BÖLÜM 3:
"Ne oldu Yaren? konuşsana?" dedim içimi korku kaplayarak." Burçak bu nasıl söylenir bilmiyorum ama Çağrı..."
Merdivenleri elimden geldiğince hızlı iniyordum. Kalbim ve ayaklarım bana isyan etmeye başladı. Ellerim korkudan tir tir titriyordu.
Nihayet bahçeye çıkmıştım. Gözlerim onun o sıcak bedenini bahçede aradı. Kulaklarıma dolan ilahi sesiyle adımlarımı o tarafa yönlendirdim. Koşarak
kalabalığın olduğu yere yöneldim. Her adımımda kalbim tekliyordu. Bir el göğüs kafesime baskı uyguluyordu adeta. Kalabalığı yararak ilerledim. Geniş
bir halka oluşturulmuş ve tam ortasında kalbimi avuçları arasına almış olan,kalbime ve ruhuma egemenlik kurmuş olan adamı gördüm. Deniz gibi derin olan
gözlerinin yerini yangınlar esir almıştı. Karşısındaki yabancıyı gözleriyle öldürüyordu adeta. İnce uzun parmaklarının boğumları sıkmaktan beyazlamıştı. "Seni
bir daha burada görmeyeceğim Kuzey!" sesindeki her zamanki tını yerini kükremeye bıraktı. Mavi gözlerinde gördüğüm tek şey nefretti. Nefret gözlerindeki
huzur rengini esir almıştı. Karşısında ki yabancı isterik bir kahkaha attı. "Ne yaparsın? Çağrı " dedi meydan okurcasına. Amacının Çağrıyı kışkırtmak olduğu
gözle görünür cinstendi. Amacına da ulaşmıştı. Çağrı hızla hareketlenip karşısındaki yabancının boynuna kemikli parmaklarını doladı. Mavi gözlerini karşıdaki
yabancının gözlerinden ayırmadan bakıyordu. Çağrının yanına gidip kaslı koluna ince parmaklarımla dokundum. "Çağrı. Lütfen bırak!" Beni duymuyordu.
Parmaklarını daha da sıktı. Korkuyordum Çağrı'ya bir şey olmasından ölesiye korkuyordum. Çağrının Kuzey'in boynunda olan ellerinin üstüne soğuk ellerimi
koydum. Bu hareketimle mavi gözleri gözlerime değdi. "Bırak sevgilim! Hadi gidelim." Parmaklarını yavaşça gevşetip bıraktı. Gözlerini gözlerimden
ayırmadan elimi tuttu. "Gidelim." Dedi kadifemsi sesiyle. Olumlu anlamda kafamı salladım ve yürümeye başladık.
"Sevgilin güzelmiş Çağrı. Ama merak etme onu da elinden alacağım. Merak etme." Mekanik hareketlerle arkasını döndü. Yapmacık bir şekilde tebbesüm edip
Kuzey ile arasındaki mesafeyi kapattı. "Onu benden kimse alamaz. O bana ait." Dedi ve Kuzeyi gözüne sağlam bir yumruk geçirdi. Kuzey bir iki adım geriye
doğru sendeledi. Kuzey kendini kısa sürede toparladı. Çağrı'ya vir yumruk savurdu. Çağrının alt dudağı patlamıştı. Çağrı Kuzey'in karın boşluğuna yumruğunu
geçirdi. Kuzeyden ufak bir inilti çıktı. Ve bedeni nemli yerle buluştu. Çağrı bana dönüp parmaklarını parmaklarıma kenetledi. Dudaklarıma ufak bir gülümseme
yerine yerleşti.
Boş banklardan birine oturduk. Ona dönüp az önce yumruk yemiş olan yüzünü incelemeye başladım. Alt dudağının kenarında kurumuş kan vardı. Bu görüntü kalbimin
sıkışmasına neden oldu.
Dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve yavaşça bana doğru döndü. "Bana böyle bakmaya devam edersen buradan evlendirme dairesine gideriz." Dedi yüzündeki o ilahi
gülümseme ile. Yanaklarımın kızardığına emindim. İleriden gelen ince ses ile kafamı o yöne çevirdim. Sahra bacaklarını ortaya çıkartan bir etek giymiş ve
bize doğu yavaş yavaş geliyordu. Çağrının tam karşısında durdu. Ve Çağrı'nın gözlerine bakarak konuşmaya başladı. "İyi misin?" dedi Çağrı Sahraya bakma gereği
duymadan bahçeyi inceliyordu. "İyiyim." Dedi oldukça soğuk sesi ile. Sahra ince parmağını Çağrının yaralı dudağına götürdü. "Acıyor mu?" dedi dudaklarını
büzerek. Ama Çağrının cevap vermesine fırsat vermedi. Öpiyim de geçsin." Çağrı'nın alt dudağına doğru yavaşça ilerledi Ve dudağının kenarına Ufak bir buse
koydu.
Sol tarafımda hissettiğim ağrı nefes almamı zorlaştırıyordu. Kalbime binlerce cam parçası saplanmış hissi uyandırıyordu. O benim SEVGİLİMİ öpmüştü. Öpmeye
kıyamadığım dudakları...& BÖLÜM SONU
