bazen gerçektir , en büyük yalan...

24 2 0
                                    

Evet diyeceklerimi unuttum ne diyecektim.içimden tekrarladım.

" ben Eylül, Elvanın kuzeni.O çok hasta ve ölüyor ne yaşadınız bilmiyorum , beni size o gönderdi ,Helallik istiyor, onu affedin lütfen ." bu kadar basit.

Sonunda gelebilmişti. Karşımda oturmuş bana bakıp bir şeyler düşünüyordu. Ben de bakıyordum gözlerine. Deniz. Elvan sana ne yapmıştı. Deniz sanki seni yılla önce görmüştüm. Deniz ismini gözlerine bakarak mı vermişti ailesi. Masmavi .Öyle bir mavi ki saatlerce denize dalıp dalgaları seyrediyor gibi. Ve öyle mavi ki gökyüzü gibi .arada geçen bulutlar gibi teni.Öyle güzel ki dudakları , dökülecek kelimeler fırtına gibi. Konuşacağım ben tamam diyecek. Affedecek yada affetmeyecek.Böyle bitecek. öyle titrek ki ruhum yanlışa itiyor beni. İçim de fırtına kasırgaya dönüşüyor silip süpürüyor gerçekleri. Enkaz oluyorum sanki.Bir his vardı benliğimi saran ama ne hissetiğim konusunda en ufak bir bilgim yoktu. Diğer bir his yanlış yapıyorsun diyordu. O yanlış o kadar heyecanlandırdı ki beni gülüşüme engel olamadım. Hiç bir şey soramadım. O zaman ben olmadığı anlar. demez mi bilmiyor musun . Onun hakkında çok şey merak ediyordum ama soramaz dm.

" seni özledim " dedim . beynimin kelimelerine yön vermekten vazgeçtiği bir anıma denk geldi o an.Ne yaptın Eylül sen aptalmısın. Hiç tanımadığın bir adama ne dedin . Ne yapıyorsun sen . Bir an Elvanla aynı genlere sahip olduğumu hatırladım. içimdeki Şeytan belirdi.

Hızlıca ayağa kalktım.Buradan gitmeliyim.Hemen şimdi. Allah ım  bu ne . Ne oluyor bana. Sanki hayatımda hiç erkek görmedim mi. Bu olayı bitirmeliyim . Elvana affetti derim olur biter.

" Kusura bakma " diyebildim kalkarken . Gözlerine bakmadan. Döndüm arkamı hızlıca. koşacak gibi oldum. Taki bi eli koluma yapışana kadar.

" Dur ne oldu "

ne oldu Eylül , evet söyle şimdi ona, ne oldu. ben biliyormuyum ki  sana söyleyeyim Deniz gözlü çocuk. Ne olduysa gözlerinde oldu. O kadar gerildim ki dayanamadım. saçma sapan zamanlarda akan göz yaşlarım , bu günde belirdi gözlerimde .Öylece süzüldüler. Ne zaman kendimi sıksam ağlarım ben. Oysa şimdi neden .

" Gitmem gerek "

" Git o zaman " dedi. Nefesim kesildi .Bana ne oluyor .döndüm kolumu tutan eline baktım . Gözleri açıldı . şaşkın bakışları na üzüntü eklendi. sonra nasıl oldu anlamadım bana sımsıkı sarıldı.O sarıldıkça daha da ağladım. Kokusu , hasret kokuyor. Özlem kokuyor.hiç tanımadığım bir insan , böyle hissetmem normal mi.

" Sen ağlamayı ne zaman öğrendin Elvan " dedi an yıkıldım. O an bittim. Elvan dı zihninde . Ben hiç beğenmediğim , beni yaralayan bir karakterin kimliğini almıştım. Belli ki onu da yaralamıştı.Ama Elvanı sevmişti anlaşılan..Bir an içimde tarifi imkansız bir kıskançlık belirdi.

" kusura bakma saçmaladım  neyse gideyim" . Aslında ben çok ağlarım diyemedim. Çünkü haklı Elvanın ağladığını ben bile görmedim. Ne kadar iyi tanıyordu onu.

" neden geldin, neden gidiyorsun? "

söyle şimdi Eylül, ne söylemeyi düşünüyorsun acaba.Sonra yanımıza başka biri geldi.Bana dikkatlice bakarak ;

"merhaba , sen elvan mısın dedi "şaşırarak .

" evet " dedim artık . Artık bu yalana iyice bulaştım.

" Ben murat tanıdın mı " dedi. Nereden tanıyacağım .

" kusura bakma tanıyamadım " diyebildi. Deniz onu tanımadığımdan memnun olmuş gibi görünüyordu. Ben ne yaptığımın yeni yeni farkına varıyordum.

BİR DENİZ'Dİ AŞK EN KARASINDAN...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin