Hayaller ve Düşüş

52 6 2
                                    

     Saatin alarmıyla fırladım yataktan kendi kendime yine mırıldanıyordum "herşey güzel olacak" aylardır üzerinde çalıştığım koleksiyonumu nihayet bugün sunacaktım günlerdir bugünü bekliyordum.Yeni kreasyon sunumum muntazam olmalıydı bu işi o çok bilmiş Derya'ya bırakamazdım.

      Günler öncesinden kıyafetimi özenle seçmiştim.Uzun bir hazırlanma süreci ve annemin bol dualı merasimiyle sonunda evden çıkabilmiştim.

Güneşli bir İzmir sabahı trafikte ilerlerken sunumun provasını yapıyor bir yandan da saati kontrol ediyordum.Bu işi şansa bırakamazdım bu iş benim olmalıydı.

Bu sene ilk kez yabancı bir firmayla ortak çalışacaktık ve en iyi olan bu işi kapacak tasarımları uluslararası pazarda yer alacaktı.Hayallerim için bu iş benim en büyük fırsatımdı bu işi şansa bırakamazdım.

Ofise gelir gelmez hemen masama geçip  son kontrolleri yapıyordum ki ah o ses "Günaydın tatlım " diyerek yanıma geldi.

Derya'nın ses tonundaki samimiyetsizlik bariz belliydi masadan başımı kaldırıp zorla gülümseyerek "günaydın " diyebildim.

Masama eğilerek "Bugün büyük gün iyi olan kazansın" diyerek göz kırptı ve kendinden emin bir tavırla kendi masasına geçti.

O kadar sakin ve kendinden emindi ki bu haline şaşmış kalmıştım.Bense tam aksine gergin panik halindeydim kendime ne kadar güvensem de heyecanımı yenemiyordum bu yüzden kendime çok kızıyordum.O sırada telefonun çalmasıyla kendime kızmaya ara verdim.Telefonu eline alınca keyfim yerine gelmişti Ozan arıyordu heyecanla hemen cevap verdim.Sabah sabah onun sesini duymak çok güzeldi.

"Günaydın bebeğim" dediğinde telefonun diğer ucunda adeta mest olmuştum yüzümdeki  aptal bir gülümsemeyle;

"Günaydın  hayatım " diyebildim.

"Nasılsın bakalım?hem sana bol şanslar demek hem de moral vermek için aramıştım biliyorum harika bir iş çıkaracaksın sana tüm kalbimle inanıyorum ".                                                           
Büyük bir iç çekişle "ahh heyecandan adeta kalbim duracak umarım herşey umduğum gibi gider bu işi çok istiyorum"

"Kendine inanmalısın Melisa başarabilirsin harika geçecek göreceksin"
Gülerek "tabi heyecandan ölmezsem"

"Hey Sakin ol tamam mı?Bu iş senin olacak.Şimdi kapatmam lazım bebeğim mesaim başlıyor.Akşam kutlama yemeğinde görüşürüz"

"Ah sen çok eminsin keşke bende olabilsem elimden geleni yapıcam sonra görüşürüz hayatım" diyerek telefonu kapattım.

Herkes bana çok inanıyordu bu yükümü daha da ağırlaştırıyor ve başarısızlıktan korkar hale getiriyordu.Sevdiklerimi hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum.

Dosyamı son kez kontrol ettikten sonra lavabonun yolunu tuttum heyecandan yüzüm kızarmış nabzım yükselmişti.Suyu biraz yüzüme çarpıp serinliğiyle rahatlamaya çalıştım.Aynaya bakarak "sakin ol!Melisa bu iş senin " diyerek kendime moral vermeye çalışıyordum üstüme çekidüzen verip ve dosyamı alıp toplantı salonuna girdim.

Uzun cam masada yerimi alırken çok tedirgindim karşımda Derya ise sinsice beni izliyordu bense onu hiç görmemezlikten gelerek patron ve Ekibin gelmesini bekliyordum.Birkaç dakika sonra herkes yerini aldı ve  toplantımız başladı.

Bir son'la başlar herşeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin