Dün herkese rezil olmuştum. Hoca cıddende yaptırmıştı. Okuldan geldikten sonra hep ağladım ve şuan da ağlıyorum. Ah napmalıydım bilmiyorum ki. Allahtan bugün okul yok. Rahatım.
Bugün en iyisi güzel bir alışveriş yapmaktı. Hemen üstümü giyinip dışarının o mükemmel soğukluğuna attım kendimi.
Yürüyerek gitmek daha cazip geliyodu bu soğukta. Soğukluğu hissetmek istiyordum iliklerime kadar.
Ya yirmi ya da bi yarım saat yürüdükten sonra alışveriş merkezine varmıştım. İçeri dışarıya kıyasla baya sıcaktı. En iyisi içimi de ısıtması bakımından bi mocha almaktı. Giriş katta olan starbucks da girdim ve kendimi büyük boy mocha aldım. Boş olan bi masaya geçtim ve ne alacaklarımı düşündüm. En iyisi deniz e bi hediye almaktı. Özür için. Sonuçta özgür ün yumurta atmasına izin vermeseydim boyle bi şey olmayacaktı. Her şey benim suçum.
Mocha içtikten hemen sonra pull and bear mağazasına girdim ve tişört bakmaya başladım. Hmmmm bu olmaz çok basit, bu tarzı değil. Ahh evet işte bu. Tam deniz en uygun bir tişörttü. Hemen kasaya gittim ve hediye paketi yaptırdım. Aldığım tişört bi harikaydı hatta kendime almayı bile düşünmedim değil.
Deniz işini de halletikten sonra sıra kendime geldi. Yeni bi bot da ihtiyacım vardı. Zaten havalarda soğumaya başlamıştı. Hemen bi ayakkabı mağazasına girdim ve denemeye başladım. Ama nedense mağaza sorumlusu bana iğrenerek bakıyodu. Sebebini anlamış değildim. Tamam güzel bir kız değildim fakat iğrenerek bakılacak kadar da çirkin değildim. Kendime bakmıyordum sadece. Belki kendime çeki düzen versem güzel bile olurdum ama içimden gelmiyordu işte. Artık sıkılmıştım çocuğun bu bakışlarından ama ne bakıyorsun da diyemiyordum. En iyisi bi ayna ya bakmaktı. Hemen sağımda bulunan ayakkabı deneyince bakmamız için koyulmuş olan aynaya baktım ve o da ne burnumun üstünde sümük var. Ah şuan o çocuğa hal veriyorum. Dışarı çıkarken hic aynaya bakmamıştım ki. Hemen mağazadan ayrıldım ve burnumu sildim. Sanırım bi süre o mağaza ya girmeyeceğim.Sonunda eve geldiğimde ayaklarım ağrıyordu. Bayağı yürümüştüm. Hemen yattım ve yarın hediyeyi verdigimde olacakları düşünmeye başladım
****
Sabaha kadar uyumuştum ve kendimi çok dinç hissediyorum. Yüzümü yıkamaya gerek duymadan üstüme giyindim ve kahvaltımı yaptım. Hediyemi ve kitaplarımı alıp evden çıktım. Dışarısı düne göre daha sıcaktı ve bu güne mutlu başlamamı sağladı. Arabamı parkettigim yerden aldım ve okula sürmeye başladım.Okul bugün çok dolu gibi geldi gözüme. Umarım yeni bi belaya bulaşmam diye içimden düşünürken deniz i gördüm hemen yanına gittim.
'Deniiiiz' diye seslendim ama duymadı sanırım tekrar bağırdım , bu sefer üfleyerek döndü arkasını. Ah sanırım hic hoşlanmadı. Arkadaşları beni görünce gülüşmeye başladılar. Deniz se 'yine ne var ezik, senin yüzünden bütün gün evde kustum. Şimdi ne yapacaksın ?' Dediğinde ben sadece bi kelimeye takılmıştım . Ezik. Demek bana öyle hitap ediyorlardı. Cidden kalbim çok kırılmıştı. Ama bi şey demedim belki hediye yi verdiğimde mutlu olurdu.
'Deniz geçen gün ki olanlardan dolayı çok üzgünüm. Kendimi affettirmek adına sana bi hediye aldım. ' diyip paketi uzattım. O ise sadece paketle benim aramda gidip gelip bakmakla yetindi. Ağzımdan 'lütfen 'diye kısık sesli söyledim. O da peki deyip aldı. Ahhhh aşırı mutlu olmuştum. İçimden 'deniz hediyemi aldııııı,deniz hediyemi aldıııı'diye dans ederken paketin açılma sesini duydum ve beğenip beğenmediğini sormak için tekrar geri döndüm.
Keşke dönmez olaydım. Deniz elinde bi makasla aldığım güzelim tişört u gülerek kesiyodu ve ağzından çıkan laflar kalbimi aşırı yakmıştı. Benim için 'ah şu salak kız bir de bana hediye almış. Kendini affettirmek içinmişmiş. Ben onun gibi pis bi kızın hiçbir şeyini giymem. Önce bi o aynaya baksın ahhahahahah tipini gördünüz dimi. Hiç mi bi insan elini yüzünü yıkamaz ya ahahahaa ' bunları duyduktan sonra gözyaşlarımı tutamadım ve ağlamaya başladım. Bu cümleler ağrıma gitmişti. Hemen arabama bindim ve eve gittim. Artık o okulda okumayacaktım ve o eski bakımsız, özgüveni olmayan göksu gidecek yerine başka bi göksu gelecekti . İşte o zaman deniz en gününü gösterecektim.