7. Bölüm

483 35 3
                                    

1 Ay Sonra

Kai: Haeyon...

Özür dilerim...

Bana bir daha yazma dediğin günden itibaren, sana yazmamaya kara vermiştim. Eğer dürüst olmak gerekirse seni çokta önemsemiyordum. Lütfen geri dön. Son bir aydır hiç aklımdan çıkmıyorsun. Seni gerçekten çok merak etmeye başladım. İlk başlarda gerçekten sıradan yazıştığım birisiydin, değerini anlayamadım... Bir daha yazmak istemezsen anlarım.

Hoşçakal...

Hae: Kai...

Seni affetmemek gibi bi derdim yoktu.

Ama korkuyorum. Tekrar benimle dalga geçmenden. Çok kırıldım... Bak Kai, sana gerçeği anlatacağım.

Seni Anaokulundan beri tanıyorum. Sen sonradan gelmiştin aramıza... Kızlar ve erkekler, ikiye ayrılır oynarlardı. Ben hep erkeklerle oynardım. Sırf senin için. Dalga geçerlerdi hep benimle, beni fark etmezdin hiç. Bir kere bile bakmazdın bana... Olsun, küçüktüm ya. Hep seni sevdim, 7. Yaş günümü okulda kutladım. O gün hediye almıştın bana, o kadar sevinmiştim ki! Kutuyu evde açacağım demiştim, kimse görmesin senin aldığın şeyi. Sadece ben bileyim istedim. Eve geldiğimde hediye paketini açar açmaz içinden taş çıktı. Sadece bildiğimiz sokaklardaki taşlardan... Olsun, sen toplamışsın ya, o bile kıyametliydi benim için. 3. Sınıfta sen dans kursuna başladın. 4. Sınıfa geçtiğimizde Bir gün babam kendi evimizi satacağımızı ve başka bir yerde kiralık oturacağımızı söyledi. İlk başta gerçekten üzüldüm. Ama sonra eve yerleşirken kapının önünde yere çömelmiş karınca yuvasıyla uğraşan seni gördüm. Yanına gelip bende çömeldim. "Sen burada mı oturuyorsun?" Dedim. Bana gelen cevap "sanane" oldu. Düşündüm, acaba yanlış birşey mi yaptım diye... Bazen evinize geldiğimde gizlice seni izlerdim, dans edişini... 3 yıl sonra 7. Sınıfa geçtiğimizde sınıflarımız ayrıldı. Sen SM tarafından seçilenler arasına girdin. Çok mutlu olmuştun, bende mutlu olmuştum sen mutlu olduğun için. Anne ve babalarımız arkadaştı. "Jongin! Haeyon geldi birlikte vakit geçirebilirsiniz!", "Jongin-ah! Neden böyle yapıyorsun?", "Jongin, Haeyona da bir kaç dans hareketi göstermek ister misin?" Diye bağıran anneni dinlemezdin bile... Ben ise sessizce bekler, bazen beni umursamadığın için ağlardım. 8. Sınıfın sonunda kazandığımız liseleye gittiğimizden temelli ayrıldık. Evlerimiz yan yana olduğundan seni bazen görebiliyordum. Bir gün karar verdim, sana seni sevdiğimi söyleyecektim. Okul çıkışı kapının önünde yakaladım seni, biraz tereddüt ettim söyleyip söylememekte. Utanıyordumda. "Dilsiz misin? Konuşacak mısın artık?" Dedin sen bana. Dedin ya, bana gelen o küçük cesarette kırıldı içimde. Sana bir mektup yazdım. Seni sevdiğimi söyleyen. O mektubu yine okul çıkışında eline tutuşturdum. Mektupta "cevabını bu akşam saat 8de bahçede bekliyorum" yazısınıda ekledim. O akşam saat 10a kadar bekledim. Gelmedin.

Kai: Haeyon ben...

Ne diyeceğimi bilemiyorum.

Özür dilerim.

Hae: Dur Jongin! Daha anlatacaklarım bitmedi!

Diğer bölüm akşama falan gelir. Eğer gerçekten hikayemi bekleyen varsa teşekkür ederim

İçimdeki Döküntü (EXO-KAİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin