Seni sormadan kendimden başlayacağım anlatmaya . Zira ben daha yar/alıyım... Neyse söz konusu bana gelecek olursa hiç iyi değilim. Hep biz kelimesinin boşluğunu dolduracak sen fiiliyle kavgalıyım. Gün geçtikçe daha da hırçınlaşıyorum . Her gün öfkemi bileyen yalnızlık senfonisi kulaklarımda. Maskelerden sıkıldım . Cebimde gezdirdiğim suratsızlığım artık hep yüzümde . İyi görünmek zorunda bırakma beni ! Pusu kuran aynalar haylice hakikati zorluyor . Bu müşkül vaziyette ne rol yapacak gücüm ne de yaş dökecek gözüm kalmadı artık .
Hep kavgalara maruz kaldı içim dışım . İçimde sen , dışımda bir ton kalabalık . Ruhum , bedenim bitkin . Nasıl yaşanır artık unuttum . Her gün uyuyup uyanıp kahrediyorum gelmişe geçmişe , geleceğe ... Zaman'a dair ne varsa işte hepsi canımı yakıyor . Geçmiş sen , gelen sen , gelecek ümitsiz . Ne olacak , Nasıl olacak demekten bugünü unutur mu insan ? Unutuyor işte . Tutarsızca hemde . Rutin işler dışında hiç birşey yapmıyorum . Gitmem gereken yerde bulunuyorum yapmam gerekeni yapıyorum anlayacağınız vazifemi yapıyorum ve günümü bekliyorum ! Ölüm çare değil , ölüm kurtuluş değil , ölüm başlangıç değil . Ama insan o günü beklemiyor değil . Tuhaf hemde çok ..