme geliyodu.

Evet sizinde üstünüze iki metrelik kel bir dev gelseydi, çenesi kırılmış. Muhtemelen sizde donardınız. Josh omuzlarımı kavradığında kendimi salmıştım, al beni der gibi. İki saniye sonra kendimi pencere dibinde acılar içinde bulmuştum. Ayağa kalkmaya çalışırken gördüğüm tek şey Josh'ın kızgın bir boğa gibi üstüme koşusuydu. Aldığım omuz darbesiyle, pencereyi kırıp aşşağıya düşmekteydik. Yalnız olmamam iyiydi güzel takas ve düşmenin verdiği uçma hissi, içim boşalıyordu. Lakin bunun iki saniye sürmesi ve acının her yerime işlemesi kötü olmuştu. Kafam ağrılarla dolup taşarken;
-"Cidden bundan kötüsü olamaz" dedim.

Kulağım ağır motor sesleriyle çınlamıştı. O hayvan ne ara kalktı uzadı anlayamadım. Dışarı fırlıyan Duke'un ağzından duyabildiğim tek şey;
-"Arabam..." olmuştu.

Doğrulmaya çalışıyordum ama vucüdüm buna karşı savaşıyor gibiydi.
-"Ah evet, umarım kaskosu vardır" dedim ayakta durmaya çalışırak.

Duke ağlayarak;
-"Bak dostum sadace git" dedi.

İçeri girip ardından kapıyı çarptı. Biraz soluklanmak için kendimi orda duran banka attım. Bir kaç saniye sonra otelin kapısından az önceki kadını gördüm. Yanıma yaklaşırken;
-"Teşekkürler" dedi.

Cevap vericek halim yoktu ama yinede gülümsemeye çalıştım ve acayip bişiler çıktığından emindim. Yanıma oturan kadın çantasından sigara çıkarıp ağzına kondurdu ve ardından çıkardığı çakmağı çakmaya başladı. Bir, iki, üç bir türlü yanmayan çakmağı yere savurdu.
-"Lanet müşteri, lanet çakmak, lanet hayat" dedi öfkeyle.

Pek işe yaramadığımı düşünmeye başladım en azından çakmağımı çıkarıp uzatma nezaketinde bulunmuştum. Nihayet sigarasını yakan kadın;
-"Sağol" dedi.

Konuyu fazla uzatmak istemiyordum;
-"Peki kimin için çalışıyorsun" dedim.

Kederlenen kadın;
-"Üzgünüm, ağzımdan laf alman mümkün değil" dedi.

Normalde olsa zorlardım ama durum buyken üstelemedim.
-"Sanki daha önce tanışmış gibiyiz" dedim.

Sigarasının sonlarına gelen kadın;
-"Olabilir bir zamanlar dünya küçüktü" dedi.

Kadının gözleri ilerde yere saçılmış kan izlerini görünce;
-"Galiba gitti" dedi.

Yüzünü bana çevirip;
-"İşleri daha zor hale getirmeye gerek yok" dedi.

Kadının gözlerine bakıp;
-"Adam ırzıma geçti, öylece dolaşmasına izin veremem sana ne kadar borcu vardı?" dedim.

Elimi cebime atıp olan tüm paramı çıkarttım.
-"Yetmiş dolar umarım yeterli olur" dedim.

Kadının yanakları pespembe kesilerek.
-"Buna gerek yok" dedi yüzünü yere eğerek.

Parayı uzattım ve;
-"Almalısın" dedim sevecen bir sesle.

Parayı yavaşça alan kadın;
-"Herkesin anlattığı gibi acımasız değilmişsin" dedi.

İtiraf etmeliyim biraz havaya girmiştim.
-"Bu olay hakkında bir ara görüşmeliyiz, ifaden için" dedim.

Kadın ayağa kalktı ve yavaşça sokağın diğer ucuna yürümeye başladı.
-"Adım Kate seninle vakit geçirmek güzeldi, seni arayacağım" dedi.

Kate gözden kaybolmaya başlıyınca kendimi zorlayarak ayağa kalktım.Bacağım kütlemişti ve belime giren ağrı. Cebimden çıkardığım sigarayı yakarak dar karanlık sokaklarda evime doğru yürümeye ve yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Dostum ne çılgın bir gündü böyle.

Karanlığın İki YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin