Aden Zeynan :
O sınıftan çıktıktan sonra bende sınıftan çıkmıştım . hemen okulun bahçesine gidip arabaya binmiş ve okuldan uzaklaşmıştım.
Şimdi de her zaman geldiğim barda kafa dağıtıyordum. O haksızdı hayır Aden bu sefer değil kes sesini ! içimdeki şu saçma şeyi sabahtan beri bir türlü susturamıyordum bir yanım ona hata yaptığımı ona bunları söylememin çok kötü olduğunu haykırıyordu diğer tarafım ise o bunları hak etti diyordu.
Onu o gece gördüğümde ilgimi çekmişti hem de baya.sonra araştırdım evini buldum hatta karşısına bile çıkmıştım ! bana bir kere bile sevgilim var dememiş sadece beni terslemişti bir de yüzsüz gibi gelmiş bana naber diyordu ! ne yapmamı bekliyordu ki ona senin sevgilin var ama yine de seninle konuşurum dememi mi ? asla . ben o kadar düşmemiştim Ben Aden Zeynan'dım bir kız için asla bunları yapmazdım onun sadece bir kız olmadığını ikimizde biliyoruz Aden tamam diğerleri gibi basit bir kız değildi ben istediğim kızı anında elde eden bir adamdım ama onunla daha doğru dürüst konuşamamıştım bile !
bir yandan düşünüyor bir yandan da biramı yudumluyordum telefonumun çalmasıyla kendime geldim Aras arıyordu tek arkadaşım beraber Serin'lerin okuluna geldiğim arkadaşım '' ne ?'' . '' oğlum nerdesin sen ? okulu birbirine katıp gitmişsin '' annem gibiydi sıkıyordu '' ne söyleyeceksen söyle kapatacağım annem gibi konuşmanı çekemem '' .
'' Serin sınıftan çıktıktan sonra tuvalete girip sinir krizi geçirmiş okulu birbirine kattı tuvaletteki aynaları kırmış .şu an revirde sakinleştirici iğne yapmışlar yarım saattir deliksiz uyuyor kız '' siktir.siktir.siktir . telefonu suratına kapatıp hemen bardan çıktım arabama atlayıp okula doğru yol aldım son sürat gidiyordum Allah kahretsin ! hepsi benim suçum ! onun diğer kızlar gibi olmadığını bildiğim halde ona sürtük muamelesi yapmıştım . piçin tekiydim !
***
Geldiğimde hemen okula girip arabadan indim koşar adımlarla kocaman okulda reviri aramaya başladım sonunda bulmuştum ! şimdi nasıl girecektim içeri nasıl bakacaktım yüzüne ! kapının hafif aralığından içeriye göz attım. Ve onun yüzünü buldu gözlerim .kumral tenli yüzünü inceledim.
Bir beş dakika daha onu izledim. Sanki varlığımdan ve onu izlediğimden haberdarmış gibi gözlerini açtı ve hemen kapıya doğru baktı ama beni göremeden kapıdan çekilmiştim sonra tekrar baktığımda yanında Mert denen o piç vardı hadi ama Aden o Serin'in sevgilisi yanında olmalı tabi ki daha fazla bakmakapıdan uzaklaşıp tekrar okulun bahçesine indim ve arabada onların çıkmasını beklemeye başladım.
Serin Erel :
Zar zor gözlerimi açmıştım. uyandığımda başımda Mert vardı. hemen gelip alnımı öptü ve iyi olup olmadığımı sordu aslında sormak istediği bu değildi sormak istediği neden böyle bir şey yaptığımdı.ama sormadı galiba beni en iyi anlayan Mert'ti.ona çok şey borçluydum yanımda olduğu ve benim gibi sorunlu bir kızla uğraştığı için.
Şimdi ben Mert'in kucağında beraber okuldan çıkıyorduk.başımı onun göğsüne yaslamıştım.bugün yaşadıklarımı düşünüyordum yarattığım enkazın nedenini düşünüyordum.onu düşünüyordum onun bana söylediği gerçeklik payı olmayan cümlelerini neden bana kullandığını düşünüyordum.o kimdi de bana bunları söyleyebiliyordu daha tanışalı bir hafta olmuştu . nasıl benim sahipli bir mal olduğumu iddia ederdi ? hem benim sahibim kim olabilirdi ki ? hiçbir erkekle görüşmüyordum onun önünde de kimseyle konuşmamış kimseye laf atmamıştım .Allah kahretsin bu sorular beynimi çökertiyordu.düşünmemeye ve artık onu gördüğüm yerde yolumu çevirmeye karar vermiştim bir daha onunla muhatap olmayacaktım gerekirse sınıfımı bile değiştirirdim yapardım cidden yapardım.
Araba durduğunda eve gelmiştik Mert beni tekrar kucağına almayı teklif etmişti ama iyi olduğumu söyleyip kabul etmemiştim. teşekkür edip eve doğru yürümeye başladım.evde kimse yoktu hemen odama çıkıp yatağa uzandım . kahve içmeye ihtiyacım vardı hemen kakıp aşağı indim.
kendime kahve yaparken aklıma dün akşam onun yolumu kestiği geldi ve sinirlenip elimdeki bardağı kırdım . on dakika sakinleşmek için kendime müddet verdim. sonra kalkıp tekrar kahve yapıp salona geçip oturmaya başladım öylece televizyona bakıyor bir yandan da kahvemi yudumluyordum.
bir anda salonda telefonumun sesi yankılandı ekrana baktığımda tanımadığım bir numara arıyordu o olduğunu düşünüyordum bu yüzden açmadım ikinci çalışta ne istiyorsun diye bağırarak açtım telefonu . ama arayan kişi yanlış numarayı aradığını söyleyip telefonu yüzüme kapattı .salak herif. tekrar televizyonun sesini verdiğimde bu sefer telefonumdan mesaj sesi geldi sabır diledim ve telefonu elime alıp mesaj kutusuna bastım mesaj bilinmeyen bir numaradandı bana da tanıdık gelmemişti açıp mesajı okumaya başladım
Kimden : Bilinmeyen numara
Özür dilerim
Bunu onun gönderdiğini biliyordum ama hiçbir şey yazmadan telefonu kilitleyip kanepeye uzandım . yarın sabah okula gitmek istemiyordum tekrar onu görmek istemiyordum. bunları düşünürken kendimi uykunun huzurlu (!) kollarına bıraktım.
***
Sabahın köründe uyanmıştım saat 06:15 ti Bugün okula gitmek istemiyordum . evde dinlenmeye ihtiyacım vardı . okula gelmeyeceğimi Mert'e mesaj olarak atmıştım . kendime bir tost hazırlamış ve yanına kahve yapmıştım.
kahvaltımı yaptıktan sonra kitap okumaya başladım zaman geçirmeye çalışıyordum ama saat hala 08:30 du. bir film izlesem 2 saat sürerdi eğer bu filmin serisi olursa baya zamanımı harcardı bir an önce film bulmaya koyuldum ve bakın ne seçtim defalarca kez izlememe rağmen Alacakaranlık Serisi . bu seriye bayılıyordum. Edward ve Bella'nın aşkına bitiyordum. zaten filmin konusu beni benden alan bir şeydi. daha fazla beklemeden izlemeye başladım.
***
Saat 18:30 ve ben hiç durmadan 10 saat boyunca -arada temel ihtiyaçlarımı karşılamak ve abur cubur almak içerisinde- filmi izlemiştim. kimi yerinde ağlamış kimi yerinde filmin senaryosunu yazana küfür etmiştim ama en ağır küfürleri Şafak Vakti'nin son bölümlerinde etmiştim orası ayrı konu.
En azından biraz kendime gelmiş , toparlanmıştım .kapının çarpma sesiyle hole baktım ve annem yorgun adımlarla gelip kendini koltuğa attı ona gidip yorgunluk kahvesi yapsam iyi olacaktı.
yanağından öpüp gününün nasıl geçtiğini sordum verdiği cevap her zamanki gibi ''yoğun''du.sonra kahve yapacağımı söyleyip mutfağa doğru yöneldim. İkimize de birer kahve yapmak için cezveyi çıkardım ardından içine ölçülü bir şekilde suyu koydum sonra içine kahve atıp hafifçe karıştırmaya başladım.
kahvenin telvesiyle oynarken telefonumdan çalmaya başladı arayan yine bir numaraydı yine yanlış aramışlardır diyip telefonu açıp soğuk bir sesle '' yanlış numara '' dedim karşı taraftan ses gelmeyince telefonu kapatıp cebime koydum kahveler hazırdı fincanlara koyup tepsiye yerleştirdim.
salona gittiğimde annem uyuyakalmıştı onun üstünü örtüp kahveleri mutfağa götürdüm ve masaya oturarak bir tanesi ben içmeye başladım iki tanesi de ben içsem kesin kafayı bulurdum.kahvemden daha bir yudum almışken telefonum tekrar çalmaya başladı telefonu sakin olmaya çalışarak açtım '' kardeşim anlamıyor musun yanlış numara diyorum !? '' birkaç hışırtıdan sonra sesini duydum ''benim''.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN GİBİ
Teen Fiction'' Ağlattıklarımın boşluğunu kahkahaların doldursun'' -Aden Zeynan