II.Banyo

102 22 4
                                    

O7/O1/2O16

Hiç bir şey olmamış gibi uyandım bugün. Ne kâbus vardı ne çığlık. Hatta bugün gördüğüm rüya güzeldi bile. Annem ve babamı gördüm ama yüzlerini göremedim. Yanaklarıma birer öpücük kondurup bana bir şeyler söylediler.

Kimseden korkma! Sen sandığın gibi biri değilsin, güçlüsün. Gücünü keşfet!

Bu biraz kafamı karıştırmıştı ama gördüğüm kâbustan daha kafa karıştırıcı değildi. Bu rüyadan pek bir şey çıkaramadım. Ne ürkütücü ses vardı ne de koku.

Kâbustaki koku bana bir şey hatırlatıyor. Şuan istemsizce çocukluğumu düşünüyorum lâkin vücudumu sarsılmış hissediyor ve gözlerim doluyor.Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Çünkü hiç bir şey göremiyorum.

Ve bu beni bir hiç yapıyor!

Yatağımda çıkmamış kafamın altındaki yastığa sarılarak ağlarken gözüme renkli bir fotoğraf takıldı. Bu teyzemin yanan evimizden kaldığını söylediği aile fotoğrafıydı! Onu çerçevelettiğimde siyah-beyazdı. Bu fotoğraf daha önce renkli miydi? Ben hep siyah beyaz olarak görüyordum hatta keşke renkli olsada annem ve babamın göz renklerini görebilsem demiştim. Allah'ım deliriyor muyum?! Sanırım onlara hak vermeye başlıyorum.

Yüzlerini bile fotoğraflardan bildiğim, sarılıp uyuduğumu bile hatırlamadığım annem ve babam...Bildiğim tek şey ben 3 yaşındayken kalp krizi geçirip hayata veda eden annem ve onun yokluğuna dayanamayıp beni teyzeme emanet edip intahar ettiğiydi. Babam ardında bir veda mektup bile bırakmamıştı . Annem kalp krizi geçirdiğinde yanında değildi bu yüzden ona çok kızgınım!

Eğer birazdan kalkmaz, elimi yüzümü yıkayıp yatağımı toplamazsam teyzem başımın etini yerdi. Sanırım o da yeni uyanmış olacak ki banyodan su sesleri geliyor. Büyük ihtimal duş alıyordu.

Ben duştayken beni hep korkuturdu ışığı kapatarak. Şimdi aıra bendeydi. İntikam! Hemen lavaboya inip elimi yüzümü yıkayıp yumuşak adımlarla merdivenlerden çıkarak odama ulaştım. Yatağımı topladım ve üzerimdeki cadılı pijamamı çıkarıp dolabıma koydum. Siyah bir kazak ve kot pantolon çıkarıp hızlıca üzerime giydim. Acele etmem gerekti çünkü Aydan Teyzem her an çıkabilirdi duştan.

İşim biter bitmez odamdan çıkıp odamın bulunduğu katın koridorun sonuna doğru yürümeye başladım. Koridorun sonu karanlıktı sadece banyodan buzlu camdan koridora vuran beyaz ışık vardı. Bir tırstım ama görevi tamamlamalıydım. Kapının önüne geçmedim çünkü buzlu camdan yansımamı görürdü. Gözlerimi kapattım ve ışık aç/kapa düğmesine bastım. Tık! sesiyle gözümü açıp Ce ee! diyerek gülmeye başladım. Tepki alamamıştım normalde teyzemin çığlık atması gerekiyordu. Oha! Işık hala açıktı. Kapıyı tıklattım ses çıkmadı kapıyı açtım ve içeri girdim ne banyoda biri vardı ne de küvet ıslaktı. Banyonun orta büyüklükte havalandırma pencereside açıktı.Garip...Üstelik ışık yanıyordu ama düğmeye basmıştım ve gelirken ışık yanıyordu. Düğme mi bozuk diye düşündüm. Tekrar bastım ve ışık söndü.

Nasıl olduğunu düşünürken teyzemin Derin! diye arkamdan seslenmesiyle irkildim. Endişeli gözlerle bana bakıyordu mutfaktan gelmiş olacak ki elinde mutfak bezi vardı.

Teyzeme günaydın öpücüğü vererek koridordan uzaklaştım ve mutfağa indim. Teyzem duşta değil miydi ne ara bu kadar yemek hazırlamıştı. Ayrıca 28 yaşında çalışan bir kadına göre baya maharet gerektiren yemeklerdi bunlar. Daha sonra teyzem arkadamdan gelerek tezgahın başına geçti ve bir şeylerle uğraşmaya başladı. Suşi mi onlar! Teyzem ve suşi. Bu yemekler sabah kahvaltısına göre çok ağır yemeklerdi bu yüzden hemen dolabı açıp kendime sandviç hazırladım.Teyzem suşileride bitirip diğer yemeklerin yanına koydu ve bana dönerek:

"Sabah sabah orada ne yapıyordun.Banyoya boş boş bakarak ve şaşkın halde buldum seni."

"Teyze,sen sabah banyoda değil miydin?Banyodan su sesi duydummve banyoda olduğunu düşünerek senin bana yaptığın gibi seni ışığı kapatarak korkutacaktım.Banyoya doğru ilerlediğimde ışık açıktı.Gözümü kapatarak düğmeye bastım ama gözümü açtığımda ışık hala yanıyordu.Tekrar bastım ışık söndü ayrıca banyo boştu ve küvet kuruydu. "

Teyzem dona kaldı ve bi süre konuşmadı.Elimi yüzene doğru sallayarak kendine getirdim.Yutkunarak konuşmaya başladı.

"Tatlım,evet banyodaydım ama ben sen gelmeden önce aşağıya inmiştim hatta sen ses çıkartmak istemez gibi merdivenlerden yumuşak adımlarla çıkıyordun.Sanırım halüsinasyon gördün Derinciğim..."

Evet teyzemde başlamıştı onlar gibi.Ben halüsinasyon falan görmedim.Banyoda biri vardı.Her nasıl bir yaratıksa banyoyu kurulayıp havalandırma penceresinden kaçmış olmalı.Zaten şuan deli muamelesi yapmış üstüne bunlarıda söylersem iyice kötü duruma düşeri. Her ne kadar teyzeme Ben deli değilim!!! diye bağırmak istesemde üzüleceği için bir şey demeden sandvicimi ve meyve suyumu alıp odama çıktım.

Odaya girdikten sonra ayağımla kapıyı sertçe kapatarak teyzeme kızgın olduğumu belirtmek istedim.Ona çok kızmıştım. Geçen sene beni bu şekilde rezil ettiklerinde ne tür bir psikoloji içinde olduğumu bir Aydan Teyzem bir de İlayda ve Aras biliyor.Zaten onlarda olmasa ne yapardım bilmiyorum.En zor günümde yanımda olan iki dostum..Sanırım Bay Christopher ile görüşmemi erkene almam gerkecek.

Biraz kitap okursam belki kendimi yatıştırabilir ve olanları unuturum.Kitaplığın başına geçip rafları karıştırma başladım.Püsküllü ayracı gözüme takılan bir kitap. Raftan çekerek elime aldım.Bu satın aldığım bir kitap değildi.Kitabın ilgimi çekmesi adını okuduktan sonra normal geldi.

Kitabın kapağını açtım ve yere düşen not ve kurumuş papatyayı görünce kimin hediye ettiği beynime şimşek gibi çaktı ve ne zaman verildiği de...

Doğum günümde!

KâbusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin